Petrolün gücü azalıyor mu?
Güncelleme Tarihi:
Fosil yakıtlar, küresel ısınmanın ana kaynağı olarak gösteriliyor. Sera gazlarının dünyadaki canlı yaşamını tehdit edecek boyutlara yaklaştığı artık ortada. Kyoto Protokolü'ne imza koymayan Bush bile gelecek 10 yılda petrol tüketimini yüzde 20 azaltmaya sıcak baktığını açıkladı.
Fosil yakıtlar olarak tabir edilen petrol kullanımının yarattığı sera gazları küresel ısınmanın ana kaynağı olarak gösteriliyor. Küresel ısınmanın ve sera gazlarının dünyadaki canlı yaÅŸamını tehdit edecek boyutlara yaklaÅŸtığını ortaya koyan ciddi raporları masanın üzerine koyan dünyanın en önde gelen bilim adamları nihayet seslerini duyurabildiler.Â
Karbondioksit ölçümlerinin kabul edilebilir limitlerin üzerine çıktığı ve kutuplarda dev buzdaÄŸlarının eridiÄŸi haberleri nihayet bazı devlet adamlarını bu konuda önlemler almaya mecbur ediyor.Â
* Petrol ve petrol ürünlerinin ürettiÄŸi karbondioksit deÄŸerlerinin azaltılması gerektiÄŸi ve petrol kullanımının önüne geçilmesi için çareler aranmasını tavsiye eden bilim adamlarına gülüp geçen politikacıların artık kaçış yerinin kalmadığı bildiriliyor.Â
Somut atmosfer olaylarını ve bilimsel raporları demokratik kanallara taşıyan sivil toplum örgütlerinin seslerine kulak vermek zorunda kalan politikacılar bu konuyu gündemlerine almaktan baÅŸka çare bulamıyorlar. Â
Almanya'da G-8 toplantısı gündem maddeleri arasında olduÄŸu bilinen'Küresel Isınma' konusunun geleceÄŸe yönelik bazı yaptırımları da beraberinde getireceÄŸi biliniyor.Â
ABD başkanı Bush'un önümüzdeki 10 yıl içinde petrol yüketimini % 20 oranında azaltmayı hedefleyen kanun teklifine sıcak baktığını duyan OPEC yetkilileri hiç gecikmeden zehir zemberek bir açıklama yaptılar.
Genel Sekreter  Abdalla El-Badri, yaptığı açıklamada Batılı ülkelerin alternatif enerji arama gayretlerinin petrol fiyatlarını tırmandıracağı uyarısında bulundu.
Dünya ekonomisinin en önemli parametrelerinden biri olan petrolün % 40'ını üreten OPEC ülkeleri alternatif enerji yöntemlerinin orta vadede petrol ve petrol ürünlerine yaptıkları yatırımları yavaÅŸlatacağını, bundan da yine batılı ülkelerin zarar göreceÄŸini ima etti.Â
Şu anda 2005 yılı itibarıyla bioenerji (Biyolojik yakıtlar) dünyanın toplam enerji tüketiminin yüzde 15 kadarını sağlıyor.
BilindiÄŸi gibi sera gazlarının düzenlenmesini öngören Kyoto Protokolü'ne imza atmayan ülkeler arasında ABD ve Türkiye'de var.Â
Kyoto Protokolü, sera etkisi yaratan gazların salımlarını (emisyon) kısmak üzere sanayileşmiş ülkelere çeşitli hedefler belirleyen uluslararası bir anlaşma.
1997 yılında oluşturulan protokol, 1992'de imzalanan bir çerçeve anlaşmada belirlenen ilkelere dayanıyor.
Rusya'nın da katılımıyla, Kyoto Protokolü'nün uluslararası hukukta baÄŸlayıcı hale gelmesi G-8 zirvesinde Putin'in en önemli kozlarından biri olarak görünüyor.Â
ABD'nin dışında toplantıya katılan her ülkenin imzaladığı protokol bir ölçüde Putin'in diÄŸer G-8 ülkelerinden füze rampaları konusunda da destek almasını saÄŸlayan kilit bir konu durumuna gelmiÅŸ bulunuyor.Â
Aslında OrtadoÄŸu petrollerinin dünya ekonomisine olan sürpriz etkisini kontrol etmek isteyen ABD'nin önüne tarihi bir fırsat çıkmış bulunuyor.Â
Önümüzdeki 10 yılda fosil yakıtların kullanımının azaltılarak biyoenerji yatırımlarını hızlandırılması belki de OrtadoÄŸu'nun barışa kavuÅŸması için büyük bir fırsat.Â