Tek devrelik “Max de Souza”

Uğur Meleke yazdı.

Haberin Devamı

10’uncu saniyede ilk ara pasını attı, Muriqi karşı karşıya değerlendiremedi. 9’da araya harika bir pas daha attı, Deniz yetişemedi. 16’da Rodrigues’e golü attırdı, aynı Rodrigues 32’de bir benzerini değerlendiremedi. Yine Rodrigues’e 44’te verdiği pası, Yeşilburun’lu oyuncu direğe nişanladı. 47’de bu kez Muriqi’i kaçırdı, Uğurcan başarılıydı o dakikada da...

Yukarıda birkaçına değindiğim ve birçoğuna da değinemediğim sayısız pozisyonun yaratıcısı Max Kruse’ydi dün gece. Ya da ilk 45’teki haliyle: Max de Souza... Maçın ilk yarısında Fenerbahçe’nin baskın bir oyun oynamasında başroldeydi. Eğer Muriqi ve Rodrigues biraz daha becerikli olsalar ya da Uğurcan mükemmel bir maç çıkarmasa, sarı-lacivertlilerin fişi ilk devrede çekmesi işten değildi.

Maçın ikinci yarısındaki dengeli görüntünün sebebi de, hem Alman oyuncunun yorulması, hem de Karaman’ın Kruse’nin özgürlük alanını daraltması oldu zaten. Trabzonspor genelde 4-4-2 diziliyor bu sene sahaya. Bu diziliş orta sahada şu ana kadar büyük bir handikap yaratmamıştı ama Kruse tam bir on numara gibi oynayınca, orta sahayı büyük bir enerjiyle üçleyince, dün ilk 45’te asimetri oluştu merkezde. Ünal Karaman’ın, Fenerbahçeliler’in merkezi 3-2 ele geçirmesine engel olmasının tek yolu da Doğan’ı sokmaktı. Doğan girdi, Ekuban sağa gitti, Trabzon ikinci yarıda 4-3-3 dizilerek orta sahada dengeyi sağladı. Kruse’ye (ve onun sürekli oynattığı Rodrigues’e) daha az alan bıraktılar böylece. İlk 60’ı kasırga gibi oynanan maçın son 30’u rölantide tamamlandı böylece.Son bir parantezi, Uğurcan için açmalıyım. Trabzonsporlu genç futbolcular farkındalar mı bilmiyorum, bu yıl tüm Türkiye’de taraflı-tarafsız hemen herkesin sempati duyduğu, takdir ettiği, genç-dinamik bir ekip oldular. Ünal Karaman önderliğinde hedefleri hep olumlu işler, hep pozitif futbol. Sparta Prag ve AEK eşleşmelerini tüm Türkiye izledi. Büyük takım soğukkanlılığıyla geçtiler iki turu da. Büyük takım, büyük futbolculardan oluşur. Büyük futbolcu, her koşulda galibiyeti düşünür, 30’uncu dakikada vakit öldürmeyi değil. Uğurcan, benim nazarımda büyük futbolcu. Her davranışı da büyük futbolcu gibi olmalı öyleyse. Harika futbolunu, anlamsız vakit öldürmelerle gölgelememeli genç adam.

Haberin Devamı

Tolga’nın kararları

Haberin Devamı

Cruyff, Zidane’la ilgili söylemişti sanırım: “Zidane’ın topla yaptıklarını, Brezilyalı genç bir çocuk portakalla yapabilir. Ama futbol bununla ilgili değil. Futbol, doğru zamanda doğru kararları vermekle ilgili” Dün Tolga Ciğerci, 7’te Rodrigues’e vermeme, 15’te araya basit bir pası zamanında atmama kararlarıyla takımını belki de iki golden etti.

 

Yazarın Tüm Yazıları