Hem milli derim hem prim isterim dönemi bitsin artık! 'Şenol Güneş ne yazık ki kontrolü kaybetti'

Güncelleme Tarihi:

Hem milli derim hem prim isterim dönemi bitsin artık Şenol Güneş ne yazık ki kontrolü kaybetti
Oluşturulma Tarihi: Eylül 14, 2021 07:00

Futbol Konseyi'nde Güntekin Onay, Uğur Meleke ve Mehmet Arslan gündeme damga vuran konuları ele aldı. Şenol Güneş, Milli Takım ve Süper Lig'de bu hafta yaşananlar...

Haberin Devamı

1- Haftanın büyük maçında Galatasaray, Trabzon karşısında iyi başladı ama sonunu getiremedi. Kasımpaşa maçından sonra bu müsabakada da 2-0’lık üstünlüğün korunamamasını nasıl değerlendirirsiniz?

GALATASARAY’IN YENiLENMiŞ KADROSUNUN ZAMANA iHTiYACI VAR

GÜNTEKiN ONAY: LUYiNDAMA-NELSON UYUMSUZ

G.Saray geçen sezon ligin en az gol yiyen takımıydı. Savunma ve orta sahanın neredeyse tamamının değişmesi uyum ve organizasyon sorunları yaratıyor. Derin savunmada adam ve alan paylaşımında hatalar var. Luyindama-Nelson ikilisi uyumsuz. Kasımpaşa ve Trabzon maçlarında G.Saray, ne zaman ki topu bırakıp yarı sahasına çekildi, benzer senaryolarla 2-0’dan 2-2’ye yakalandı. Genç ve yeni kurulan bu kadronun zamana ve gelişmeye ihtiyacı var.

MEHMET ARSLAN: iYi OYUN 3 PUANDAN ÖNEMLi

Haberin Devamı

Bu sezon G.Saray için ilk defa güzel şeyler yazacağım bir karşılaşma oldu. Kazanmak için mücadele eden ve bunun için bir planı olan takımdı G.Saray.Yeni transferlerin uyumu ve gençlerin katkısı ile geleceğe dair güzel sinyaller veren bir takım. Böyle bir takımın oyunun bütününde aynı enerji ile oynamasını beklemek fazla iyimserlik olur. Kasımpaşa ve Trabzon maçlarından beraberlikle ayrılmalarının nedeni bu. G.Saray’ın iyi oynaması bu maçta 3 puan kazanmasından çok daha önemli bence. Birinde puanınız var umudunuz yok. Diğerinde puan kaybınız var ama umudunuz da var.

Hem milli derim hem prim isterim dönemi bitsin artık Şenol Güneş ne yazık ki kontrolü kaybetti

UĞUR MELEKE: DEĞiŞiKLiKLER RiTMi BOZDU

Kasımpaşa maçında da devre arası yapılan değişiklikler sonrası G.Saray’ın oyununda bir gerileme olmuştu. Trabzon karşısında da ilk 45’le ikinci 45 arasındaki oyunda bir gerileme olduğu açık. Emre sakatlanmış ama Morutan’ın çıkışı da sanki geçişleri aksattı. Bir de tabii Emre çıkınca Kerem’in sağa geçişi detayı da söz konusu. Acaba devrede sadece Emre/Oğulcan değişikliği yapıp pozisyonlar korunsa oyun da korunur muydu diye düşünmeden edemiyor insan.

Haberin Devamı

2- Rakiplerinin takıldığı haftada farklı kazanan Beşiktaş moralli. Pjanic asistle başladı. alex ve Vida’nın sakatlıkları korkuttu. Beşiktaş sizce Devler Ligi’ne hazır mı? Dortmund karşısında şansı nedir?

KEŞKE ŞAMPiYONLAR LiGi 3 HAFTA SONRA BAŞLASAYDI

MEHMET ARSLAN: BEŞiKTAŞ TAM HAZIR DEĞiL

Keşke 3 hafta sonra başlasaydı Şampiyonlar Ligi. O zaman Beşiktaş için daha farklı düşünürdüm. Ama yeni transferlerin daha ilk kez forma giydiği haftanın ardından oynanacak maçlar beni endişeye sevk ediyor. Bir Alman takımı ile oynayacaksınız. Disiplinli, fizik gücü üst düzey bir takım. Kora kor mücadele için sizin de aynı güce sahip olmanız gerek. Bunun için 3 hafta sonra olmasını isterdim. Çünkü Beşiktaş henüz o seviyede değil.

Haberin Devamı

UĞUR MELEKE: MALATYA MAÇI GiBi OLMALI

Beşiktaş'ın Yeni Malatyaspor’a karşı yaptığı şey, milli maçta Hollanda’nın Türkiye’ye yaptığının aynısıydı. Önde oynadılar, stoperleri dahil rakip yarı sahaya yerleştiler. Ama tamamlayamadıkları hücumlarda, kaybettikleri yerlerde hemen geri kazanma konusunda usta davrandılar. Bunu başardıkları için bir atak sürekliliği sağladılar. Tabii ki Şampiyonlar Ligi başka bir seviye. Eğer orada da kaybettikleri topları böyle süratle geri kazanabilirlerse çok büyük iş başarmış olurlar.

Hem milli derim hem prim isterim dönemi bitsin artık Şenol Güneş ne yazık ki kontrolü kaybetti

GÜNTEKiN ONAY: BEŞiKTAŞ GOL BULACAKTIR ÖNEMLi OLAN YEMEMESi

Beşiktaş, kadro kalitesiyle oturmuş oyun anlayışıyla çok güçlü bir görüntü ortaya koydu. Böyle coşkulu oldukları sürece ligde fazla sorun yaşamazlar. Dortmund maçı farklı bir seviye. Ligimizin çok üzerinde bir tempoları var. Erling Haaland gibi bir gol canavarına sahipler. Beşiktaş, tempoyu rakibin belirlemesine izin vermemeli ve hızlı hücumlara tedbir almalı. Borussia Dortmund, savunmada zaafları olan bir takım. Beşiktaş gol bulacaktır. Önemli olan kalesini gole kapaması.

Haberin Devamı

3- A Milli Takım’da Şenol Güneş devri sona erdi. Yalvarma polemiği haftaya damgasını vuran detaylardandı. Sizce Güneş’in ayrılığı doğru karar mı? Yerine kim getirilmeli? 

MEHMET ARSLAN: BU KAFAYLA, HER GELEN HOCA BAŞARISIZLIKTA LiNÇ EDiLiR

1-) Takımla ve TFF ile hocanın bağı kopmuş. Ayrılık doğru karar.

2-) Bu kafayla, her gelen hoca ve takım başarısızlıkta linç edilir. Peki bunların yaşanmaması için ne yapılmalı?..

a-) Prim ve maaş konusu önemli. Çünkü kamu vicdanının kabul etmediği prim ve maaş hocayı da takımı da saldırıya açık hale getiriyor.

b-) Oyuncu ve teknik adamlar vatan millet söyleminden vazgeçsinler. “Hem milli derim, hem prim isterim” dönemi bitsin artık.

Haberin Devamı

c-) Kabul edelim bu profesyonel bir iş. O zaman profesyonelce davranalım. Bir öyle bir böyle konuşmayalım.

d-) TFF maaş ve prim konusunda bir kriter ortaya koymalı. Kamu vicdanının kabul edeceği bir kriter. Böylece en azından performansı konuşuruz, parayı değil. Başka türlü aynı tartışmalar bitmez.

UĞUR MELEKE: GÜNEŞ HAZiRANDA GiTMELiYDi

Şenol Güneş’le yollar haziran sonunda ayrılmalıydı. Zira Euro 2020’de ikinci maçı birincisinden, üçüncü maçı ikincisinden kötü olan tek takım bizdik. Bir müsabakayı kötü oynayabilirsiniz, ama her maç kötüye gidiyorsanız sorunları doğru teşhis edemiyor, tedavi bulamıyorsunuz demektir. Gecikmiş ama doğru bir karar aldık. Milli takımın başına taktik-rakip analizi konularında usta birini getirmeliyiz. Daha doğrusu usta bir ekip getirmeliyiz. Tek kişinin işi değil bu. O dönem geçti. Artık bu dönem, doğru ekip dönemi.

GÜNTEKiN ONAY: KAYBEDiLEN ÖZGÜVENi GERi KAZANMAK ÇOK ZORDU

Şenol Güneş çok iyi başladı. Fakat son Avrupa Şampiyonası finalleri ve Dünya Kupası elemelerinde ne yazık ki oyun ve sonuçlarla dibe vurduk. Bu sonuçların ardından eleştiri doğal. Tecrübesi ve birikimiyle tartışılmayacak bir futbol adamı. Ancak kontrolü ve özgüveni kaybettikten sonra bunu tekrar kazanmak bu süreçte çok zordu. Milli takım oyuncu havuzunu tanıyan ve ayağa kaldıracak bir teknik adam gelmeli.

4- Fatih terim, Şenol Güneş konusunda medyayı suçladı; “Çok ayıp ettiniz. İşin teknik boyutunu geberttiniz, ekonomi boyutunu öldürdünüz” dedi. Ne dersiniz, biz Güneş’e ayıp mı ettik?

FATiH TERiM O SÖZLERiNDE HAKLI ŞENOL GÜNEŞ’E AYIP ETTiK TOPLUMCA

MEHMET ARSLAN: GÜNEŞ, EZBER BOZMA ŞANSI YAKALAMIŞTI 

Ayıp ettik. Silah mı dayadık Şenol Güneş’e bu paraya imzala diye? O paraya imzaladıysa sorun Güneş’te değil ki. Ama o tadı damağımızda kalan linç kültürümüz var ya... Kurban Güneş’ti bu kez. Güneş hatalı mıydı? Evet ama benim hata anlayışım farklı. İlk kez Türk toplumunun ezberini bozma şansı yakaladı hoca. “Sorumluluk benim” gibi içi boş, hiçbir anlamı ve yaptırımı olmayan, sözleri Türk teknik adamlar çok sık kullanıyor. Sorumluluk seninse bunun bir karşılığı olmalı. Ve toplum da “İşte bu” demeli. “Sorumluluk benim”in hesabını verdi hoca, bravo. Şenol Güneş, hocaların ve toplumun bu ezberini bozabilirdi. Bu fırsatı kaçırdı. Fatih terim’e katılıyorum. Ayıp ettik toplumca.

GÜNTEKiN ONAY: SÜREKLi AŞAĞI GiDEN GRAFiĞi UNUTMAYIN!

Teknik adamlar, benzer kaderi paylaştıkları için bu tip durumlarda empati kurabiliyor. Fatih Terim’in yaptığı da bu. Şenol
Güneş bir değer ve öyle kolay harcanacak bir teknik direktör değil. Fatih Terim kendi penceresinden böyle bakıyor. Ama sürekli aşağıya doğru inen kötü gidiş grafiğini nasıl okumalı? Biraz da bu açıdan bakmak lazım...

UĞUR MELEKE: ELEŞTiRiLER KiŞiLiĞiNE DEĞiL PERFORMANSINA YAPILDI

Dünyanın her yerinde teknik adamlar eleştirilir; bu mesleğin tabiatı böyle. Aslında kamu önünde yapılan her iş eleştirilir, siyasetçisi, sanatçısı ya da sporcusu. Hepsi... Bir eleme sürecinin ortasında da pekala görev değişikliği olabilir. Hollanda da yakın tarihte De boer’i gönderdi. Fatih terim de yanılmıyorsam milli takıma 3 gelişinde de eleme sürecinin ortasında geldi. Piontek’in, yanal’ın ve Avcı’nın yerine. Benim bildiğim kadarıyla Güneş’e yapılan eleştiriler de kişiliğine ya da CV’sine değil. Performansına. Zaten olması gereken de o. Aksi bir durum varsa mahkemeye vermeli elbette.

5- F.Bahçe evinde Sivas’ı geçemedi. Berisha, rossi ve Meyer’in ilk kez forma giydikleri maçta sarı lacivertliler kilidi açamadı. Bu 1 puan kazanç mı, yoksa kayıp olarak mı değerlendirilmeli? 

UĞUR MELEKE: BU SiSTEMDE iLERi ÜÇLÜNÜN YARATICILIĞI ÜST DÜZEY OLMALI 

Maç çok kesintili oynandı. Çok fazla durdu. Çok fazla fiziksel mücadele ve az futbol vardı. Bu şartlar altında Fenerbahçe’nin oyununu eleştirmekte güçlük çekiyorum çünkü ikinci devre oynanamadı neredeyse. Pereira 3-4-21’den maç içinde bir 5-10 dakika bile olsa vazgeçme taraftarı değil. Bu durumda da ileri üçlünün yaratıcılığının hep üst seviyede olması gerekiyor. Rossi dakikalar geçtikçe vites yükseltti ama adaptasyon süreci olacak belli ki. Berisha da çok fazla topla buluşamadı zaten.

GÜNTEKiN ONAY: PEREiRA KURGUYU DEĞiŞTiRMELi

Bu tip puan kayıpları olacaktır. Sivasspor güçlü bir ekip. Fenerbahçe, neticede Altay’ın bireysel hatasıyla kalesinde golü gördü. Ancak bu kadar istekli ve koşan grubun hücumda daha fazla üretmesi ve pas hatalarını azaltması şart.
Bu sistem direkt oyuna uygun. Pereira oyunu tutacak ve sahayı daha fazla enlemesine kullanacak bir kurguyu da düşünmeli. Yeni transferleri birkaç maç daha izleyip değerlendirmek daha sağlıklı olur.

MEHMET ARSLAN: MESUT ÖZiL OYUNDAN ALINMAMALIYDI

Bu, Ali Koç’un kurduğu en iyi kadro. Ve bu teknik adam takımın başına getirdiği en iyi teknik adam. Burada anlaşalım. Geçtiğimiz haftalara oranla daha temposu daha düşük bir Fenerbahçe vardı. Topa sahipti ama maçın ritmine sahip olamadı. Bunda rakibin Sivasspor gibi güçlü bir takım olmasının etkisi de var. Ama Fenerbahçe’nin de, Pereria’nın da zaman zaman form düşüklüğü yaşamaları normal. Ki bu maçta bana göre en temel hatası hiç de fena oynamayan Mesut Özil’i oyundan almasıydı. Kulübeden gelen oyuncularda bir fark yaratamadı. Bu arada Ferdi’nin de Fenerbahçe için ne kadar önemli bir oyuncu olduğu sanıyorum bu maçta ortala çıktı. İtiraf edeyim geçen sezon ona “Gelişemedi” diye bakıyordum, bu sezon yanılttı beni.

6- Trabzonspor 2-0 geriye düştüğü maçı 2-2’ye getirmeyi başarırken sol bekte 3 farklı oyuncu oynadı. Ayrıca abdülkadir Ömür’ün gözyaşları da vardı kenarda. Nasıl buldunuz Trabzonspor’u?

UĞUR MELEKE: OYUNCU DEĞiŞiKLiĞi YANLIŞI DÜZELTTi

Trabzon, ilk 45’te tamamlayamadığı hücumlarda kolay geçiş fırsatları verdi ama oyuncu değişiklikleri sonrası yerleşim tamir edildi. Oyun gelişti. Abdülkadir Ömür’ün gözyaşları üzücü tabii. Acaba 8 dakika daha oyunda kalsa ve devrede çıksa daha mı doğru olurdu? Bilmiyorum. Ama Trabzonspor, sol bekinde de bir yabancı oyuncu kullanacaksa bir başka pozisyonda yerli oynatma mecburiyeti doğacak. Bu şartlarda Abdülkadir Ömür’ü, Abdülkadir Parmak’ı, Serkan Asan’ı kaybetme lüksleri yok.

MEHMET ARSLAN: LiNÇ ETMEYE BAYILIYORLAR

G.Saray’dan baskı yedikleri anda bireysel hatalar da peş peşe geldi. Belli ki planlarında G.Saray’ın baskılı oyunu yoktu. Abdülkadir Ömür’e gelince... Önce bir gerçek. Dünya çapında bir yıldız olabilecek bir yetenek evet ama (elbette sakatlığın da etkisi çok büyük) oyunu yeteneği kadar gelişmedi. Sosyal medya kültürü ne yazık ki her alana hakim olmaya başladı. Linç kültürü geliştikçe gelişti. Birinin hata yapmasını bekleyenler tribünde, ekranda, köşelerinde ellerini ovuşturarak bekleşiyorlar ve vahşi bir tat alıyorlar birini linç etmekten. Geçen hafta Şenol Güneş’teydi sıra. Bu hafta da Abdülkadir Ömür. Bakalım sıra kimde?..

GÜNTEKiN ONAY: DUYGUSALLIĞI BIRAKIP ÇALIŞMALI

Trabzonspor güçlü ve kaliteli bir kadro kurdu. Ancak geriden oyun kurma ısrarı, Edgar’ın teknik becerisinin yetersizliği ve İsmail’in pozisyon hataları ile 2-0 geriye düştü. Avcı erken değişikliklerle yaraya hemen pansuman yaptı ve maçı çevirdi. Abdülkadir Ömür ne yazık ki bu seviye için çok kuvvetsiz. Duygusallığı bırakıp, çalışmalı, güçlenmeli. Trabzonspor orta alan direncini artırmak için Siopis’i daha fazla kullanmalı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!