Salata yap okuma öÄŸren

Güncelleme Tarihi:

Salata yap okuma öğren
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2003 15:00

İstanbul'da, altı ayda 11 bin 600 yetişkin, okuma-yazma öğrendi. Bu eğitim, Rotary kulüplerinin Kolaylaştırılmış Okuma Yazma Eğitimi (KOYE) adını verdikleri bir sistem ile gerçekleşti. Sistemde kitap yok. Öğrenci, görerek, anlayarak, yaparak, yaşayarak, tanıyarak öğreniyor. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ilköğretim okullarında okuma-yazma üç ayda öğrenilirken, bu sistemle öğrenci, öğrenme kapasitesine göre 45 ile 90 saatte okur-yazar oluyor.

Haberin Devamı

Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nin Kozyatağı'ndaki binasında bir sınıftayız. Sıralarda 15 yaşın üzerinde kadınlı, erkekli yetişkinler oturuyor. Kürsüdeki şık giyimli öğretmen önce masadaki haşlanmış patates, taze soğan, maydanoz, zeytinyağı, tuz, pul biber ve salata tabaklarını tanıtıyor. Ardından da patates salatası yapmaya başlıyor. Bu sahneler bir yemek kursunda değil, okuma yazma kursunda geçiyor.

Bu ilginç okuma yazma kursu, Rotary 2420'nci Bölge Kulüpleri'nin  Kolaylaştırılmış Okuma Yazma Eğitimi (KOYE) adını verdikleri büyük bir projenin parçası. Altı ay önce, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokolun ardından başlamış. Bu yöntemle 11 bin 600 yetişkin okuma-yazma öğrenmiş. Projenin Teknik Koordinatörü Leyla Bahar, temmuz başına kadar bu sayının 20 bine yükseleceğini söylüyor. Halen İstanbul'daki 22 merkezde 558 kursta bine yakın kişi eğitim görüyor.

Haberin Devamı

YÃœZDE 90 BAÅžARI

Bahar, kurslara genellikle dar gelirli ve yoksul insanların katıldığını ve kurs süresinin kısa olması nedeniyle katılımın yüksek olduÄŸunu anlatıyor. Uyguladıkları yöntemi, 'yaparak, yaÅŸayarak öğrenmek, soru cevap ile anlayabilmek' olarak tanımlıyor:Â

‘‘İnsanlar okuduğunun yüzde 10'nunu, işittiğinin yüzde 20'sini, gördüğünün yüzde 30'unu, hem işitip hem de gördüğünün yüzde 50'sini, söylediğinin yüzde 70'ini, yapıp söylediğinin yüzde 90'ını aklında tutar. Sistemimizde bu nedenle yüzde 90 başarılıyız.‘‘

Bahar, Hukuk okumasına karşın bu projede eğitmen olarak çalışabilmek için Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi'nde pedagojik eğitim almış. Yöntemlerinin yaşamdan kesitler canlandırmaya dayandığını belirtiyor:

‘‘Öğrencilerin istedikleri aktiviteleri kurs sırasında canlandırıyoruz. Sınıfta bazen yemek yapılıyor, bazen de sınıfı bir berbere çeviriyoruz. Bazen ayakkabıları boyuyor ya da dişler nasıl fırçalanıyor onu öğretiyoruz. Daha sonra öğrendiklerimizin isimlerini tahtaya yazıyoruz. Böylelikle önce görerek anlayan öğrenci, daha sonra tahtada yazarak öğreniyor.’’


İnanılmaz kolay

Münire Ateş (50): 32 yıl öğretmenlik yaptım. Üç yıl önce emekli oldum. Altı ay önce de bu sistemle tanıştım. İnanılmaz kolay bir metod. Milli Eğitimin sisteminde önce cümle öğretiliyor, sonra metne geçiliyordu. Bu sistem aktivite tabanlı. Önce aktivite gösteriliyor, sonra da kelime hece ve harf sırası takip ediliyor. Bir buçuk ayda öğretiyoruz. Bazı öğrenciler 45 saatte bazıları da 90 saatte öğreniyor. Eğitimde köklü değişiklik bu sistemle yapılmalı.

Haberin Devamı


Doktor bile olurum

Sergüzel Gülünç (15): Yedi yaşında okula yazıldım ama bir gün gidebildim. Annem babam çalıştığı ve kardeşlerime bakmam gerektiği için okula gidemedim. Okuma yazma öğrenememiştim. Şimdi bu kurslarla öğreniyorum. Bir ay oldu. Okumayı söküyorum. Benim için çok iyi oldu. Buradan diploma alınca belki dışarıdan ortaokul veya liseyi de bitiririm, doktor bile olurum.


Bir ay sonra okuyacağım

Saliha Büyüksepetçi (15): Ben iki yıl ilkokula gittim. Ama ailem okula çok sık göndermediği için uzun süre devamsızlık yaptım. Bu nedenle okumayı çok iyi öğrenememiştim. Burada kolaylıkla öğreniyorum. Hatta öğretmen bile olmayı düşünüyorum. Öğretmenlerim bir ay sonra okur yazar olacağımı söylüyorlar. Bende seviniyorum.

Herkese açık

Haberin Devamı


Kolaylaştırılmış Okuma Yazma Eğitimi Komitesi Başkan Yardımcısı Turgay Bahar, 15-95 yaş arasındaki herkese açık olduklarını söylüyor: ‘‘Sınıflarımız 15-20 kişilik. Burada biz öğrencilere kalıpları öğretiyoruz. Kalıplar bir anlamda notalar gibi. Nasıl 7 tane nota olmasına karşın milyarlarca beste var. Bizim kalıplarla da öğrenciler oyun aktiviteleri ile heceleri çıkartıyor, kelimeleri kendi kendilerine öğreniyorlar.‘‘

Tayland kaynaklı

Bu sistem Avustralyalı Prof. Dr. Richard Walker, Taylandlı Prof. Dr. Saowalak Rattanavich ile Meksikalı Prof. Dr. John W. Oller'in ortak çalışmaları sonucunda ortaya çıktı. İlk olarak Avustralya'daki kabileler ile Tayvan, Tayland, Kore, Güney Afrika gibi ülkelerde başarıyla uygulandı.

Haberin Devamı

KOYE sisteminin Türkiye'de uygulanması için bu metodu bulan üç uzmandan birisi olan Taylandlı Prof. Dr. Saowalak Türkiye'ye geldi. Uluslararası Rotary Merkezi'nin isteği üzerine Türkiye'de bir hafta kaldı. Bu süre içinde aralarında rotaryenlerin ve eğitimcilerin de bulunduğu 42 kişiye tekniğini öğretti ve sertifika verdi. Ardından da zinciri genişletmek amacıyla sertifikalı 42 kişi bölgelere dağıldı ve yaklaşık yüzde 20'si emekli iki bin öğretmene kurs verdi. Daha fazla bilgi için: 0212 231 31 81.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!