Ronin'in sert mizaçlı İrlandalısı

Güncelleme Tarihi:

Roninin sert mizaçlı İrlandalısı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 29, 1998 00:00

Haberin Devamı

Gösterimdeki ‘‘Ronin’’ filminde hepsi birer ölüm makinesi olan sert adamlardan oluşan ekibin tek kadın üyesini canlandıran Natascha McElhone, 1998'de yıldızı parlayan kadın oyunculardan.

Ronin’de Robert De Niro ve Jean Reno ile karşılıklı döktüren Natascha Mc Elhone bu yılın hit filmlerinden ‘‘Truman Show’’da da Jim Carrey'nin ona gerçekleri anlatmaya çalışan sevgilisi Slyvia'ya hayat vermişti. ‘‘Ronin’’de müşteriyle tek bağlantı noktası olan sert mizaçlı ve argo konuşan İrlandalı Deirdre isimli gizli ajanını canlandıran Mc Elhone daha önce de ‘‘Picasso ile Yaşamak’’ filminde Anthony Hopkins ile karşılıklı oynamıştı. Hepsi bu kadar değil, Brad Pitt'in bir IRA militanını canlandırdığı ‘‘The Devil's Own’’ filminde de Pitt'in sevgilisiydi. Üstelik o filmde Harrison Ford da vardı.

Sinemaya yeni başladığı halde büyük oyuncularla büyük filmlerde oynama şansı elde eden yirmi sekiz yaşındaki İrlandalı (ama Londra'da doğup büyümüş) Mc Elhone, tiyatro kökenli. Kendini ‘‘star olmak istemeyen bir oyuncu’’ olarak tanımlayan Mc Elhone şu sıralar Simone de Beauvoir’ın mektuplarından uyarlanan bir filmde de Beauvoir'ı canlandırmaya hazırlanıyor.

Garip ama gerçek, Mc Elhone oyunculuğa başlamadan önce, on dokuz yaşındayken Romanya'da bir sağlık ekibinde kamyon sürücülüğü yapıyormuş. O günlerde sağa sola rüşvet olarak Marlboro sigaraları dağıttığını gülerek anlatıyor. Daha sonra İngiltere'ye dönen Natascha üç yıl boyunca Londra Müzik ve Drama Akademisi'nde eğitim görmüş ve ‘‘Richard III’’, ‘‘Monte Cristo Kontu’’, ‘‘Vişne Bahçesi’’ ve ‘‘Bir YazGecesi Rüyası’’ gibi oyunlarda rol almış.

‘‘Ronin’’deki çılgın arabayla kovalamaca sahneleri hakkında: ‘‘O sahneler çoğunlukla sahte direksiyon kullanımıyla gerçekleşti ama yine de arabaların içindeydik ve yanımızda oturan profesyonel sürücülerle aynı heyecanı paylaştık. O arabalarda bazen öyle bir noktaya geliyorsunuz ki, sahte pedal da olsa basmak ve içinde bulunduğunuz arabayı kontrol altına almak istiyorsunuz,’’ diyor. ‘‘Picasso ile Yaşamak’’ ve ‘‘Ronin’’i kıyaslarken de ‘‘İkisinin de ortak özelliği Paris ve Nice'de çekilmiş olmasıydı. Bu yüzden benim için ilginç bir deneyim oldu. ‘Picasso’da oynadığım günleri düşünüyorum da, ileride aynı kentlerde bütünüyle farklı başka bir filmde oynayacağımı hayal bile edemezdim. Bence James Ivory (‘‘Picasso ile Yaşamak’’ın yönetmeni) harika bir insan... Çünkü beni filminde oynatmakla çok büyük bir risk aldı. O güne kadar hiçbir sinema filminde oynamamış biri olduğum halde başrol oynamama izin verdi,’’ diyor.

Akıllı konuşmaları ve ölçülü tavırlarıyla da tanınan Natascha Mc Elhone, oyunculuk kariyerinin bundan sonraki gelişimi hakkında da şunları söylüyor: ‘‘Nasıl ki ‘Truman Show’ ve ‘Ronin’ birbirlerine tamamen zıt filmlerse, bundan sonra da farklı bir filmde oynamayı çok istiyorum. Kısacası hep aynı caddede koşan bir oyuncu olmak istemiyorum. Farklı olmasının yanısıra senaryo da hayati önem taşıyor. Eğer öyküde anlatmaya değer bir şeyler varsa yeterli... Konusu iyi bir film olsun da, benim rolüm ister küçük ister büyük olsun. Çok önemli değil bu. Bugüne kadar hiç ulaşmadığım bir yere götürmesi daha önemli.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!