Silah vermeyiz, verene karışmayız

ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı John Kerry, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 9 ülkeyi kapsayan, 40 Dışişleri Bakanı ile bire bir görüştüğü ilk yurtdışı gezisini sonlandırırken, Suriye meselesi gezinin en önemli gündem maddesi oldu. Kerry, temaslarının ardından son gün altı Amerikan yayın kuruluşuna verdiği özel mülakatlarda da, ABD’nin Suriye politikasını netleştirdi. ABD’nin stratejisinin halen Suriye Lideri Beşar Esad’ı müzakereye zorlamak olduğunu, diplomasiyi tercih ettiklerini söyleyen Kerry, Suriyeli direnişlere ABD’nin şu aşamada silah sağlamayacağını, ancak direnişçileri silahlandıran müttefiklere de karışmayacaklarını beyan etti. Katar Başbakanı Hamad bin Cassim ile düzenlediği ortak basın toplantısında da, “Silahların doğrudan ılımlı Suriye muhalefetine gideceğine dair büyük garantiler var” dedi. Bu arada ABD’nin direnişçilere eğitim verip vermediği sorusunu ise yanıtlamadı. Böylece bölgedeki Amerikalı görevlilerin Suriye muhalefetine başta kimyasal silahların etkisinden korunma ve bu silahları etkisiz hale getirme konularında eğitim verdikleri iddialarını yalanlamadı. İşte Kerry’nin altı ayrı mülakatından derlediğimiz, Suriye’deki mevcut Amerikan politikasını özetleyen satır başları:

NPR: Başkan’ın gerçekten istediği Suriye’ye barışçıl bir çözüm. Bu konuya verilecek acil yanıtın daha fazla ölümlere yol açmak olmadığına ve onun yerine Başkan’a Esad’a bir çözüm olduğunu söylemek olduğuna güçlü bir şekilde inanıyor. O da geçiş hükümeti öneren Cenevre Mutabakatı. Ne istediğimizi bilerek ince bir çizgide yürümeye çalışıyoruz. O da müzakere edilmiş bir geçiş.

NBC: Başka ülkeler Suriyelileri silahlandırıyorlar. Başkan ise yaptırımlar koydu. Roma’da başardığımız, hepsi farklı yoldan destek veren ülkeler bir araya gelip bu konudaki ağırlık noktamız ve enerjimizi artırmaktı.

FOX: Eğitim (Suriyeli muhaliflere) veren birçok ülke var. Önemli olan Başkan Esad’ın şimdiki hesaplamasını değiştirmesi.

CBS: Ben Başkan’ı görmeden, Başkan’a (muhaliflere ABD’nin silah sağlaması konusunda) ne tavsiyede bulunup bulunmayacağımı tartışmayacağım. Sonrasında da tartışacağımı zannetmiyorum. Ama dönünce hem Kongre ile hem kendi aramızda istişare edeceğiz.

CNN: Başkan’ın her zaman seçenekleri vardır. Ve her zaman belirlediği politikayı değiştirme hakkına sahiptir. Şu anda Başkan’ın doğru olduğuna inandığı düzenleme, diplomatik çözüme fırsat verme.

ABC: Gelecekte silah yardımı seçeneğini devre dışı bırakmak da benim işim değil. Bu ABD Başkanı’nın kararı. Ve Başkan’ın hiçbir seçeneği masadan kaldırdığını düşünmüyorum. Kerry’nin dış politika yaklaşımı, Obama’nın yaklaşamıdır. Detaylara girmeyeceğim. Bu işte daha birkaç haftalığım.