Kleopatra'nın kız kardeşi İzmir'de bulundu

Güncelleme Tarihi:

Kleopatranın kız kardeşi İzmirde bulundu
Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2013 11:51

Avusturya Bilimler Akademisi’nden arkeolog Dr. Hilke Thuer, Kleopatra’nın öldürttüğü kız kardeşi Prenses Dördüncü Arsinöe’nin mezarının bulunduğunu iddia etti. Dr. Thuer’e göre, mezar çok yakınımızda, Efes’te.

Haberin Devamı

Dr. Thuer’in iddiası arkeoloji dünyasında büyük gürültü kopardı. Ancak Avusturyalı arkeoloğun bulgularını kabul etmeyen uzmanlar da var.

Zira eldeki kemiklerin Arsinöe’ye ait olduğu yönündeki kanıtların çok zayıf olduğu belirtiliyor.

Hatta Dr. Thuer de kalıntıların, üzerlerinde sağlıklı bir DNA testi yapılabilmesi için fazla aşınmış olduğunu kabul etti.

LiveScience’ın aktardığına göre Charlotte News-Observer’a konuşan Dr. Thuer, “DNA testi umduğumuz sonuçları vermedi” diye konuştu. Buna rağmen Dr. Thuer, mezarın gerçekten Arsinöe’ye ait olduğuna inanıyor.

Avusturyalı arkeolog yarın North Carolina’da bulunan Raleigh Tarih Müzesi’nde bu bulgularıyla ilgili bir konferans verecek.

KARIŞIK BİR AİLE
Arsinöe, Kleopatra’nın küçük kardeşiydi. İkisinin de babası Ptolemaios Hanedanı’ndan 12’nci Oletes’ti ancak annelerinin de aynı kişi olup olmadığı konusunda net bir bilgi yok.

Haberin Devamı

Ptolemaios Hanedanı’nda ilişkiler karışıktı. 12’nci Ptolemi öldüğünde iktidarı çocukları Kleopatra ile 13’üncü Ptolemi arasında eşit bölüştürmüş ancak erkek kardeşi kısa süre içinde Kleopatra’yı saf dışı bırakmıştı.

Bunun üzerine Roma İmparatoru Jül Sezar, Kleopatra’ya destek verirken Arsinöe de Sezar’a ve Roma ordusuna direnen Mısır ordusuna katılmıştı.

Roma savaşı kazanınca Arsinöe de esir alındı. Efes’te sürgün hayatı yaşamasına izin verilen Arsinöe’yi bir tehdit olarak gören Kleopatra, kız kardeşini MÖ 41 yılında öldürttü.

EFES'TE KAZILAR 1904'TE BAŞLADI
1904 yılında Efes’te kazılara başlayan arkeologlar 1926’da bir genç kadına ait olduğu belirlenen kemikler buldu.

Dr. Thuer’in Arsinöe’ye ait olduğunu iddia ettiği kemikler de bunlar. Avusturyalı arkeolog lahdin bulunduğu odanın sekizgen yapısının da İskenderiye Feneri’ne bir gönderme olduğunu belirtiyor.

Bulunan iskeletin kafatası İkinci Dünya Savaşı'nda kayboldu ancak geri kalan kısımları 1985'te lahit odasının iki farklı nişinde yine Thuer tarafından bulundu. Kemiklerin 15-16 yaşındaki bir kıza ait olduğunu gösteren adli tıp kanıtlarına da karşı çıkan Dr. Thuer, bunun bir tür akademik kıskançlık olduğunu ifade ediyor.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!