‘Hiçbir zaman bir tecavüz kurbanı olabileceÄŸimi düÅŸünmedim’

Güncelleme Tarihi:

‘Hiçbir zaman bir tecavüz kurbanı olabileceğimi düşünmedim’
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 06, 2011 00:00

Yıllarca tecavüz ve cinsel taciz suçluların peşinde koşan bir dedektif, başından geçen tecavüz olayıyla büyük bir yıkım yaşadı. Ancak meslektaşları, bu davanın soruşturulmasında ısrarcı olunca öfkesi daha da büyüdü. Tecavüz kurbanı polis, yaşadıklarını kendi ağzından anlattı:

Haberin Devamı

Yaklaşık 20 yıldan beri polis memuruyum, 15 yıldan bu yana da cinayet ve cinsel suçlar alanında uzmanlaşmış bir dedektifim. Bunca korkunç suçu incelediğim süre boyunca, bir gün benim de kurban olabileceğim, tecavüze uğrayabileceğim ve polis incelemesine yardımcı olmayı reddedeceğim hiç aklıma gelmedi.

 

Ancak birkaç hafta önce, heteroseksüel bir erkek olarak, yatakta bir adamın altında kısılmış olarak uyanmamla sonuçlanacak bir dizi tercihte bulundum. Evet tecavüze uğramıştım. Halen, onlarca yıllık profesyonel tecrübeme rağmen, tecavüze uğramama neden olan tercihleri nasıl yaptığımı anlamakta güçlük çekiyorum.

 

Haberin Devamı

Polisin tecavüz kurbanlarına sunduÄŸu hizmeti kullanacağımı da hiç aklıma getirmedim. Her zaman soruyu soran bendim. Masanın diÄŸer tarafında oturmak ÅŸok edici. EÄŸer ÅŸu an bir cinsel suçu soruÅŸturuyor olsaydım, her ÅŸey farklı olurdu.    Â

 

‘YARDIMA İHTİYACIM VARDI’

Her şeyin birkaç hafta önce normal olduğunu kabul etmek zor geliyor. Şimdi her şey yanlış. Cumartesi günü arkadaşlarımla brunch’a gittim. Akşam yemeğinin ardından bir barda sohbet etmeye başladık. Saat 21.30 sularında arkadaşlarım gitti ama ben kalmayı tercih ettim. Hiç gitmediğim bir bardaydım ama kendimi rahat hissediyordum.

 

Bir süre sonra, başka bir grupla sohbet etmeye başladım. Gece ilerledikçe içmeye devam ettik. Çok sarhoş olduğumu hatırlamıyorum. Bana birisi hakaret etmeye başladı ancak beni rahatsız edecek veya birkaç saat sonra yapabileceklerini ima edecek bir davranışta bulunmadı.

 

Gece yarısında hala bardaydım ve en son hatırladığım aynı grupla bir eve gittiğimdi. Eve nasıl gittiğimizi hatırlamıyorum. Sadece mutfakta, cenazelerimizde hangi şiirin okunmasını istediğimizi tartıştığımızı anımsıyorum.

Haberin Devamı

 

Hafızamda kalan bir sonraki şey, sabahın altısı veya yedisinde uyandığım ve bardayken bana hakaret adamın bana tecavüz ettiğiydi. İlk düşüncem, "Ne halt yaptığını zannediyorsun" demekti  İkincisi ise korku ve kendi korumaya yönelmek. Yataktan fırladım ve yerden elbiselerimi topladım. Aklıma onu tutuklamak veya bir dedektif olduğum bile gelmedi. Tek düşündüğüm bireysel güvenliğimdi. Beni durdurmaya çalışmadı ve tek kelime konuşmadık.

 

Eve gitmek için otobüse bindim. Öfkeliydim, tiksinmiştim ve biraz korkmuştum. Yardıma ihtiyacım vardı. Evime geldiğimde, polise ihbarda bulunmak istemediğime karar verdim. Kendimi mahkemede kurban olarak dururken düşündüm. İş hayatımda ismimi saklayamayacağımı biliyordum. Tabii ki bana sempatiyle yaklaşacaklardı. Ama eskisinden farklı davranacaklardı.

Haberin Devamı

 

‘SORUŞTURMA İSTEMEDİM’

Tecavüzden sonra birkaç gün izin aldım. Ancak hayatımı normale çevirmem gerektiği için en kısa zamanda işe döndüm. Diğer kurbanların hikayelerini dinlemenin ve saldırganları tutuklamanın neye benzeyeceğini düşündüm. Sinirlerimin aniden boşalmayacağını nasıl bilebilirdim? Bana tecavüz eden adamın bunu başkalarına da yapmış olabileceğini? Ve olay büyümeden soruşturmayı devralacak birini bulabilir miydim?

 

Patronumdan yardım almaya karar verdim. Resmi bir soruşturma istemiyordum ama o iki yetkili daha çağırarak soruşturmayı başlattı. Korkmuştum. Onlara yardımcı olamayacağımı söyledim ama onlar bana kendi aralarından birini korumaları gerektiğini belirtti.

Haberin Devamı

 

Üzerimde büyük bir baskı vardı. Cinsel istismar ekibi beni, sürekli aynı soruları yönelttikleri görüşmelere çağırıyordu. Birkaç haftada bir fikrimi değiştirip değiştirmediğimi soruyorlardı. En kötüsü ise bir gece beni arayıp, şüpheliyi yakaladıkları haberini vermeleriydi. Kim olduğu hakkında bir fikrim olmadığı için, tutuklamayı hangi bilgiye dayandırdılar bilmiyorum.

 

Üzerimdeki baskı daha da arttı. Bana, o kişinin ismini öğrenip öğrenmeyi istemediğimi sordular. Saldırganıma bir isim ve yüz kazandırarak, fikrimi değiştireceklerini düşündüler. Beni daha sonra arayıp, şüpheliyi kefaletle çıkaracaklarını söylediler. Ellerinde yeterli kanıt yoktu.

Haberin Devamı

 

‘MESLEĞİMİ SORGULAMAYA BAŞLADIM’

Bu yaşadıklarım, benzer olayları soruştururken benim ve diğer meslektaşlarımın da kurbanlar üzerinde aşırı baskı kurup kurmadığımızı sorgulamama neden oldu. Kurbanları mahkeme sürecinden geçmeleri için zorluyor muyuz? Bunu suçla mücadele etmek için yaparken, kurbanların bize anlattıklarını dinlemiyor muyuz?

 

Meslektaşlarımın üzerimde kurduğu baskı bilinçliydi. Ancak sanırım, diğer davalarda bilinçaltımızla hareket ediyoruz. Bu beni derinden endişelendiriyor.

 

Kendime sorduğum bir diğer soru, bir polis olarak bana saldıran kişiyi sokaktan toplamak için gerekenleri yapmadığım. Ancak ben saldırganı hakkında suçlamada bulunmayan ilk ve son kurban değilim. Bu olay mahkemede sonuçlanırsa, ismim açığa çıkar. Aynı anda hem polis ve hem kurban olmanın ağırlığını taşıyamam.

 

Peki, yaşadıklarımdan sonra, kurbanlar için daha fazla sempati besliyor muyum? Şüphesiz evet. Daha mı dikkatliyim? Kesinlikle. Ancak her zaman olanlardan sonra akıllanıyoruz. Bu benim açımdan şu an pek anlamlı değil.

 

*Bu yazı, "Raped policeman: 'I never thought I would be a victim'" başlıklı makaleden derlenmiştir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!