GeriSeyahat İsviçre çakısı scooter; Yamaha Xmax 250
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
İsviçre çakısı scooter; Yamaha Xmax 250

İsviçre çakısı scooter; Yamaha Xmax 250

Bir kaç hafta önce başladığım "bu senin motorun mu?" testlerimiz bu hafta, her eve lazım bir scooter ile devam ediyor. Önceki testimizi okuyamamış olanlar "Bu senin motorun mu?" testi de ne demek şimdi" diye sorabilir. Bunca test yapıp elimden geldiğince onları size tanıtmaya çalışırken aslında her motorun birileri için çok güzel olduğunu ama özelliklerinin bazı kriterlere göre kişiden kişiye fark ettiğini görünce, "bu motosiklet kimi mutlu eder" ana fikriyle testlerimi yapmaya başladım. Bu testler içinde bu hafta bana konuk olan Yamaha Xmax 250 pek güzel bir örnek oldu.

Yamaha’nın bu yıl yepyeni motosikletlerinden biri Xmax 250. 125 cc scooterlerin şehir içindeki pratikliğinin, 500 cc’lik maxi scooterlerin de konforunun bileşkesi 250 cc sınıfındaki scooterler olduğunu ve bunun da aslında pek başarılı bir segment olduğunu gören Yamaha, bu yıl özene bezene hazırladığı Xmax 250’yi piyasaya sürdü. Daha ilk aylarda Avrupa’da ciddi satış rakamları yakalayan bu her derde deva scooter neymiş bakalım.

GÖRÜNÜM: Yamaha Xmax’in ağabeyi Tmax’i andıran fakat boyut ve detaylarda daha zarif ve kompakt bir yapıda olmasını istemiş ve yaklaşık ölçüler olarak Tmax’e yakın fakat detaylarda daha narin bir form kullanmış. Sempatik ön görünümüne rağmen yandan veya arkadan bakınca aslında çok zarif tasarlanmış olduğunu bizzat görebilirsiniz. Sülün gibi maşallah. Özellikle ledli stopları, egzozu, şasi çerçevesi pek şık olmuş. İşçiliğe ve parça kalitesine bakınca insana güven veren bir tokluğu var. İlk anda insanı "aman yarabbi" diye çarpmasa bile kısa sürede alışkanlık yaratacak türden bir zerafeti var Xmax’in.

OTURUŞ POZİSYONU-DETAYLAR: Üzerine ilk oturduğumda selenin rahatlığı yüzünden pek güzel bir artı puan aldı benden Xmax. Oldukça dik oturulan scoterlerden birisi Xmax. Bu pozisyonda sanki kontrolü zor olacakmış gibi gelse de yanıldığımı sonra sürüş izlenimlerinde anlatacağım. Tek garipsediğim nokta ayak konulan yerin ortadan şasi bloğuyla bölünmüş olması oldu. Gösterge paneli fonksiyonel hazırlanmış. Analog göstergelerde hız, yakıt, ısı değerlerini görürken dijital bölümde dış ısı, tripmetre, saat bilgileri bulunuyor fakat devir göstergesi yok. Pek hoşuma giden özelliklerinden biri ise rahatlıkla 2 kask alacak kadar geniş (52 Lt) sele altı bagajı, ön göğüsteki kapaklı eldiven-gözlük cebi ve sele önündeki ıvır zıvır konacak kapaklı gözü oldu. Neredeyse üzerinizdeki tüm kıyafetleri (hepsine yer var diye gaza gelip çıplak kalmamak koşulu ile elbet) Xmax’e emanet edip sağa sola gitmek fena şımarttı beni.

SÜSPANSİYON: Önde teleskopik çatal varken arkada hidrolik maşa uygun görülmüş. Önde 15 inch, arkada 14 inchlik jantlarıyla yol tutuşu ve konforu maxi scooterleri aratmayacak seviyede. Hatta süspansiyon karakteri tam benim sevdiğim gibi orta sertlikte. Yani isteyince sportif sürüşlere izin verecek kadar sert, bozuk yolda da sürücüsünü rahatsız etmeyecek kadar yumuşak. Bu scooter’in kıvraklığını ise tartışılmayacak kadar başarılı buldum. Allah şahidim trafikte hiçbir motosikletle bu kadar kontrollü ama bu kadar da kıvrak gittiğimi hatırlamıyorum. Hani bu motosikletle hemen bir kurye şirketinde iş bulabilecek gibi hissettim kendimiÖ

FRENLER: Önde 267 mm, arkada 220 mm çapında disk frenlere sahip olan Xmaxte ağabeylerindeki link fren sistemi yok. Fakat buna ihtiyacı var mı diye sorarsanız da yok, çünkü 164 kg kuru ağırlığıyla ağabeylerine göre tüysiklet kalan Xmax, yere çakılmış gibi durduran şaşırtıcı bir frenleme gücüne sahip. Dozajlaması ve fren hissi harika. Elimi manetlere dokundurduğum anda frenlerin işbaşına geçtiği hissetmek ilk anda insanı şaşırtsa da alışınca oldukça güven verici.

MOTOR: Tek silindirli 250 cc su soğutmalı motor Xmax’e 20 beygirlik bir güç veriyor. Açıkçası İsviçre saati gibi çalışan motor Xmax’i spor scooter sınıfına rahatlıkla sokabilir. İlk kalkış ataletini atar atmaz hız göstergesi şaşırtıcı bir hızla 150 Km/s ye kadar çıkıyor.

SÜRÜŞ İZLENİMLERİ: Xmax ilk gördüğüm anda pek çıtıpıtı sevimli bir scooter olarak düşündürse de aslında son derece hareketli, oynak ve aynı zamanda fonksiyonel bir scooter. Gerçekten pek çok sürücüyü rahatlıkla tatmin edecek performansa sahip. İşin başka güzel yanı da 100 kilometre de ortalama 3.2 ile 3.6 litre arası değişen bir yakıt tüketimi ile bunu başarması. 12.5 litrelik yakıt deposuyla 350 km civarı bir menzile sahip.

BU SENİN MOTORUN MU

Xmax aslında motosiklet tercihi konusunda "her şeyden biraz olsun, her işimi bir güzel görsün" diyenler için uygun bir scooter. "Nasıl bir motosiklet istiyorsun?" sorusuna, "Vallaha öncelikle şehir içinde beni şu trafik belasından kurtaracak, fitesiydi, depriyajıydı beni uğraştırmayacak, pratik bir motosiklet istiyorum" diyenlerin ilk adreslerinden biri bence XMax olmalı. "Maxi scooterler gibi orta mesafeli yolculuklar yapmaya izin versin, onlar kadar bagaj alanı sunsun, onlar kadar güvenli frenlere sahip olsun fakat 125 cc gibi kıvrak, ekonomik, pratik olsun bir de motoru yeterli gücü bana sunsun" deyip üstüne üstlük "ben motorcuyum bana belli olmaz açık yollarda gaza filan gelirsem sportif sürüş keyfi de versin bu namussuz" derseniz XMax kesinlikle sizin için üretilmiş derim. Ay az kalsın en önemli konulardan birini unutuyordum, bu İsviçre çakısına sahip olmanın bedeli 7.350 YTL.
False