Otoritenin konseri

Güncelleme Tarihi:

Otoritenin konseri
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2003 00:41

SANKİ konser!.. Belki klasik müzik konseri değil, ama parti kongresinden çok, sık sık alkışlarla kesilen pop müzik konseri gibi. Salondaki konuklar ve delegeler ile kongrenin ruhu, daha çok bir konserin ruhuna denk düşüyor.

Pankart, slogan, sigara, duman, kavga, gerilim, tartışma, heyecan, dev fotoğraflar, bunların hiçbiri yok. Hatta, bir kongrenin vazgeçilmez hareketliliğini oluşturan kongre kulisi bile yok. Salondaki ekrana yansıyan tek bir cümle, ‘‘Her Şey Türkiye İçin’’, o kadar. Bir de, Tayyip Erdoğan'ın konuşması sırasında, ‘‘Türkiye seninle gurur duyuyor’’ sloganı. Bunu da, parti delegelerinden çok, konuklar atıyor.

AKP 1. Kongresi düzenli, disiplinli ve uyumlu. Bu yapısıyla da, tek sesli bir kongre. Demokratik olmaktan çok, otoriter bir parti yapısını yansıtıyor.

TEK LİDER O

İçerde sağlanan düzen, kongreye girişte pek yok. Dışarda organizasyonda ciddi aksaklıklar var. Çok büyük bir kalabalık arasından ve o karmaşadan geçtikten sonra, içerde hayat kolay.

Kongre, önceden belirlendiği gibi, saat tam 10.00'da başlıyor. Salona Tayyip Erdoğan tam 10.00'da giriyor. Ama, girdiğini önce kimse fark etmiyor. Eskisi gibi, bir liderin salona girişindeki o tantana yok. Ancak, birkaç dakika sonra insanlar fark ediyor ve gürültü o zaman kopuyor.

Konukların daha çok alkışladığı, delegelerin daha çok dinlediği uzun konuşmasında, Erdoğan edebiyat parçalamayı tercih ediyor. Elbette, somut sorunlara değiniyor. Ama benzetmeler ve parlak sözler konuşmasında gereğinden fazla.

Erdoğan kendinden çok emin. Partiyi kurarken eşitler arasında birinci o. Ama, dün görülüyor ki, AKP'de eşitler geride kalıyor, tek lider o. Bir partide bu normal, parti içi demokrasinin işlemesi koşuluyla. Oysa, AKP'de şu anda parti içi demokrasi yok. Partiyi ve ülkeyi yönetirken, tek sesli otoriter tavrı, Erdoğan'ı bekleyen en büyük tehlike. Partide, kapılarını diyaloğa hayli erken kapatma denemesi!.. Partiye övgü üzerinden, kendine övgü dikkat çekici.

TÜRBANLILAR AZINLIKTA

AKP'yi tanımlarken, dışardan göründüğünün tersine, farklı fikirlerin koalisyonu değil diyor. Örneğin, Özal'ın ANAP'ı gibi, dört farklı eğilimi birleştiren bir parti değil. AKP'yi muhafazakár demokrat olarak tanımlıyor ve merkeze oturtmak istediğini söylüyor.

Salonda delege ve konuklara bakıyorum. Hiç bir partide görmediğim bir kadın çoğunluk var. Dikkatle göz gezdiriyorum, başı açık kadınlar şaşırtıcı biçimde fazla.. Herkesin tüylerini diken diken eden radikal İslam, AKP'de azınlık gibi görünüyor.

Türbanlı kadınların bu sayısı, yeni oluşan parti yönetimiyle örtüşüyor. Erdoğan, AKP'yi merkeze çekerken, eski Refah Partisi'nden gelen çekirdeği küçültmeye yöneliyor. Dün gördüğüm AKP'de o çekirdek var, zaman zaman da etkin. Ama, eski Refah maceralarına dönmek eğilimi azalıyor.

AKP'liler kürsüde Tayyip Erdoğan'ı dinlerken, Tayyip Erdoğan'ın aklı, bir yandan da MHP Kongresi'nde. Nedeni var.

MHP'den çıkacak sonuç, AKP'yi ilgilendiriyor. MHP'de seçimi kaybeden bir grubun AKP'ye, başka bir grubun ise yine milliyetçi bir diğer partiye gitmesi söz konusu. Onun için AKP Kongresi'nden MHP Kongresi'ne uzanmakta yarar var.

ERGENEKON'A HOŞGELDİNİZ

Hah, işte klasik kongre!.. Lahmacun ve köfte kokuları arasında, sigara dumanına boğulmuş, tek tük kadına rastladığım MHP Kongresi'nde saatler öğleyi çoktan geçiyor. Binaya girişte koskoca ‘‘Ergenekon'a Hoşgeldiniz’’ pankartı, ama durum pek hoşgelmiş gibi değil. Çok sayıda küçük gruplar, tam kulis yürütüyor. AKP Kongresi'nde neredeyse, parti yönetimi seçimlerine geçiliyor, MHP'de daha Başkanlık Divanı seçilmiş değil!.. Zor, çekişmeli, sonucundan hiçbir MHP'linin memnun olmayacağı bir kongre görünümünde.

Devlet Bahçeli'nin saçları bir gecede ağarıyor. Seçim gecesinde!.. Dünkü kongrede MHP ağarıyor!.. Yarına dönük mesajı olmayan, kendi iç sorunlarıyla cebelleşen MHP'nin yeniden ayağa kalkabilmesi için, önündeki yol çok uzun.

Radikal İslam korkusu yayan AKP, MHP'den çok daha modern!..
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!