Öğrenme güçlüğü için erken tanı uyarısı

Güncelleme Tarihi:

Öğrenme güçlüğü için erken tanı uyarısı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2016 11:07

Öğrenme güçlüğü için erken tanı uyarısı

Haberin Devamı

İZMİR Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Görevlisi Ezgi Oral, öğrenme güçlüğü yaşayan ve erken tanı konulmayan öğrencilerin yıl içerisinde sıkıntılarının artıp, okuldan uzaklaşabilecekleri uyarısında bulundu.
Uzun bir yaz tatilinden dönen binlerce öğrenci için yeni eğitim öğretim dönemi başladı.
Eğitimci ve ailelere bu dönemde büyük görev düştüğünü belirten uzmanlar, öğrenme güçlüğü yaşayan ve erken tanı konulmayan öğrencilerin yıl içerisinde sıkıntılarının artabileceği ve okuldan uzaklaştığını kaydediyor. İEÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Görevlisi Ezgi Oral, okuma bozukluğu (disleksi), yazılı anlatım bozukluğu (disgrafi), sayısal (matematik) bozukluğu (diskalkuli) olarak tanımlanan öğrenme güçlüğünün belirlenememesi durumunda çocukların okul yaşamlarından kaçtığını söyledi. Çocuğun okula hazır oluşunun ve akademik olgunluğunun başarıyı etkilediğini kaydeden Oral, erken dönemde çocukların iyi tanınması ve onlara gerekli desteğin sağlaması gerektiğini vurguladı. Oral, "Ülkemizde zaman zaman eğitimcilerin ve doktorların yanlış yönlendirmeleri veya ailelerin çocuğun farklılığını gözden kaçırmaları nedeniyle tanı konulması gecikiyor. Bu durum çocuğun okul başarısını etkiliyor. Bir süre sonra kendisini yetersiz hisseden birey okuldan soğuyor" dedi.
ÇOCUKLARIN HAYATI ETKİLENMESİN
Özel öğrenme güçlüğünün konuşma, dinleme, okuma, yazma, matematik ve akıl yürütme yeteneklerinin kullanılmasındaki güçlüklerle kendini gösterdiğini belirten Oral, akademik başarısızlığın kişinin hayatını etkilediğini, bunun için eğitmenlerin ve velilerin çocuklarını iyi izlemesi gerektiğini bildirdi. Öğrenme güçlüğü yaşayan bireylerin zekâ düzeyleri normal ya da normalin üzerinde olduğunu ifade eden Oral, "Son derece yetenekli ve zeki oldukları halde, bireylerin neden sınıfın gerisinde kaldığı, okuma ya da yazmayı öğrenemediği, ödev yapmak istemediğini anlamlandırmak aileyi ve eğitimciyi zorlayabilmektedir. Akademik hayatta zorlanan, kendini yaşıtlarından farklı hisseden, anne baba ve öğretmenleri ile ilişkileri bozulan çocuklar davranış problemleri göstermeye başlayabiliyor. Kendini ifade edemeyen ve sürekli başarısızlık duygusu yaşayan çocuklar haline gelirler. Bu sorunları yaşayan çocuklar zaman içerisinde okula gitmek istememektedir" diye konuştu.
BELİRTİLERİNE DİKKAT ÇEKTİ
Öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların dikkatlerinin kısa sürede dağıldığını anlatan Oral, şunları söyledi:
"Günlük işleri başlatma ve sürdürmede güçlükler çekerler. Motor koordinasyonları zayıftır. Sakarlık beceriksizlik görülür. Görsel ayrımlaştırma yetenekleri zayıftır. İşitsel ayrımlaştırmada güçlük çekerler, bazı harfleri karıştırırlar. Yönergeleri unuturlar, dinlemiyor gibi görünürler. Dil gelişimi bir kısmında gecikmiştir. Kendilerini ifadeleri yetersizdir. Dağınıktırlar ve zamanı iyi kullanamazlar. Mesafe ve ölçümlerde zorlanırlar. Zamanı karıştırırlar. Düşünmeden davranırlar, acelecidirler. Okumayı sökememe, yavaş, hatalı okuma, yazı bozuklukları, ters ayna hayali yazma gibi her biri farklı sayıda, farklı yoğunluktaki bu belirtileri gösterebilirler."
İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAF

 


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!