O yaşarsa diğerleri ölecek

Güncelleme Tarihi:

O yaşarsa diğerleri ölecek
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 19, 2017 09:27

Anavatanı Kızıldeniz olan aslanbalıkları, son birkaç yıldır karasularımıza girdi. Aslan yelesine benzeyen yüzgeçleriyle son derece gösterişli olmasına karşın, bulunduğu yerdeki tüm diğer canlıları yok ettiğinden tam bir istilacı. Kuzey Kıbrıs’ta, önlem olarak bu balıkların vurulması konusunda özel izinler ve teşvikler çıkarıldı. Biliminsanlarına göre, Akdeniz’de bundan sonra ya sadece aslanbalıkları olacak ya da diğer türler varlıklarını sürdürecek.

Haberin Devamı

Gazimağusa Glapsides Plajı’ndan bir kaptan, iki dalgıç ve bir akademisyenle denize açıldık. Amacımız aslanbalıklarını ‘yerinde’ incelemek. Kıyıdan yaklaşık üç kilometre açıldık. Bulunduğumuz noktanın derinliği 18 metre. Son hazırlığı yapıp suya atladık. Su sıcaklığı 30 derecenin üzerinde. Serinlemek bir kenara hamam gibi. Daha ilk metrelerde büyük bir akya sürüsü gördüm, gözlerimi alamadım. Her biri en az 50 santim olan yüzlerce akyanın meraklı bakışları arasında derinlere indik.

Buranın adı ‘Kayalık’. Dalış okulunun sahibi dalgıç Erol Adalıer, bu bölgede özellikle çok fazla aslanbalığı gördüklerini söylediği için buradayız. Kayalara indik. Akşam saatleri... Sualtında büyük bir hareketlilik hemen dikkatimizi çekiyor. Neredeyse her delikten bir müren kafasını çıkarmış şaşkın şaşkın bizi süzüyor. Birkaç metre ilerlemeden Adalıer, ilk aslanbalığını gösteriyor. Birkaç metre sonra diğerini... Diğerini... İnanılır gibi değil, her yer aslanbalığı.

Haberin Devamı

Yanımızdaki Rus dalgıç Evgeniy Pavlov, elindeki şişle aslanbalığını avlamaya çalışıyor. Normalde yasak olmasına rağmen Kuzey Kıbrıs hükümeti bu balıkların tüketilmesi için balıkçıları destekliyor. Tüple dalanlara aslanbalıklarını zıpkınla vurmaları konusunda izin veriliyor. Yavaş gibi görünmelerine rağmen aslanbalıkları avlanırken ya da tehlike anında şimşek hızıyla hareket edebiliyor. Pavlov, birkaç başarısız denemenin ardından irice bir aslanbalığını vurmayı başarıyor.

O yaşarsa diğerleri ölecek

Aslan balığı çok iyi kamufle oluyor. Vücudundaki renkler kayalara saklanmasını sağlıyor. Yüzgeçleri ise tıpkı yosunlara benziyor. Avının kendisine yaklaşmasını bekliyor, ani bir hareketle mideye indiriyor.

Lezzetli mi?

Vurduğumuz balığı bir kovaya koyduk. Dikkatli olmak gerekiyor çünkü her dikeninde ayrı zehir var. İşi bilen bir usta gerek. Kıyı Restoran’ın sahibi Mehmet, yardımımıza yetişti. Bize nasıl temizlenmesi gerektiğini anlattıktan sonra uygulamaya geçti. Temizlediği aslanbalığını yağda kızartıp ikram etti. Bana göre tadı mezgitle levrek arasında. Vurup kendimi zehirleme riskine girmem. Ancak bilim insanlarına da kulak verip, Akdeniz’in geleceği için bu balıkların tüketilmesi konusunda her türlü desteği veririm... Tıpkı dalış sonrasında yaptığım gibi...

Haberin Devamı

Neden tehlikeli?

Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, alımlı görünümlerine karşın aslanbalıklarının tehlikesini anlatıyor: “Bu balıklar zehirli ancak saldırgan değil. Kayalık yerlerde yine de bastığımız yere dikkat etmek gerekiyor. Bir aslanbalığı saatte 200-250 yavru balığı midesine vakumlayarak alıyor. Kızıldeniz’de ekosistemin parçası. Köpekbalıkları da onları yiyor. Ancak Akdeniz’de doğal bir düşmanı yok. Bu nedenle hızla yayılıyor. İklim değişikliği bu sulara gelmelerinin en büyük sebebi.

BAKMADAN GEÇME!