GeriSeyahat Mr. Gurme
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Mr. Gurme

Mr. Gurme

Anadolukavağı

Geçen pazar hava harikaydı.

Tam bir İstanbul günü geçirmeye karar verdik.

Taksim'den minibüse atlayıp Sarıyer'e gittik.

Sarıyer'den de saat başı kalkan motorla Anadolukavağı'na geçtik.

Kavağa gelir gelmez insan hemen tatil havasına giriyor.

İstanbul sanki çok uzaklardaymış da siz küçük bir tatil kasabasındaymışsınız hissine kapılıyorsunuz.

Burada askeri bölgenin olması nedeniyle Anadolukavağı katiyen bozulmamış.

Rumelikavağı'nda yer yer görülen kötü yapılaşma, estetikten yoksun yerleşim burada yok.

Ve tabii yeşillik olağanüstü daha fazla durumda.

Eskiden Anadalukavağı'nın iskelesinden hemen meydana çıktığınızda burada bütün meydanı kaplamış olan seyyar yemek standları vardı.

Şimdi bunları düzene sokmuşlar. Tabii meydan daha açılmış, rahatlamış ama o şenlik havası biraz azalmış.

Yine de çok keyifliydi meydan.

Döner ekmekçiler, dondurmacılar ve çeşitli balık lokantaları sıra sıra dizilmişler.

Biz yemekten önce biraz daha acıkalım diye etrafı dolaştık.

Ana yoldan yukarı doğru tırmandıkça insan adalarda gibi hissediyor kendisini.

Burada evi olanlar çok şanslı çünkü hem yeşilliğin hem de deniz manzarasının tadını çıkarıyorlar.

Hava kirliliği yok, üstelik de deniz girilemeyecek kadar pis değil.

Plaj tarafı hala daha işler durumda olduğundan insanlar hafta sonu buraya piknik yapmaya geliyorlar.

Birbirlerine saygılı bir uzaklıkta oturan gruplar gördük o gün.

Küçük mangallar yakılmıştı ve et ve balıktan oluşan mönüler hazırlanıyordu her bir tarafta.

Bu insanı yeterince acıktıracak bir manzaraydı.

Meydana dönüp yemek yenilecek yer için karar vermeye çalıştık.

Bunu yaparken bence fazla zorlanmayın zira lokantaların ne fiyat ne de kalite açısından birbirlerinden fazla farkları yok.

Biz o gün tam meydana bakan ve üç katlı olan Mercan lokantasına girdik,

Anadolukavağı'nda balığı kömür ateşinde pişiriyorlar. Böylece balığı en saf haliyle yemek imkanına sahip oluyorsunuz.

Mercan'da güzel midye tava var. Öylesine güzeldi ki bir porsiyonla tatmin olmayıp bir daha istedik.

Ancak ne yazık ki ikinci porsiyonun nedense birinciyle alakası yoktu, Midyeler yağı tamamen çekmişti.

Güzel bir Doluca beyaz şarap içtik.

Tabii buralarda servis üçüncü sınıf lokanta düzeyinde. Bunu baştan kabul ettiğiniz takdirde ortada bir sorun da kalmıyor zaten.

Patlıcan salatası muhteşem iyiydi. Açıkçası bu kadar iyi olabilmesine şaşırdım.

Biz ikinci katta oturduk. Böylece hem denizi hem de meydanda olup biteni izleyebildik.

Aşağıya bakarken gözüm durmadan tam köşedeki döner standına takılıp durdu.

Ekmek içi döner pek de lezzetli görünüyordu.

Bir daha sefere sadece bundan yiyerek meydanda oturacağız.

İki kişi 12 milyon hesap verdik. Biraz turistik tarife uyguluyorlardı anlaşılan.

O yemeğin hakkı taş çatlasa 6 milyon liraydı ama tatil günü bunu kafaya takmamaya kararlıydık.

Anadolukavağı'ndan o gün saat 15.00 ve 17.00'de Boğaz vapuru kalkıyordu. 17.00 vapuruna atlayıp doğruca Beşiktaş'a geldik.

Ve bir daha anladım ki bu şehirde deniz ulaşımına ağırlık vermeyen yönetimler bu şehre büyük kötülük yapmış durumdalar.

Trafiğe mahkum olmadan İstanbul'da yaşamak dünyanın en keyifli şeyi bence.

Bir daha sefere Anadolukavağı'na gittiğimizde orada yüzeceğiz de çünkü o gün denize atlayanları fena halde kıskandık.

MERCAN RESTAURANT

Anadolukavağı

Yalı Caddesi No.16

Tel (216) 320 23 48

*

Kavaklıdere kırmızı Selection'un 1994'ünü deneme fırsatını nihayet buldum.

Piyasada sadece 1995 bulunabiliyor. Selection kırmızı eskimeye açık bir şarap. Şişeleme tarihinden ne kadar zaman geçerse şarap çok daha iyileşiyor.

1994 Selection açıkça söyleyeyim bana çok keyif verdi.

Bir yıl daha bekleseydim şarabın özellikle burukluğunun çok daha mükemmel olacağını biliyorum ama bende de o sabır yok.

Şimdi sırada 1993 var.

Bu arada Elazığ bölgesi üzümlerinden üretilip, Fransız meşesinden yapılan tahta fıçılarda muhafaza edildiği belirtilen Öküzgözü 1995 kırmızı şarabı da çok iyi.

Meşe tadını hissedebiliyorsunuz içerken.

Tabii bu şarabın da bekletilmeye açık olduğunu söylemeliyim.

*

Ben MADO dondurmasına bayılırım.

Gerçi fazla yememeğe de çalışıyorum bunu çünkü özellikle fıstıklı dondurmaya bir kaşık attığımda durmam mümkün olmuyor.

Yarım kilo filan yiyorum ve sonra da fenalaşıyorum tabii ki.

Bunun daha keyifli yenme biçimi yine Mado'nun mükemmel tatlılarından küçük bir tabak yapıp, dondurmayı bunlarla birlikte yemek. Bu insanı yeryüzünde cennete taşıyan bir deneyim oluyor.

Bugüne kadar bu konuda tek şikayetim dondurmanın sadece MADO dükkanlarında satılmasıydı. Sadece dondurma almak için taa oralara gitmeye üşeniyordum.

Geçen gün Maslak'taydık. Biraz alışveriş için Migros'a girdik.

Bir de baktım MADO dondurmaları ayrı bir bölümde burada da satışa sunulmuş.

Bu harika fırsatı tabii ki kaçırmadık ve müthiş bir lezzet ziyafeti çektik kendimize.

Tavsiye ederim.

*

Pringles'ı bilmem denediniz mi?

Bu patetes çıtırı insanda tam bir bağımlılık yaratıyor.

Kutuyu açınca sonuna kadar yememek adeta mümkün değil.

Özellikle buz gibi bira ve bol buzlu viskiyle harika gidiyor.

Pringles'ın paprika, krema ve soğan ve sade çeşitleri var. Yemek öncesi kokteyllerde harika bir eşlik edici olabilir.

Yalnız dikkat edin bu patates çıtırında yağ oranı oldukça yüksek.

Pringles'ın Amerika'da satılan bir çeşidi daha var.

Light Pringles bu. Yağ oranı, tuz yarı yarıya azaltılmış bu çeşitte.

Onu da bir an önce getirttirsinler de bari gönül raharlığıyla yiyelim şunu.

Hem kolay hem sağlıklı

Pişirilmiş ya da taze, sıcak ya da soğuk, biraz peynir, et ya da balıkla hafif bir yemeğin yerine geçebilen, üstelik hazırlanması da yarım saatten fazla sürmeyen en kolay yemek: Salata... İki yeni salata denemek ister misiniz?

Limon soslu sebze

4 kişilik

İçindekiler: 600 ml sebze suyu, 250 gr. brokoli, 250 gr. karnıbahar, 150 gr. bezelye, 6 soğan, tuz, karabiber, 4 adet haşlanmış yumurta. Sos için 100 gr. yoğurt, 50 gr. kremşanti, limon suyu, 3-4 kaşık kıyılmış maydanoz.

Sebze suyunu tencereye koyun içine karnıbaharı atıp iki dakika kadar pişirin, brokolileri ilave edip iki dakika daha kaynatın. Soğanları dörde bölüp karışımınızın içine katın, bezelyeleri de koyduktan sonra pişmesi için biraz bekleyin. Sebzeleri sularını süzerek bir tabağa alın. Bu sırada kremşantiyi yoğurdu ve limon suyunu karıştırın. 2-3 dakika kadar pişirin. Bu karışımı kalan sebze suyunuza yavaş yavaş ekleyin, maydanozları katın. Koyu bir sos elde etmiş olmalısınız. Sebzelerin üzerine eklediğiniz sosu haşlanmış yumurtalarla süsleyebilirsiniz. Bu salatanın yanında sarmısaklı ekmek tavsiye ediliyor.

Fasulye Salatası

6 kişilik

İçindekiler: 200 gr. haşlanmış kurufasulye, 200 gr. haşlanmış nohut, 200 gr. haşlanmış ve küçük parçalara bölünmüş taze fasulye, birkaç siyah zeytin, bir ya da iki haşlanmış yumurta, bir demet maydanoz, bir diş sarmısak, 2 kaşık zeytinyağı, elma sirkesi ya da sirkeleşmiş beyaz şarap.

Haşlanmış sebzeleri bir tabağa alın. Yumurtaları ve ikiye kesilmiş zeytinleri yanına alın, üzerlerinden zeytinyağı, tuz ve sirke geçirin. Salatanızın üzerine zevkinize uygun bir sos hazırlayıp dökebilirsiniz.

Salatayı çabuklaştırmak için konserve fasulye de kullanabilirsiniz.

False