GeriSeyahat Mezarını arayan şehitler
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Mezarını arayan şehitler

Mezarını arayan şehitler

İŞ Bankası Yayınları’ndan çıkan kitaptaki o cümleleri okuduğum zaman çok kötü olmuştum.O anki hissiyatım neydi?Dehşet mi?Yoksa derin bir hüzün mü, ne bileyim çok daha derin bir ıstarıp mı?Sarıkamış’ta şehit olan insanlarımızın bazılarının iskeletleri 1980 yılına kadar o dağlarda açıkta kalmış.12 Eylül harekátından sonra oraya tayin edilen bir komutan, dağlardaki iskeletleri toplatıp gömdürmüş.* * *Düşünün.Aradan 70 yıl geçmiş.Ama belki de binlerce şehit mezarını arıyor.Sarıkamış, toplumsal hafızamızın üstünü örttüğü bir trajediydi.İhmalkárlıktan mı?Sanmıyorum.Yurdun dört bir yanındaki şehitliklerine güzel bir bahçe gibi bakan bu milletin, bu ordunun ihmalkár olması mümkün mü.Daha çok bir unutma, acıları gömme insiyakı deyin.90 bin askerimizi şehit vermişsiniz.Kime? Düşmana mı?İnsafsız bir kışa mı?Yoksa bir aptallığa mı?Birinden biraz, ötekinden daha çok, berikinden en çok...Ne fark eder. Orada 90 bin asker yatıyor.Dün sabah televizyonlarda Prof. Bingür Sönmez ve arkadaşlarını izliyorum.Trenle Sarıkamış’a hareket ediyorlar.Aralarında genç bir adam.Dedesinin izlerini takip etmiş. Elinde bir fotoğraf.Yakışıklı bir Osmanlı zabiti.Denizciymiş ama Sarıkamış dağlarında kaybolup gitmiş.* * *Bu nasıl bir vatan sevgisidir.Nasıl sınır tanımayan bir görev aşkıdır ki karaların en hırçınına koşuyor.Genç adamın yüzüne bakıyorum.Fotoğraftaki dedesinin hatları, aynen ona geçmiş. O an içimden ekrana karşı haykırıyorum.‘Sağolasın hocam... Hepiniz sağolun.’Türkiye 90 yıl sonra Sarıkamış’a dönüyor.Mezarını arayan şehitler, şehidini arayan torunlar buluşuyor.* * *Dün Gündem sayfalarımızın editörü Doğaner Gönen’in önündeki eski fotoğraflara bakıyorum.Bembeyaz bir fırtına içinde siperlere saplanıp kalmış yorgun yüzler.Üç atımlık barutu olan bir top arabasını itmeye çalışan ayağı çarıklı insanlar.Acaba içlerinden kaçı evine dönebilmiştir.Acaba dönebileni var mıdır?Sarıkamış, canlı şahidi kalmamış bir insan kıyamının hikáyesidir.‘Yemen türkülerini’ haklı çıkaran bir ağıttır.Gideni olup da döneni hiç olmayan bir kahramanlık destanıdır.* * *Düşünüyorum.Acaba oraya 90 bin kişilik bir şehitlik inşa etsek önümüze nasıl bir coğrafya çıkardı.Herhalde Bakü şehitliğinden, Suriye’de, Mısır’da, ne bileyim başka yerlerdeki şehitliklerden faklı bir şey çıkmazdı.Bir Osmanlı haritası.Bosna’dan girip, Kuzey Afrika’ya geçen, oradan Ortadoğu’nun bugün alev alev yanan bütün çöllerini, Dicle, Fırat boylarını dolaşan, Kafkasya’yı, Kırım’ı, Balkanlar’ı içine alan bir coğrafya atlası.O coğrafyada insanın dini, milleti sorulmazdı.Ama, son yıllarda bölücü bir milliyetçiliği, kulak zarımızı patlatırcasına haykıranlar, artık bize de ‘milleti’ sormayı öğrettiler.Sarıkamış’ta, Yemen’de, Fizan’da orada burada yan yana dizilmiş bu isimlerden oluşan Türk milletini.Mezarını arayan bütün şehitlerimizin ruhu şad olsun.
False