Menderes’in hemşiresi haberi hatalı

Güncelleme Tarihi:

Menderes’in hemşiresi haberi hatalı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 25, 2013 00:43

ESKİ Başbakanlardan Adnan Menderes’e, 17 Şubat 1959’da Londra’da geçirdiği uçak kazası sonrasında yardım eden hemşire Margaret Bailey ile Anadolu Ajansı muhabirinin yaptığı söyleşi, internette ve birçok gazetede çıktı.

Haberin Devamı

Haberde, Bailey ve eşinin Menderes’in davetiyle 1960 yılının Ağustos ayında Türkiye’ye geldikleri, İstanbul, Ankara ve İzmir’i dolaştıkları, Menderes ailesiyle yemek yedikleri anlatılıyordu. “Menderes’e yardım eden hemşire 54 yıllık suskunluğunu bozdu” haberindeki bu bilgiye okurlarımızdan Sefa Tekeli itiraz etti:

“Haberde tarih hatası var. Bailey çifti 1960 Ağustosunda Türkiye’ye gelip Menderes ailesiyle yemek yemiş olamaz. O tarihte 27 Mayıs darbesi olmuş, Menderes Yassıada’da.”

Okur eleştirisinin haklılığı ortadaydı. Hürriyet arşivini taradım. Tahmin edileceği gibi Bailey çifti, 1960 değil, 1959 Ağustosunda gelmişti Türkiye’ye. 23 Ağustos 1959 tarihli Hürriyet’te, “Başvekile ilk yardımı yapan Bailey ailesi dün gece geldi. Bailey’ler Türkiye’de üç hafta misafir edilecek” başlıklı bir haber yer alıyordu. Sonraki günlerde Bailey ailesinin neredeyse her adımı ilk sayfadan fotoğraflı olarak yayımlanmıştı.

Doğal olarak hemşire Bailey o günlerde de konuşmuş, kaza sonrasını ayrıntılı olarak anlatmıştı. Dolayısıyla haberdeki, “Türk basınından ilk kez AA’nın sorularını yanıtlayan Bailey” ifadesi de doğru değil. Kazadan iki gün sonra çıkan 19 Şubat 1959 tarihli Hürriyet, bu yanlışın kanıtı. Usta gazeteci Necati Zincirkıran’ın hemşire Bailey ile yaptığı röportaj, “Başvekil Menderes’i evimde misafir ettim” başlığıyla yayımlanmış o günkü Hürriyet’te.

Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk’ün Twitter’da, “Yeni bir gazetecilik başarısı” olarak duyurduğu bir haberde böyle hatalar olması üzücü. Ne de olsa AA, bu ülkede medyanın ana haber kanalı. 54 yıl önceki bir olayın “tarihi”ni bu kadar iddialı bir şekilde yeniden yazmaya kalkarken gerçekten tarihe dönüp bakmalıydı.

Tabii haberi kullanan gazete ve internet sitelerinin bu kadar bariz bir hatayı fark etmemiş olması editoryal sorunun oralarda da yaşandığına işaret ediyor. Her haberi, her bilgiyi şüpheyle karşılayıp sorgulamak da onların işi.

Haberin Devamı

Düzeltmekle yükümlüyüz

DİYARBAKIR’daki bir gösteri sırasında ölen Şahin Öner adlı gençle ilgili haber Hürriyet’te, “Bomba eylemde elinde patladı” başlığıyla verildi. 11 Şubat’ta çıkan DHA mahreçli bu haber, resmi bir açıklamaya dayanmıyordu. Ama aynı gün Anadolu Ajansı’nın geçtiği haberde bu gencin bomba patlaması sonucu öldüğü bilgisi Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak’ın sözlerine dayanarak verilmişti.

İki gün geçmeden bu haberlerin doğru olmadığı ortaya çıktı. Şahin Öner, elinde bomba patlaması sonucu olay yerinde değil, polis panzerinin çarpması ve karakola götürülmesinin ardından yaşamını yitirmişti. Otopsi raporunun da yayınlanıp gerçeğin açığa çıkmasından sonra siyasilerden çeşitli açıklamalar geldi; İçişleri Bakanı’na soru önergesi yöneltildi. Fakat bu gelişmeler Hürriyet’te yayımlanmadı; dolayısıyla yanlış düzeltilmedi. Oysa yanlış bir haberin en kısa sürede ve açık bir dille düzeltilmesi editoryal bir zorunluluk. Daha önemlisi okura karşı sorumluluğun gereği.

Bereket ki, Sedat Ergin’in 19 Şubat’ta yazdığı ve ölümle ilgili olguları sergilediği “Bir ölümün anatomisi” başlıklı yazı, yanlışın düzeltilmesi konusundaki editoryal açığı önemli ölçüde giderdi. Hürriyet okurları, haberin doğrusunu gecikmeli de olsa Ergin’in köşesinden öğrenmiş oldular.

Haberin Devamı

Okurdan kısa kısa

Gülnur Demirbilek: 19 Şubat Salı günkü gazetede Dış Haberler Servisinizin geçtiği ve Kültür-Sanat sayfasında kullanılan, “Sevgilisi ile aynı yerde intihar etti” başlıklı haberde fotoğraftaki kişi David Wilson değil Dean Cain’dir.

Abdurrahman Karakovan:
Sinop’ta yaşananlar konusunda Hürriyet olarak kafanız çok karışık. (19 Şubat) Birinci sayfada doğru olarak saldırı demişsiniz, ama haberin içerideki devamında “olay çıktı” diyorsunuz. Lütfen haberiniz ve başlığınız arasında bir uyum sağlayın. Saldırıyı masum göstermeye çalışmayın...

Mert Timur
: İki gün arayla Hürriyet’te aynı haber farklı şekilde çıktı. Türk sanatçı Murat Karahan’ın Bolşoy’da sahne alması haberini Hürriyet, 10 Şubat’ta “Bolşoy’da ikinci Türk” diye verdi. 13 Şubat’ta ise “Bolşoy’daki üçüncü Türk” diye. Acaba “Bolşoy’da dördüncü Türk” haberini ne zaman yazacaksınız?

Taner Sargın:
Bugün (7 Şubat) Yaşar Duran röportajındaki Fenerbahçe fotoğrafında takım ve isimler yanlış. Hürriyet gibi bir gazeteye yakışmıyor. Benzer yanlışı bir voleybol maçının yıldız tablosunda da görmüştüm.

Şemsi Şencan:
İyi güzel yazıyorsunuz da. Gazetemiz baskıda biraz dikkat etse. Bugün 9 Şubat 2013. Gazetemizin İzmir baskısında 21. sayfadaki tarih 7 Şubat 2013. Görmezden mi gelelim?

Servet Demir:
Usta gazeteci Yalçın Doğan, 13 Şubat’ta çıkan “Dört bakan” yazısında yeni İçişleri Bakanı’nın memleketi Mardin’in Belediye Başkanlığı’nın BDP’de olduğunu ifade etmiş. Belediye Başkanı M. Beşir Ayanoğlu, AK Partili.

Deniz Durmaz
: 19 Şubat’ta yayınlanan “Alkollü sürücüye hapis cezası” haberinizde “Tasarı” tanımı yer alıyor. Haberin kaynağı Anadolu Ajansı. “Taslak” ile “Tasarı” arasındaki farkı bilmeyen bir ajansımız mı var, yoksa gazetenizin hatası mı? Unutmayalım “tasarı”yı sadece Bakanlar Kurulu hazırlar.

Necdet Karacar:
Türkçeyi iyi bildiğimi söyleyemem. Ama Türkçe kötü kullanıldığında fark ederim. (Hüsnü Özyeğin) “Teker teker geri dönüyor” ne demek? “Yok artık Google” nasıl bir Türkçe? Karalama defteri mi bu?

Ahmet Feridun Gündoğdu
: Gazete içi bulmacayı hazırlayanlar beni pes ettiremeyecek. Gün: 1 Şubat 2013. Yukarıdan aşağı 10-Birinci soru: Yapma, etme. Cevap “İta” çıkıyor. Halbuki soru “ödeme” olmalıydı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!