Mavi kapak çöp mü olacak?

Projeyi internette görüp İzmir’e getirme teklifinde bulunan öğrencilerden Kushtrim Ahmeti’nin girişimine destek veren ve kampanyanın koordinatörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Nurselen Toygar, en büyük üzüntüyü kendisinin yaşadığını söyledi.
Toygar, “Dekanımız, her sene kampanyanın bitirilmesini istiyordu, ancak biz halkımızdan gelen istek üzerine devam ettirdik. Bu kez fakültenin bilimsel haberlerle gündeme gelmesini, adının kapakla anılmasını istemediğini söyledi. Bu kampanya benim çocuğum gibi oldu. Ataşehir Belediyesi’nden aldık, yetiştirdik, ergenliğe getirdik. O kadar kişinin evladı gibi benimsediği, kurumsal olmaktan çıkan bu projenin bitirilmesi en çok beni üzüyor ve içimi acıtıyor, uykularımı kaçırıyor” dedi.

Çocuklar ağlıyor
Projenin 81 ille sınırlı kalmadığını, dünyaya yayıldığını kaydeden Prof. Dr. Toygar, 50 ülkeden proje için kapak geldiğini belirtti. Toygar, “Bizim milletimiz yardımlaşma duygusuyla kapak şemsiyesi altında toplanarak ellerini taşın altına koydu. Umutsuz olduğumuz bir dönemde sevgi birliğimizin devam ettiğini gördük. Çocuklarımız sosyal sorumluluk edindi. Şimdi bana soruyorlar, ‘Hocam bu kampanya biterse biz bu kapakları ne yapacağız?’ diye... Bazı kişiler çocuklarına kampanyanın bittiğini söyleyecek olmuş, ağlamaya başlamışlar” diye konuştu.

Projenin birçok yan çıktısının da olduğunu ifade eden Prof. Dr. Toygar, engellilerin artık evlerinden çıkabildiğine dikkat çekti. Toygar, “Bu projenin bir çıktısı da engellilere farkındalık yaratmak oldu. Engelliler için bir şeyler yapılmaya başlandı. Belki önceden de yapılıyordu ancak şu an daha hızlı yapılıyor. Engelliler evlerinden çıktı, haklarını aramaya, sorgulamaya başladı, birey oldu. Şu unutulmasın, sosyal sorumluluk edinen bir çocuk iyi bir evlat, aile reisi ve vatandaş olur. Yurtdışında sosyal sorumluluk projeleri ders olarak yapılıyor. Çocukları fakülteye çağırıyoruz ve onlara topladıkları kapaklarla alınan tekerlekli sandalyeleri gösteriyoruz. Evlerinde duvarlarına asıp çevrelerine örnek olsunlar diye binlerce teşekkür belgesi dağıttık. Bununla birlikte yan çıktılar da oluşturduk. Üniversiteler, Bolonga sürecine girdi. Mutlaka her fakültenin bir sosyal proje yapması gerekiyor. Biz Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi olarak bu projeyi üç sene yaptık. Projemiz üniversitede iki kez mansiyon aldı, bu yıl da birinci oldu. Bu da öğrencilerin bir anlamda sosyal sorumluluk projesi” görüşünü dile getirdi.

Kurumlar devrede
Prof. Dr. Toygar, kampanyanın biteceğini öğrenen birçok kurumun kendisiyle iletişim kurduğunu ve sahip çıkmak istediklerini aktardı. Toygar, “Belki sistemi bildiğim için, belki de koordinatörü olduğumdan dolayı birçok kurum bana teklifte bulundu. Yoksa ben bu projede bir sembolüm. Ancak, proje başka bir kuruma verilecekse mutlaka bu kurum tarafsız olmalı. Çünkü biz burada herkesi kucakladık. Üstelik, güvenilir ve sistemi aynı şekilde oturtabilecek bir kurum olması gerekiyor. Benim koordinatör olmam önemli değil. İnandığım, güven duyduğum bir kuruma bu kampanya verilirse ben de elimden gelen desteği sağlamaya hazırım” dedi. Projenin dünya rekoru kırdığını, tescil ettirmek için Guinness Rekorlar Kitabı’na başvurduklarını açıklayan Prof. Dr. Toygar, “Facebook’ta 350 bin takipçimiz, her ilde gönüllü kuruluşlarımız var. Bunlar zaman içinde sağlanan destekler. Bunların tekrar kurulması çok zor. Şu ana kadar 400 ton kapak toplandı. Karşılığında bin 600 tekerlekli sandalye dağıttık” diye konuştu. Toygar, projenin EXPO’ya entegre edilmesi gerektiğini de vurguladı.