GeriKişisel Bakım 50 Yaş Üstü Cilt Bakımında Değiştirmeniz Gereken 5 Şey
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

50 Yaş Üstü Cilt Bakımında Değiştirmeniz Gereken 5 Şey

50 Yaş Üstü Cilt Bakımında Değiştirmeniz Gereken 5 Şey

"Her yaşın ayrı güzelliği vardır. Bunun yanında cilt bakımımızın her yaşta ayrı önemli olduğunu da unutmamak gerekir. Hayatta çoğu şeyde olduğu gibi, cilt sorunlarıyla baş etmenin en iyi yolu önlem almaktır. 50’li yaşlarımıza girdiğimizde, vücudumuz da doğal yaşlanma sürecine girer. Bu yıllarda cilt bakım rutininde birkaç değişikliğe gitmekte fayda var. İşte uzmanlardan değiştirmeniz gereken bazı bakım önerileri…"

Hidrasyonu artırın

Kırışıklıklar, cilt yaşlanmasının en büyük görsel etkisi olabilir, ancak kuruluk çoğu sorunun temel nedenidir. Dünyaca ünlü dermatolog Anjali Mahto bu durumu, “Cilt metabolizması bir bütün olarak azalır. Derinin bariyer işlevi daha az verimli hale gelir ve bu, trans-epidermal su kaybına neden olur, bu da ciltten daha fazla su kaybı anlamına gelir. Ayrıca sebum ve lipid üretiminde de genel bir azalma var” şeklinde açıklıyor. Bu nedenle, onarıcı nemlendirici kremler ve serumlar kullanmak her zamankinden daha önemlidir. Cildin doğal sebum üretimi azaldığı için sebum kaynaklı kopma şansı da önemli ölçüde azalır.

Yüz estetiği ve oküloplastik cerrahı Maryam Zamani ise, “Cildin hidrasyon kaybına karşı yüzey bariyer korumasını iyileştirmek için daha fazla neme ihtiyacı var. Seramidler, peptidler, hyaluronik asit ve gliserin yardımcı olacak bileşenlerdir” diyor.

50 Yaş Üstü Cilt Bakımında Değiştirmeniz Gereken 5 Şey

Retinol fark yaratır

Retinol, cilt bakımında ince çizgilerin görünümünü azaltmaya gerçekten yardımcı olan kanıtlanmış bileşenlerden biridir. Retinol, cildin görünümünü geri kazanmaya ve hücre yenilenmesini hızlandırmaya yardımcı oluyor. Retinol kullanmak, cilt tonunu iyileştirmeye ve kolajen üretimini artırmaya yardımcı oluyor.

Zaten sürekli olarak retinol kullanıyorsanız, uygulamayı sürdürmek önemlidir. Bununla birlikte Maryam Zamani, henüz retinol kullanmaya başlamadıysanız, şimdi başlamak için harika bir zaman olduğunu, ancak bunu yavaş yaptığınızdan emin olmanız gerektiğini söylüyor. "Retinol bazlı ürünleri kullanmaya aşina değilseniz, cildin alışması için daha düşük bir konsantrasyonla başlayın. Ardından, sıklığı ve yüzdeyi yavaşça artırın” diyor.

Cildi çok sık eksfoliye etmeyin

Tüm hayatımız boyunca uzmanlar bize, ellili yaşlarımıza girerken genç ve ışıltılı bir ten elde etmenin anahtarının pul pul dökülme olduğunu söyledi. Ancak artık buna biraz ara vermenin zamanı gelmiş olabilir. Mahto bu durumu, “Östrojenin yara iyileşmesinde koruyucu bir rolü vardır ve menopozdan sonra bunun azalmış seviyeleri, cildin yaralanmadan iyileşmesinin daha uzun sürmesi anlamına gelir” diye açıklıyor.

Peki bu ne anlama geliyor? Peeling yaptığımızda döktüğümüzde ciltte mikro gözyaşları yaratırız ve bu da cildin iyileşme sürecini başlatır. Bununla birlikte, cilt daha kuru hale geldikçe ve kendini onarma kabiliyeti azaldığında, peeling daha az etkili hale gelir. Dermatolog Mahto, “Pek çok insan cildinin yaşla birlikte kuruduğunu fark ediyor, bu da salisilik asit gibi bazı eksfolyantları daha az tolere ettiği anlamına geliyor. Bundan kaçınmak faydalı olabilir” diyor.

50 Yaş Üstü Cilt Bakımında Değiştirmeniz Gereken 5 Şey

Bakım kremlerini yaşa uygun seçmek gerekir

Cilt bakım ürünlerimizi yaş aralıklarına göre tercih etmek bu dönemlerde oldukça önemli. Çünkü cildimiz belli bir yaştan sonra daha fazla kurumaya ve hassaslaşmaya başlar. Bu durumda cildi kurutmayan, hassas ciltlere özel bakım ürünleri kullanmakta fayda var. Özellikle cilt hassassa veya kızarıklığa yatkınsa, köpüren ürünler yerine temizleyici balsamlar ve hatta krem temizleyiciler kullanmamız öneriliyor. Ayrıca cildin kolajen üretimini artırmak için de daha fazla nemlendirmek gerekir.

50 Yaş Üstü Cilt Bakımında Değiştirmeniz Gereken 5 Şey

Güneş koruyucular her zamankinden daha önemli

Güneşten koruyucuları genellikle yaşlanmayı önlemek için kullanılır. Ancak yaşımız ilerledikçe günlük SPF uygulaması zorunlu hale gelir. Yıllar içinde zararlı güneş ışınları, ciltteki elastin liflerine zarar verir.

Bununla birlikte, kırışıklıkların yanı sıra, ellili yaşlarımızda daha birçok cilt sorunuyla karşılaşabiliriz. Mahto, “UV ışınları çoğunlukla kadınları etkiler ve menopoz sırasında etkisi artar. Kızarıklığa, cilt hassasiyetine, kızarıklığa ve kan damarlarının genişlemesine neden olabilir. Geniş spektrumlu SPF, cilt alevlenmelerini, tahrişleri ve iltihaplanmayı azaltmada büyük rol oynar” diyerek güneş koruyucuların önemine dikkat çekiyor. Cildimizin doğal savunma mekanizmasının menopoz sonrası tehlikeye girdiğini düşünürsek, UV korumasını cilt bakımı önceliği olarak tutmak önemlidir.

 

False