GeriSeyahat Lokanta hesapları, yemek porsiyonları
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Lokanta hesapları, yemek porsiyonları

Lokanta hesapları, yemek porsiyonları

Bir gün önce lokantada yedikleri yemeğin kalitesini değil de ödenen hesabın tutarını konuşan bizden başka bir millet yoktur.Örneğin şöyle denir: “Üç büyük içtik, üç porsiyon arnavut cığeri geldi, tarator zehir gibiydi geri gönderdik, adam hesaptan düşmemiş...” “Sen onu bırak, der dinleyenlerden biri, Köse İbram’ın tuttuğu hesaba dikkat et, yediklerini iki kez yazıyor pezo...” Fransızlarla çok yemek yedim ya da yedikleri yemekleri betimlemelerini dinledim ama gelen hesaplardan ve porsiyonlardan şikayet ettiklerini hiç duymadım. İtalyanlar öğle yemeği yerken birkaç saat sonra yiyecekleri akşam yemeğini konuşurlar. *** İsmi gerekmez, yaşıtım, çok değerli bir arkadaşım vardır. Çok eskilerde Bebek’teki Nazmi’de, Asmalımescit ve Yeniköy meyhane ve lokantalarında, Ankara’da Tavukçu’da, Körfez’de ve Pis Buhara’da birlikte çok yemekler yedik. Hesapları incelemeye meraklıdır.“Getir oğlum hesabı bana!” der. Duyan hesabı onun ödeyeceğini sanır. O, hesapta payına düşeni eksiksiz öder, kimseye yük olmaz ama hesap pusulasını incelemeye meraklıdır. O yemekte ben yoktum. Arkadaşlar anlattılar. Gene hesap gelmiş. Bizimkiler gene hesabı fazla bulmuşlar. İncelesin diye patrona göndermişler. Patron incelemiş, gedikli genç müşterilere biraz patron indirimi yapmış. Bizim arkadaş gene tatmin olmamış, “Getirin şuna bir de ben bakayım!” demiş. Gözlüğünü takıp hesap pusulasını uzun uzun incelemiş ve sonra masaya kararını bildirmiş: “Yahu adam ne yediksek, ne içtiysek hepsini yazmış!” demiş. Demek ki bilinç altımızda garsonun yediklerimizin, içtiklerimizin bazılarını yazmamasını isteyen biri var! *** İspanya’da, İsrail’de, Almanya ve İtalya’da ana yemekler, ulusal yemekler öylesine bol verilir ki kesinlikle bitiremezsiniz. Geçen yıl Valencia ve Madrid’te garsonlar lokantaya neden tok geldiğimizi sorarlardı. İsrail’de verilen yemekle bir bölük değil ama bir takım doyar. Türkiye’de benim şikayetim porsiyonlardan. Mezeler neredeyse artık kahve tabağında getirilecek. Yunanistan’da,  Mağreb’de (Fas, Cezayir, Tunus)  mezeler kahve tabaklarında getirilirler ama bazı yerlerde bunlar hesaba dahil değildir. Şimdi nasıl bilmiyorum ama benim delikanlılığımda Çukurova’da salatadan ve yeşillikten para alınmazdı. *** Birkaç yıldır artık Türkbükü’ne adım atmıyorum. Kendime Farilya’yı (Gündoğan) mekan seçtim. Türkbükü’nün jet sosyetinin, televolenin, babaların ve anaların, show business’ın değil de halkın olduğu eski bir zamanda bizim Akıllı Memet’ten bamya getirmesini istedim. Akıllı Memet bamyayı getirdi. Bamyanın kapladığı yüzölçümü gözüm tutmadığı için bamyaları saydım, tamı tamına on iki taneydi. “Yahu Mehmet, dedim, bir kilo bamya kaça?”“Üç yüz lira abi.”“Peki,  bir kilo pamyada kaç tane bamya vardır sence?”“Eh vardır be Abi bin tane!”“Bir porsiyon bamyayı kaça satıyorsun?”“Üç yüz liraya Abi!”“Say bakalım, kaç tane bamya var tabakta!”“On iki tane! Olmaz, çok az bu abi!” *** Şimdi mumla arıyorum Akıllı Mehmet’i. Bir porsiyon bamyada altı bamya var artık!
False