GeriSeyahat Kültürazzi...
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Kültürazzi...

Kültürazzi...

Yazarların sahil saplantısı

Yaz ayları geldiğinde bazı yazarları tatlı bir heyecan kaplar. Çünkü festival mevsimi başlamıştır.

Manav tezgahında görebileceğiniz bilumum sebze ve meyve adına düzenlenen (birinci geleneksel) festivallere katılma zamanıdır.

Yalnız ne tuhaftır ki, bu festivallerin mekanı genellikle tatil yöreleridir. Sahil şeritleri tercih edilir.

Bu festivallerin amacı hem ziyaret hem ticarettir. Yerel yöneticiler de ünlü yazarları ağırlayarak prim yaparlar, yazarlar da bu sayede bir kaç gün okurlarıyla buluşup tatil yaparlar.

Bizim buna bir diyeceğimiz yok, alan memnun satan memnun.

Ne hikmetse kışlık yörelerde yazın yapılan festivaller pek itibar görmez.

Bunun yeni ve taze örneği Sarıgazi Belediyesi'nin 5- 6 ve 7 eylül tarihlerinde yapmak istediği edebiyat şenliğinde yaşandı.

Sarıgazi Belediyesi, yazar örgütlerine buşvurarak, böyle bir şenliğe yazarlarımızı davet etmiş.

Şu rastlantıya bakın ki, bütün yazarlarımızın randevu defterlerinde o tarihler hep doluymuş.

Sarıgazi yerine, Sarıgerme olsaydı bütün randevular iptal edilebilirdi.

Bizim festivalci yazarlara bir çağrımız var, okurlarının sadece sahil şeritlerinde yoğunlaştığı gibi bir kanıya kapılmasınlar, karasal iklim çocukları da onları okuyor.

Kültürazzi fıkraları

Bu hafta yeni bir köşeye başlıyoruz: Kültürazzi fıkraları. Bunlar sanat dünyasından ünlü kişilerin başından geçmiş fıkra gibi olaylar. Hani meşhur yazarların sütünlarında, karadeniz fırkraları, bektaşi fıkraları gibi köşeler olur ya, bizim ki de onların sanatçı versiyonu. İşte bu bölümün ilk fıkrası:

Müjdat Gezen yıllar önce bir iş için Londra'ya gitmiş. İşlerini bitirince, gelmişken bir de burada yaşayan tiyatro yazarı ve oyuncusu Lale Oraloğlu'nu ziyaret etmeden dönmeyeyim diye düşünmüş. Gel gör ki elinde Oraloğlu'nun yaşadığı caddenin adından başka hiç bir şey yok. Londra'yı iyi bilen bir Türk arkadaşını da yanına alarak caddeye varmışlar. Bakmışlar ki caddedeki evler hemen hemen birbirinin aynı. Tam ümitsizlik içinde geri döneceklerken yanındaki arkadaşının aklına bir şey gelmiş. Yüksek sesle pisi pisi diye seslenmeye başlamış. Yanlarında sarman bir kedi bitivermiş. Önlerindeki kediye hayli sert bir tekme savuran arkadaşı, kaçan kedinin arkasından giderek saklandığı evin önüne gelmiş. İşte demiş, Lale Oraloğlu bu evde oturuyor.

Müjdat Gezen'in arkadaşı Lale Oraloğlu'nun kedi sevgisini bildiği için böylesine pratik bir çözümle adres problemini halletmiş.

False