Kocaoğlu: "Beni aday yapacak mısınız demem"

İzmir'in uzun süre merkez sağın kalesi olduğunu, Ecevit rüzgarıyla önce DSP sonra CHP'yi seçtiğini belirten Kocaoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na “Beni aday yapacak mısınız” diye sormayacağını, her partinin en güçlü adayını göstereceğini belirtti.

Başkan Kocaoğlu, Cem Tv'de siyaset ve kent gündemiyle ilgili açıklamalar yaptı. İzmir'deki siyasi yapıyla ilgili görüşlerini açıklayan Kocaoğlu “Şimdi siz İzmirliye dayatamazsınız. Çoğu bölgede belli dayatmaların sonucunda başarı kazanabilirsiniz. Ancak İzmir'de bunu yapamazsınız. Denediler başaramadılar. ‘İzmir Adalet ve Kalkınma Partisi'ne tepki gösteriyor diye CHP'ye oy veriyor', ‘İzmir yaşam tarzına müdahale edeceğe gerekçesiyle AK Parti'ye oy vermiyor' diyen de var. Ama bu yorumların hepsi İzmir'i ve İzmirliyi bilmeyenler tarafından yapılıyor. İzmir merkez sağın kelesidir. Demokrat Parti ve Adalet Partisi zamanında hep merkez sağın kalesi olmuştur. Çok sonra ANAP zamanı yine benzer durum oldu. Ecevit rüzgarıyla CHP'yi seçmiştir. DSP'nin iktidar olduğu dönem Rahmetli Ahmet Piriştina seçilmiştir. Kent, son dönemde CHP'lidir. İzmirli dayatmayı kabul etmeyen, kendisi gibi gördüğü inandığı gruba, partiye ve kişiye oy veren bir kenttir” dedi.

9 YIL İZMİR'E ELLERİNİ SÜRMEDİLER
İzmir'e her siyasi partinin katkıda bulunduğunu belirten Kocaoğlu, hükümetlerin 1980 yılından sonra İzmir'deki yatırımlardan elini ayağını çektiğini söyledi. Kocaoğlu, “Ta ki 2011 genel seçimlerine kadar. AKP 11. yılına girdi. 2011'de 9 yıldır iktidardaydılar. Yani bu 9 yılda İzmir'e ellerini sürmemişlerdir. O zamana kadar projeler vardı. Kuzey Çevreyolunun bitirilmesi, Beydağ Barajı ve bölünmüş yollar gibi projelerdir” dedi.

MECLİSE FERMUAR SİSTEMİ
İzmir'de kadınların ön planda olduğunu belirten Kocaoğlu, İzmir'i İzmir yapan esas harcın önce kadınlar olduğunu söyledi. Kocaoğlu “Öncü olan kadınlardır. Yani köylere gittiğiniz de hiç ummadığınız bir anda 70 yaşında bir köylü kadın öyle bir soru sorar ki inanamazsınız. İzmir'de hanımlar sokaktadır. Hanımlar bir uygunsuz hareket olduğu zaman erkekten önce müdahale eder. İzmir'i İzmir yapan esas harç önce hanımlardır. İzmir'i farklı kılan kadınların eve kapanmamış olmasıdır. Buradan kadınların seçme seçilme hakkını kazanışının yıl dönümü kutluyorum. Belediye Meclisi'nde fermuar sistemimizi getirmek istiyorum. Yani bir kadın bir erkek üye olacak şekilde oluşsun istiyorum” dedi.

397'DEN 500'E ÇIKABİLİR
Başkan Kocaoğlu, 397 yıl hapis cezası talebi ile yargılandığı İzmir Büyükşehir Belediyesi davasıyla ilgili “operasyondan korkmadınız mı?” sorusuna da ilginç yanıt verdi. Kocaoğlu “Niye korkayım ki? 397 yıl hapsimi istiyorlar. Şimdi bir üç yıl daha çıktı bir yerden toplam 400 oldu. Bir sene içerisinde 500'e kadar tırmanırız, siz yasalara kurallara, Anadolu coğrafyasının 10 bin yıllık ahlaki kurallarına uyarsanız hiç bir şeyden korkmazsınız. Niye korkacağım. Çalmamışım çırpmamışım, kimsenin malına mülküne göz dikmemişim. Hep mazlumdan yana olmuşum. Yargıya güvenmek istiyoruz. Türkiye'de son yıllarda, 2007 yılından itibaren belli bir sistem çalıştırılıyor. Başkanlık sistemine giden bir yol. AKP'nin 2007 öncesini ayrı tutmak gerekir. 2007'den sora alınan oylarla birlikte, devletin bütün kurumlarına müdahale etme ve bütün kurumları kendilerinin yönlendirmesi durumuna geldik. Ergenekon, Balyoz davaları ve basına yapılan baskılar ortada. Kurumları da tek tip yapmaya çalışıyorlar. Hükümet gelir, gider. İzmir direnen bir kenttir. İzmir kadife gibidir. Ancak kırmızı çizgilerine dokunmazsan” dedi.

HERKES EN GÜÇLÜ ADAYINI GÖSTERECEK
Başkan Kocaoğlu, kendisinin aday olacağı yönünde bir açıklaması olmadığını belirterek “Ben belediye başkanıyım. Ben Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'yla bu konuyu görüşmedim. 2009 yerel seçim döneminde de Deniz Beyle da adaylığımı konuşmadım. Belediyelerin durumunu konuştum. Kendi durumumu konuşmadım, konuşmam da! Niye konuşayım ki? Gidip de ‘beni aday yapacak mısınız' diye niye sorayım? Rakiplerimizi değerlendirme gibi bir şansınız yok. Herkes en güçlü adayını gösterecektir” dedi.

İHBAR TAZMİNATI ÖDENMEYECEK
Kocaoğlu, belediye şirketi İZELMAN'ın ihaleyi kaybetmesi nedeniyle tazminatlarını ödeyeceklerini açıkladıkları 650 İZELMAN işçisinin durumuyla ilgili de “Biz 650 işçiyi çıkartmıyoruz. Daha önce taşeronlaşmayı kaldırarak uygulamalar yaptık. Şimdi, ihale mevzuatı gereği hizmet ihalesi yaptık. Belediyelerin kendi şirketlerine asfalt, hizmet gibi konularda ihalesiz iş verme konusunda çalışma yapılması lazım. Bunu milletvekillerine de söyledim. Mecliste düzenleme yapılması şart. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da bizim gibi düşünüyor. Belediyede mevcut çalışan 650 işçi için ihaleye girildi. İhaleyi başka firma kazandı. Hesaplama hatasından dolayı şirketimiz İZELMAN düşük fiyatta kaldı. Yasal olarak bunu iptal etme yetkim yok. Bizim şirketimiz zaten üst mahkemeye müracaat etti. Bu ay içinde mahkeme kazanılamazsa o zaman bu arkadaşların haklarını vererek çıkartmak zorundayız. Onları yeni alan şirkete devretmek zorundayız. Biz, kıdem tazminatını vereceğiz. İsteyene ‘Çalışmayacağım' diyene ihbar tazminatını vereceğiz. Sonra ‘Çalışacağım' diyen taşeronda başlayacak. Çalışmayan tazminatını alacak. Yarın, bir sene sonra bizim İZELMAN şirketimiz işi alırsa ya da hükümet ‘Belediye şirketleri perişan oluyor, kendi şirketlerine ihalesiz versin diye' sözleşmeyi bittiğinde ya da ihaleyi aldığımızda şirketteki arkadaşları geri alacağız. Bunun dışında yapacak hiçbir iş yok. Bir günde 650 kişiyi taşerondan kadroya alan ve sendikalı yapan belediye başkanına ‘işçileri çıkartıyor' demek doğru değil. Ben arkadaşları çıkartmak istemiyorum ama yasalar böyle diyor” dedi.