Yazar yayıncılar

Güncelleme Tarihi:

Yazar yayıncılar
Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2021 13:46

Hüsamettin Bozok’un kurduğu Yeditepe dergisi ve yayınları, bütün yazarların uğrak yeriydi. Edebiyatçıların kurduğu derneğin toplantıları da burada yapılırdı, yalnız İstanbul’da olanlar değil, Ankara’dan gelenler de Yeditepe’ye mutlaka uğrarlardı.

Haberin Devamı

Yayın dünyasında yazarlıktan gelen bazı adlar yazılarını, kitaplarını yayımladıkları edebiyatçılarla dostluk kurmuş, bir başka yorumla, tanıdıkları edebiyatçıların yapıtlarını basmışlardır.
Yeditepe dergisinin ve yayınlarının kurucusu Hüsamettin Bozok da (1916-2008) bu tanımın içine girer. Bozok liselerde hocalık yapmıştı. Meydan Larousse ve Cumhuriyet Ansiklopedisi’nde tiyatro, opera maddelerini yazdı. Yayıncılığın yanı sıra Kocamustafapaşa’da benim de uğradığım babadan kalma bir turşucu dükkânı vardı. Buradan kazandığını dergiye ve kitaplara yatırırdı. Cağaloğlu’nda idi derginin yönetim yeri.
Tiyatro, opera üzerine yazıları ile tanınmıştı. Yeditepe Şiir Armağanı yıllarca iyi şairlere verildi. Yeditepe dergisi ve yayınları gerçekten yayın ve edebiyat dünyasında öncü bir işlevi gerçekleştirdi.
Bozok, Yeditepe’nin özelliğini şöyle özetlemişti:
“Yeditepe hiçbir zaman okul olmadı ama yüzü Batı’ya dönük, yenilikçi, avangard bir sanattan yana oldu. Serbest kürsü gibiydi.”
Arşivini Yapı Kredi Kültür Sanat aldı, yanlış anımsamıyorsam arşivin bir bölümünü de sergiledi.
Dergi çıkarmasını dostları önerdiler, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Sivas’tan yazdığı mektup bunu göstermekte:
“Bizim kuşağın dergisini ancak sen çıkarırsın.”
Birçok yazarın ve şairin ilk kitaplarını o yayımladı.
Örnek verelim:
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın şiirleri. Kitabın adının ‘Ne İçindeyim Zamanın’ olması kararlaştırılmıştı ancak o dönemde Tanpınar Paris’e gidince kitabın yayımlanması durduruldu.
Hüsamettin Bozok’un ‘Bir Kitabın Hikâyesi’ yazısında mektuplaşmalarından söz eder, sonunda başka adla yayımlandı.
Yeditepe, bütün yazarların uğrak yeriydi. Edebiyatçıların kurduğu derneğin toplantıları da burada yapılırdı, yalnız İstanbul’da olanlar değil, Ankara’dan gelenler de Yeditepe’ye mutlaka uğrarlardı.
Kitapların kapağında ressamların yapıtı yer alırdı, grafik ve tasarımları ressam Agop Arad yapardı.
Asaf Halet Çelebi’nin ‘Om Mani Padme Hum’u da Yeditepe Yayınları imzasını taşıyordu.
Kitapları desenler de süslerdi.
Rahmetli arkadaşımız Ülkü Tamer, Yeditepe idarehanesinin ortamını, günlük durumu ustaca anılarında anlatmıştı.
O yazıyı okurken bir kez daha tanıklıklarım belleğimde canlandı.
Bozok, klasik Batı müziği konusunda da bilgi sahibiydi, evinde seçkin eserlerden oluşan bir diskoteği vardı.
Cahit Irgat’ın ‘Ortalık‘ kitabını Bozok yayımlamıştı, o kitabı alıp Adalet Cimcoz’un Maya Galerisi’ne gitmiş, kitabı imzalatmıştım. Irgat’la Tünel’de arkadaşlarla yemek yerken bir lokantada karşılaşmıştık, Aragon’un adı geçmişti, öbür masadan bize seslendi, “Gençler Aragon iyi bir şair değil” dedi. Bu öncü yayınevinin bazı kitaplarının ilk baskılarını bulabilirsiniz. 13-14 yıl süren şiir armağanını kazananlar arasında Türk edebiyatının birçok ünlü şairine rastlarsınız.
Cahit Irgat’ın ‘Korkuyorum’ şiirinden dört dizeyle bitirelim:
“Her yerde aynı hava, aynı koku, aynı dert
Korkuyorum.
Sen de kaçma bu şehirden
Yalnız bırakma beni.”

BAKMADAN GEÇME!