Savaşın mağduru çocuklardır

Güncelleme Tarihi:

Savaşın mağduru çocuklardır
Oluşturulma Tarihi: Şubat 27, 2019 16:51

Hırvat asıllı Amerikalı yazar Sara Nović, ilk romanı ‘Savaştaki Kız’da Yugoslavya İç Savaşı’nın ortasında kalan küçük bir kızın parçalanmış dünyasını anlatıyor. ‘Savaştaki Kız’ şiddetin bireylerde bıraktığı duygusal hasarlara nüfuz eden ustalıklı, çokkatmanlı ve etkileyici bir roman...

Haberin Devamı

Sara Nović 1987 yılında ABD’de doğdu. Columbia Üniversitesi MFA programından mezun oldu; kurgu ve edebi çeviri eğitimi gördü. Nović’in edebiyat hayatı şiir çevirileriyle başladı. Bosnalı yazar olan İzet Sarajlić’in ‘Yaralı Olduktan Sonra’ şiirinin çevirisiyle 2013 yılında Willis Barnstone Çeviri Ödülü’nü kazandı. 2015 yılında ilk romanı ‘Savaştaki Kız’ yayımlandı. Roman, 2016 yılı Alex Ödülü’ne değer görüldü. Kendisi de işitme engelli olan Sara Nović, işitme engelliler hakları eylemcisi olarak tanınıyor. Nović, Stockton Üniversitesi’nde Yaratıcı Yazarlık Bölümü’nde yardımcı doçent unvanıyla dersler de veriyor.
‘Savaştaki Kız’ 1990’larda tanık olduğumuz Yugoslavya İç Savaşı’nı konu ediniyor. Dört bölüm halinde kurgulanmış roman boyunca zaman içinde ileri-geri gidip gelmelerle anlatıcı Ana Juric’in hikâyesini -kendi ağzından- dinliyoruz.
Ana, savaş başladığında henüz 10 yaşında, sevimli ve akıllı bir kız çocuğu. Annesi, babası ve henüz bebeklik çağındaki kız kardeşiyle -Sırp, Hırvat ve Bosnalıların bir arada yaşadığı Belgrad’da- Yugoslav kimliği altında mutlu bir hayat sürdürüyorlar. İşte bu nedenle ‘Yugoslav Milli Ordusu’nun Yugoslav insanlarla dolu Hırvatistan’a saldırmak istemesinin nedenini’ anlamayacaktır Ana ama ne yazık ki küçük kızın anlamlandıramadığı savaş başlayacak ve bu mutluluk tablosunu cehenneme çevirecektir.
Bombalamalar ve hava saldırıları günlük yaşamlarının düzenini değiştirmiş, yiyecek kıtlığı, karartmalar, silah sesleri ve ölümler doğallaşmış, savaşın gölgesi çocukların oyunlarına ve hikâyelerine bile damgasını vurmuştur. Asıl felaket, ailesi Ana’nın kardeşini tedavi için Saraybosna’ya bırakıp geri dönerken yaşanır. Yolu kesen milislerin açtığı ateş Ana’nın çocukluğunu noktalayacaktır.

Haberin Devamı

SAVAŞ SUÇLARI
İkinci bölümde 10 yıl sonrasındayız. 2001 yılında, 11 Eylül saldırılarının hemen ertesinde yeniden karşılaşacağız Ana ile. Şimdi 20 yaşında ve New York Üniversitesi Edebiyat Bölümü’nde, üçüncü sınıfta. Önce kız kardeşini, sonra Ana’yı evlat edinen Amerikalı bir aile tarafından sevgiyle büyütülmüştür Ana. Ne var ki geçmişi hiç yakasından düşmemiş, anlattığı hikâyeler karşılık bulmamış, Ana ABD’deki hayata yalan söylediği ölçüde uyum sağlayabilmiştir. Geride bıraktığı ülke hakkında düşünmesinin yegâne yolu okuduğu kitaplardır. Hafızanın kusurlu doğasını bilen Ana, geçmişe dair anılarının doğruluğundan bile emin değildir. Yetişkinlik, ‘berraklık ve anlayış yerine sadece daha fazla kafa karışıklığı’ getirmiştir Ana’ya. İşte bu nedenle kısa bir süreliğine de olsa Hırvatistan’a geri dönmeye, eski tanıdıklarını bulmaya ve geçmişin hayaletleriyle yüzleşmeye karar verir...
Sara Nović, ‘Savaşan Kız’ romanını 2005 yılında bir hikâye biçiminde tasarlamış. Bu versiyonunda genç bir çocuğunu travmatik geçmişi ve bu geçmişle Amerika’da başa çıkamaması üzerine tasarlamış hikâyesini. Üzerinde çalıştıkça erkek olan Damir karakteri, ‘Savaştaki Kız’ın Ana’sına dönüşmüş, bakış açısı üçüncü kişiden birinci kişiye geçmiş ancak ilk hikâyenin temasına sadık kalmış. Damir karakterinin ’Savaşan Kız’ın bir bölümünde sahne aldığını da ekleyelim.

Haberin Devamı

Birinci tekil şahıs bakış açısından anlatılan hikâye kronolojik bir zaman akışı izlemiyor. Bunun nedeni travma sonrası bozukluklarla hafıza arasındaki ilişkinin doğasını göstermek. Sara Nović, hafızanın seçiciliğini yansıtacak şekilde, farklı zaman aralıklarında, Ana’nın savaş sırasında başından geçenleri, ABD’ye göçünü, orada karşılaştıkları zorlukları ve savaş sonrası Hırvatistan’ın durumunu sergilemiş. Böylelikle dört bölüme yayılan Ana’nın hikâyesi yavaş yavaş aydınlanıyor.

Romanın ismi ‘Savaştaki Kız’ ancak anlatı ‘savaş’tan ziyade ‘kız’a odaklanıyor; Ana’nın savaş sırasındaki deneyimlerine ve aynı zamanda bu deneyimlerin hem pratik hem de duygusal olarak kendisini ve yaşamını nasıl şekillendirdiğine... Kısacası, Nović’in amacı Yugoslavya İç Savaş’ı hakkında bilgi vermek, bir tarafı haklı göstermek ya da çatışmanın politik koşullarını tartışmak değil; bu çılgınca dünyaya küçük bir kızın gözünden bakmak, savaşın ve düşmanlığın irrasyonel, yıkıcı yanları ortaya koymak. Hikâyesine ve kurgusuna öylesine güveniyor ki işin kolayına kaçmamış, birkaç sahne dışında şiddet görüntülerine yer vermemiş. Zaten gerek de yok; bütün dünyanın gözleri önünde ve bizim hemen yanı başımızda yaşanan Yugoslavya İç Savaşı’nın vahşet boyutu hakkında yeterince bilgimiz var. Ancak TV görüntülerinin, ölü-yaralı istatistiklerinin, toplu mezar haberlerinin eşliğinde kulağımıza çalınan bu bilgilerin savaşa karşı farkındalık yarattığını söyleyebilir miyiz? 91’den bu yana çıkan irili ufaklı onca savaşı hatırladığımızda yanıtımız elbette olumlu olmuyor. Sara Nović, edebiyatın işlevinin tam da bu olduğunu düşünerek, savaşın asıl mağdurlarının çocuklar olduğu konusunda bir farkındalık yaratmak için kaleme almış ‘Savaştaki Kız’ı. Savaş sahneleri yerine savaşın bir çocuğun dünyasında yarattığı tahribatı izlemek kesinlikle çok daha etkileyici ve belki de “Neden?” sorusunu sormak için çok daha itici bir dinamik. Sadece Ana değil, bütün arkadaşları etkilenmiştir savaştan. Elbette uyum sağlayacaklar; savaş onu bizzat deneyimleyen çocuklar ‘bir takım diğerini bütünüyle öldürdüğü zaman’ sona eren savaş oyunlarına dönüştürülecek, sığınaklar, siperler oyun yeri yapılacak, çocuklar savaş hikâyeleri anlatarak baş edecekler travmalarıyla. Şimdi Ana’nın asıl sorguladığı, henüz 10 yaşındayken oyuncak bebeği yerine ‘çıplak mavzere’ sarılmışlığı, bir çocuk asker olarak belki de başka birilerini öldürmüş olduğudur. Sona gelindiğinde ‘bir tarafın suçunun diğerinin masumiyetini kanıtlamadığını’ öğrenecektir...

Haberin Devamı

Savaşın doğallaştığı, masumiyetin yitirildiği bir süreci anlatan ‘Savaştaki Kız’, Yugoslavya İç Savaşı’nın gri bölgelerinde dolaşan, şiddetin bireylerde bıraktığı duygusal hasarlara nüfuz eden, ustalıklı, çokkatmanlı ve etkileyici bir roman...

Savaşın mağduru çocuklardır

Savaştaki Kız
Sara Novic
Çeviren: Aslı Konaç
Ayrıntı Yayınları, 2019
256 sayfa, 25 TL.

BAKMADAN GEÇME!