Okurken tulumun yankısı bağrınıza işleyecek

Güncelleme Tarihi:

Okurken tulumun yankısı bağrınıza işleyecek
Oluşturulma Tarihi: Haziran 22, 2017 12:56

Uğur Biryol’un ‘Kaçkarlar’da Bulut Olsam’ı beni patika yollardan geçirip Çamlıhemşin yaylalarında gezdirdi. Amlakit’te Vartevor Şenliği’nde tulum dinleyip horona katıldığımı, Gito’da Kaçkarlar’a bakan bir salıncakta soluklandığımı, Pokut’ta ladin ağaçları içinde kaybolduğumu, Kavrun’da yağmurun kesilmesi için çocuklarla ‘Publig’ duasına çıktığımı hissettim...

Haberin Devamı

İspir’e yaz başı geldiğinde köylülerimin en büyük telaşı, yayla göçüne yetişebilmekti. Köyümüz Gocuktur’dan ayak yoluyla iki, at sırtında bir saatlik tırmanıştan sonra yaylaya varılırdı. Yayla geniş ve yemyeşil bir düzlükte tek katlı taş evlerden ibaretti. Evlerin avlusunda hayvanlar yayılır, kuşluk vakti uyanan yaylacı genç kadınlar hayvanları sağardı. Yılkı atları, sonsuz gökyüzünün altında yularsız dolaşırdı. Elektrik yoktu; gazyağı lambası, ‘lüküs’ veya uzansan avcuna alacakmışsınız kadar yakında görünen milyonlarca yıldızla aydınlanırdık. Bizim evin son yaylacısı, Zeycan Teyzemdi. Teyzem evlendikten sonra bizden yaylaya çıkan olmadı. Birkaç yıl sonra köyde hayvan kalmayınca yayla tümden ıssızlaştı.

Uğur Biryol’un ‘Kaçkarlar’da Bulut Olsam’ kitabını okurken, at üzerinde yayla yolunu tırmanmaya hazırlanan ilkgençliğimde buldum kendimi. Biryol’un kitabı, atımın yularından tutup, beni patika yollardan geçirip Çamlıhemşin yaylalarında gezdirdi. Amlakit’te Vartevor Şenliği’nde tulum dinleyip horona katıldığımı, Gito’da Kaçkarlar’a bakan bir salıncakta soluklandığımı, Pokut’ta ladin ağaçları içinde kaybolduğumu, Kavrun’da yağmurun kesilmesi için çocuklarla ‘Publig’ duasına çıktığımı, Pilançut Hanı’nda demli bir çay içtiğimi, Avusor’daki buzul göllerinde terimi sildiğimi, Ayder’de gecelediğimi ve Fırtına Deresi’nde çimdiğimi hissettim.
1994’te Milli Park ilan edilen Kaçkarlar’da ve Fırtına Vadisi’nde 537 odunsu bitki, 136 kuş, 30 memeli, 21 sürüngen ve 116 endemik bitki türü var. Doğu Karadeniz’deki endemik bitkilerin yüzde 30’u Kaçkarlar’da bulunuyor. Fırtına, Hemşin ve Çağlayan dereleri ise her yıl Karadeniz’den iç kısımlara göç edip yumurtadan çıktıkları yerde yumurtlayan deniz alabalığına ev sahipliği yapıyor. Bölgede dağ keçisi, karaca, akbaba, kaya kartalı, huş tavuğu, vaşak, porsuk ve ur keklik görülüyor. Ne var ki ulu geyik, avcılıktan ötürü tükenmek üzere... Tıpkı Hemşinlilerin Ermenice ve Türkçe karışımı dilleri gibi. Kimi kaynaklar Hemşinlilerin Arap mezaliminden kaçan Ermenilerden geldiklerini, kimileri Oğuz boyundan olduklarını, kimileri de yan yana yaşayan Ermeni ve Türklerin kaynaşmasından doğduklarını savunuyor. Bir Hemşinli olarak Biryol, “Ermeni ya da Türk olarak belirlenmesindense, Doğu Karadeniz dağlarında gizemli yaşantı süren bir halk olarak kalmasını tercih ederim” diyor. Biryol, çokkültürlülüğü yeğlerken, onları var eden cennetin uğradığı tahribatı daha çok önemsiyor.

Haberin Devamı

Biryol, Fırtına Vadisi’ndeki HES’ler, taşocakları, gelişigüzel açılan yollar ve karanın denizle bağını koparan sahil yolundan sonra Kaçkarlar’daki yıkımın ‘Yeşil Yol’ adlı projeyle son aşamasına varacağını düşünüyor. 800 kilometrelik bir yolla yaylaları birbirine bağlayacak projenin Doğu Karadeniz’e yönelik en büyük kötülüklerden olduğunu savunuyor. “Karadeniz’deki vadileri HES’lerle kurutmak yetmiyormuş gibi, derelerin ana kaynaklarının bulunduğu buzul gölleri seviyesine kadar yolları çıkartmak, onları birbirine bağlayarak denetimsiz geçişlere zemin hazırlamak, olsa olsa turizmi öldürür” diyor.
Biryol’un kitabını okurken, kulağınızda bir yayladan çalınan tulum sesi bağrınıza işliyor. Tulumun yankısı, en batıda Rize’nin Çayeli’sine, Artvin’in Yusufeli’sine, Erzurum’un İspir’ine kadar ulaşıyor. Hatırlıyorum; köyümüzün düğünlerinde de Hemşin tulumu çalınır, Hemşin horonu oynanırdı. Şimdi ne yaylamız kaldı, ne yayla göçüne çıkanımız ne de tulum çalanımız...

Okurken tulumun yankısı bağrınıza işleyecek
KAÇKARLAR’DA BULUT OLSAM
Uğur Biryol
İletişim Yayınları, 2017
208 sayfa, 29.50 TL.

BAKMADAN GEÇME!