Her zaman genç müzisyenlerin yanında: Cihat Aşkın

Güncelleme Tarihi:

Her zaman genç müzisyenlerin yanında: Cihat Aşkın
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 13, 2021 10:41

Dünya çapında bir keman sanatçısı olmasının yanı sıra CAKA’dan ÇEV Sanat’a sayısız projede genç müzisyenlerin önünü açmak için aktif görev üstlenen Cihat Aşkın, 18 Ağustos’ta 49. İstanbul Müzik Festivali’nden onur ödülü alacak. Festivale yıllar önce ‘en genç sanatçı’ olarak resital vermeye davet edildiğini hatırlatan Aşkın, “Hayatımın en özel ödüllerinden biri olacak” diyor.

Haberin Devamı

Cihat Aşkın, Türkiye’de son yıllarda ‘keman’ dendiğinde akla gelen ilk isim. Aşkın yıllardır kemanla ilintili sayısız projeye imza atıyor, durmadan proje üretiyor. O, elbette en başta yorumculuğuyla müzik alanına muazzam katkı sağlamış, ülkemizin sayılı değerlerinden biri. Ama dedim ya, Cihat Aşkın demek sürekli çalışmak, sürekli üretmek demek. Yorumculuğun yanında eğitimcilik, bestecilik, organizatörlük gibi daha başka birçok alanda at koşturuyor, özellikle son dönemde düşünce ve uyarılarıyla toplumunu aydınlatmaya, ona yön vermeye gayret ediyor sevilen sanatçımız. İstanbul Kültür Sanat Vakfı da Cihat Aşkın’ın az zamana çok şey sığdırdığı kariyerini taçlandırmak için ona bu yıl İstanbul Müzik Festivali Onur Ödülü takdim etme kararı aldı. Aşkın’la sohbet etmeye, ödül karşısındaki duygularını ve festivalin onun için taşıdığı anlamı sorarak başlamak istedim:
“Hayatımın en özel ödüllerinden biri olacak. Zira henüz küçük bir öğrenciyken bilet kuyruklarında konsere girmek için beklediğim festivalin en genç sanatçısı olarak resital vermeye davet edilmiştim. Daha sonra dünyanın önemli şef ve orkestralarıyla festivalde konserler verdim ve önemli konser projeleri gerçekleştirdim. Son olarak da festivalin danışma kurulunda yer alarak gönüllü olarak İstanbul’un kültür hayatına İKSV çerçevesinde katkı vermeye devam ettim. Küçük yaşta başladığım İstanbul Müzik Festivali serüvenimin böylesine önemli bir ödülle taçlanması benim için büyük bir onur. Zira İstanbul kimliği benim sanatımı şekillendiren en önemli kültürel özelliklerden biridir.”
Aşkın’a kendisi için böylesine büyük anlam ifade eden festivalde unutamadığı konserlerin hangileri olduğunu sordum: “1998 yılında festivalin davetlisi olarak Lausanne Oda Orkestrası ve şef Jesus-Lopez Cobos ile yaptığım konser benim için büyük önem taşıyordu ancak 2003 yılında kemancı Shlomo Mintz ve Yair Dalal ile yaptığımız ‘3 Kemanın Hikâyesi’ başlıklı büyük konser unutulmazdı. Bu konserde Doğu ve Batı kültürlerinin birleştiği, dünyanın en önemli merkezi olan İstanbul teması konsere damga vurmuştu ve uzun yıllar da unutulmadı.”

Haberin Devamı

CAKA’NIN 20’NCİ YILINI KUTLUYOR
Sanatçımızın Cihat Aşkın ve Küçük Arkadaşları (CAKA) ile başlayan, Türkiye’de çağdaş bir keman ekolü kurma çabaları hız kesmeden sürüyor. Yıllar geçtikçe daha da kurumsallaşan bu yapıyla sınırlı kalmayan Aşkın, son olarak ENKA Sanat’ın gençlere yönelik projesinde aktif olarak görev aldı. Aşkın böylece CAKA, ÇEV Sanat, Kartal ve İzmit belediyeleriyle süren, genç müzisyenlerin önünü açma misyonunu ileriye taşımış oldu: “Bu sene ülkemizin en devamlı çocuk ve gençlik eğitim projesi olan CAKA’nın 20’nci yılını kutluyoruz. 2001 yılında başlayan misyonumuz kesintisiz bu yıla kadar devam etti ve her sene yaz ve kış aylarında yaptığımız ‘masterclass’ haftaları ile gerek yurtiçi ve gerek yurtdışındaki önemli merkezlerde faaliyetler yaptık. Bu proje sayesinde platformlarda yer alan ve ülkenin sanat gündeminde ön plana çıkan gençler daha sonra gerek ülkemizde gerek dünyada başarılar kazanarak bayrağımızı dalgalandırdılar. 2020 yılında CAKA Filarmoni Orkestrası’nı kurarak çocuk ve genç sanatçılarımızı değerlendirmeye başladık. Bunun yanı sıra bugüne dek ülkemizin farklı yerlerindeki belediyelerle çalışarak gençlik orkestraları kurdum. Kartal Belediyesi Gençlik Senfoni Orkestrası pandemi öncesi konserler vererek hayatına başladı ve verilen aradan sonra tekrar faaliyete geçmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İzmit Belediyesi Sanat Akademisi ise benim daha önce kurulmasına önayak olduğum sanat akademileri modelinin bir uygulaması ama ilk defa bütün bir il hatta ili aşan bazda bir yetenek taramasını İzmit’te yaptık.”
Aşkın, ENKA Sanat’ın yeni başlattığı ‘ENKA Sahne’ projesinde nasıl bir yol izleyeceklerini “ENKA Sanat’tan aldığım bir teklifi değerlendirerek değerli büyüğümüz Şarık Tara’nın eğitim ve kültür misyonu çerçevesinde gençlerin ön plana çıkması ve gelecekte kendilerini daha iyi temsil edebilmeleri için ‘ENKA Sahne’ projesini hayata geçirdik ve sekiz genç sanatçımızın konser kayıt ve çekimlerini yaptık, belgesel nitelikte röportajlar gerçekleştirdik. ENKA Sanat, 31 yıldır genç sanatçılara verdiği desteklerle alanında öncüdür. ENKA ile birlikte önümüzdeki dönemlerde pandeminin uygun verdiği çerçevede kültür ve sanat projeleriyle genç sanatçıları buluşturmaya devam edeceğimize inanıyorum” sözleriyle anlattı.

Haberin Devamı

HASAN SALTIK’A ADANAN BESTE: ‘ŞEYH BEDREDDİN’
Çalışmalarının sivil toplum ayağını hep faal tutan Aşkın, yeni bir yapılanmaya giden İstanbul Filarmoni Derneği’nin (İFD) oda orkestrasının sorumluluğunu da üzerine aldı. Derneğin orkestrasını nasıl bir gelecek beklediği sorumu şöyle yanıtlıyor Aşkın: “1984 yılında henüz çocuk yaşımda İFD ödülünü kazandım. Daha sonra bu dernekle olan ilişkim hep devam etti. Dönem dönem yönetim kurulu üyesi ve başkan yardımcısı olarak görev yaptım. Dernek üyesi olarak İFD’nin hayatımda ilk konserlerimi verdiğim çatı olması, benim gerek derneğe gerek İstanbul kültür hayatına olan gönül borcumu ortaya koymaktadır. Müzik direktörlüğüm altında İstanbul Filarmoni Oda Orkestrası’nın tekrar faaliyete geçirilmesi ve konserlere başlaması maalesef pandemi engeline takıldı ve 2021 yılında kararın tekrar onanmasıyla üç yıllık bir süre için tekrar göreve getirildim. Eylül ayında orkestrayı kurup, hemen konser sezonuna başlamamız öngörüldü. Konserlerimiz için mekân çalışmamız devam ediyor.”
Ülkemizin kayıt sektöründe bir Kutupyıldızı olan Kalan Müzik’in kurucusu ve her şeyi Hasan Saltık’ın beklenmedik vefatıyla yıkılanların başında Cihat Aşkın geliyordu, çünkü Saltık’la yıllardır çok yakın bir dostluk ve iş ilişkisi içindeydi. Sektörün daralması sonucunda son 15-20 yıldır çok az sayıda klasik müzik kaydı yayımlayan Saltık’ın ‘açık çek’ verdiği belki de yegâne klasik müzik solistiydi Aşkın. Saltık’ın vefatıyla öğrendiğimiz ilginç bir olay vardı ki, o da rahmetlinin Aşkın’dan yıllarca Şeyh Bedreddin üzerine bir eser bestelemesini istediği ve Aşkın’ın da onun bu isteğini nihayet yerine getirdiğiydi. Neydi bu isteğin gerisinde yatan öykü ve Aşkın’ın bu konuda daha başka yapacakları var mıydı?
“Hasan büyük bir değerdi, sadece sevenleri için değil ama bu ülke toprakları için de. Dünyanın her yerinde bugün Anadolu kültürünün kimliği saygı görüyorsa bunda sanatçıların payının olduğundan fazla Hasan’ın payı vardı. Çünkü Hasan, sanatçılara bu platformu sağlayan bir kişiydi ve onun derdi, bu toprağın seslerinin dünyaya açılabilmesi ve kalabilmesiydi. Bunu da başardı. ‘Şeyh Bedreddin Destanı’ konusunda beni işlemesi, bu konuyu bana felsefi olarak anlatması, çeşitli edebi kaynaklarla beni beslemesi ve yaptığımız sohbetler, onun bu topraklarda yapılabilecek en güzel ve en büyük sanatsal ürünün Şeyh Bedreddin olduğu ülküsüne beni biraz daha yaklaştırıyordu. Bu, Hasan’ın bir tutkusu haline gelmişti. Ben ise 20 yıl boyunca piştim, yandım ve eskizler yazarak, evlere kapandığımız salgın döneminde eseri tamamlamaya gayret ettim. Şubat 2021’de ofisini ziyaretimde tamamladığım el yazısı defteri Hasan’a ithaf edince çok mutlu oldu ve hemen hazırlıklara koyulduk, seslendirme için planlar yapmaya başladık. Eseri temize çekmem gerekiyordu. Üstünde yapacağım revizyonlar için çalışmaya başladım. Şu anda işim daha zor, zira Hasan eseri dinleyip benden mutlaka bazı değişiklikler yapmamı isterdi. Fakat onunla beraber biz bu eseri o kadar çok konuştuk, pişirdik ki, yapacağım revizyonları sanki o hayattaymış gibi yapacağım. Hasan’ın benden isteyeceği şeyleri çok iyi bildiğim için, eseri onun ruhuna uygun olarak yayımlayacağım.”

Haberin Devamı

Cihat Aşkın, 49. İstanbul Müzik Festivali Onur Ödülü’nü, festivalin 18 Ağustos’ta Harbiye Açıkhava’da Tekfen Filarmoni Orkestrası’nın sahneye çıkacağı açılış konseri öncesinde alacak.

BAKMADAN GEÇME!