Geçmişten kalan...

Güncelleme Tarihi:

Geçmişten kalan...
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2020 09:57

Kanadalı yazar Louise Penny, ‘Müfettiş Armand Gamache Polisiyeleri’ dizisinin altıncı kitabı ‘Sessiz Kalan’da hem uzak hem de yakın tarihe ilişkin olaylar üzerinden değişik bir polisiye hikâye anlatıyor; geçmişe, hatalara, suçluluk duygusuna ve onlarla yaşamayı öğrenmeye, aidiyete, ölüme değil hayata dair bir hikâye...

Haberin Devamı

Louise Penny’nin Kanada’da kültleşen ve dünya ölçeğinde bir üne kavuşan dedektifi Armand Gamache ile ‘Cennette Bir Yılan’ romanıyla tanışmıştık. Martı Yayınevi, Armand Gamache’nin maceralarını sıralamayı gözeterek -’Soğuk Bir Dokunuş’, ‘Siyaha Çalan Bahar’, ‘Sessiz Karanlıkta Bir Çığlık’ ve ‘Acımasız Hikâye’- ile okurla buluşturmuştu. 2010 Agatha, 2011 Anthony gibi prestijli ödüllerin sahibi olarak değerini kanıtlayan ‘Sessiz Kalan’ dizinin altıncı kitabı. İkinci baskısını yapması, bizde de karşılığını bulduğunu göstermesi açısından sevindirici. Meraklı okuyucular için ekleyelim; dizi 2020’de yayımlanan ‘All the Devils are Here’ ile 16’ncı maceraya ulaştı.

QUEBEC’İN SIRLARI
Zamana karşı ölümcül bir yarışla açılan ilk sahnenin ardından kış karnavalına hazırlanan Quebec’te buluyoruz kendimizi. Birçok elemanını kaybeden ve kendisi de yaralanan Armand Gamache ise kendisine verilen izinden yararlanarak eski amiri ve akıl hocası Emile Comeau’yu ziyarete gelmiş.
Armand Gamache, ilk bakışta bildiğimiz gibi: Uzun boylu, sağlam yapılı, iyi kitapları ve uzun yürüyüşleri başka etkinliklere tercih eden, 50’li yaşların ortasında, Kanada’nın en saygın cinayet masasının başında bulunan bir kimseden çok, seçkin bir profesör görünümünde... Ancak bu kez sol şakağında bir yara izi ve uzayan sakalları eklenmiş... Emile Comeau, asıl değişikliğin görüntüyle ilgisi olmadığını fark edecektir; “Sanki üzerine yük binmiş de ağırlığıyla aşağı çekilmişti, kurşun doldurulmuş gibi yakın geçmişte yaşadıklarını yüklenmişti”. Gamache’ın karısı Rene-Marie ve sevimli köpeği Henry ile buraya gelmesinin nedeni akıl hocasının yardımını almak.
Dört farklı olaydan biri işte bu; Gamache’ın birkaç hafta önce yaşadığı travma. Yanında çalışan bir polisin rehine alınması olayı. Olayın arka planı ağır ağır aydınlanacak.

Haberin Devamı

Hikâyenin merkezindeki kurgu ise birkaç gün sonra, Quebec’teki Edebiyat ve Tarih derneğinin bodrumunda işlenen bir cinayetle ilgili. Öldürülen Augustin Renaud, kendisini Quebec’in kurucusu Samuel de Champlain’in mezarını bulmaya adamış amatör bir araştırmacı. Gamache’ın bu cinayeti çözmesi için önce Champlain’in hayatındaki sırları da çözmesi gerekiyor.
Dördüncü kurguda yine ‘Three Pins’e gideceğiz; Armand Gamache maceralarının başladığı, nefes kesen bir doğa tablosu içinde konuşlanmış sevimli köye. Bir önceki macerada çözülüp kapatılan cinayet dosyası yeniden açılacak. Ama bu kez Gamache’ın yardımcısı dedektif Jean-Guy Bouvier yürütüyor -resmi olmayan- soruşturmayı. O da aynı çatışmanın ve ölümden dönmenin travmasını atlatamamış durumda.
Gamache ve Bouvier, her ikisi de yaralı ruhlarıyla geçmişten bugüne yayılan sırların peşindeler...

Haberin Devamı

EN İYİ GAMACHE MACERASI
Altın Çağ polisiyelerinden etkilenmişlikle, Louise Penny’nin romanlarında muamma ‘kim yaptı, neden yaptı, nasıl yaptı?’ (whodunits) soruları etrafında gelişir. Pastoral köyler, bu köylerin birbirinden tuhaf tabiatlı insanları, birkaç yazar ya da sanatçı tiplemesi, onların aralarındaki ilişkiler, dedikodular, pastoral dünyayı kâbusa çeviren katiller, dedektifin adım adım olayı çözmesi ve final sahnesinin kurulumu söz konusu etkilenmişliktendir. Ne var ki -özellikle okuduğumuz bu macerasıyla- Armand Gamache polisiyeleri, ‘whodunits’ türünü fazlasıyla aşıyor. Ustalığını bulmacasının zorluğu üzerinden kanıtlayan ‘whodunits’lerin aksine, Penny polisiyelerinde maharet, muammanın karmaşasında değil o muamma etrafında bir araya gelen insanların iç dünyalarının ve toplumsal hayatın sergilenmesinde...
Tam da bu nedenle ‘Sessiz Kalan’da -biraz da sınırları zorlayarak- dört ayrı muamma koymuş önümüze Penny. Her biri yavaş yavaş açılan hikâyelerini birbirine olaylardan ziyade kişiler üzerinden bağlıyor. Mesela Quebec’teki Gamache ile Three Pins’teki yardımcısını bağlayan motif, hatırladıkları geçmiş, arkadaşlarının hayatına, kendilerinin yaralanmasına yol açan olaylar dizisidir. Hikâyenin bu akışını, diğer hikâyelerin aralarına anımsama yoluyla yedirmiş Penny.

Haberin Devamı

Başta biraz karışık gelebilir ama sayfalar ilerledikçe bütün hikâyeler tek bir hikâyeye sıkı sıkıya bağlanıyor. Belki de en başarılı birleşim tarih konusunda. Kendisini yenik bir komutanla özdeşleştiren Gamache’ın ruh yapısı, yarattığı ülkede mezarı bile olmayan Samuel De Champlain’in trajedisi, Quebec’te doğup büyümüş ama kimsenin varlıklarından haberdar olmadığı topluluklar, beyazların Yeni Dünya’sı kurulurken kadim topraklarından edilen Kanada yerlileri... Birazına temas ettiğim örneklerle Kanada ve Quebec’in bugünkü siyasi durumu (ayrılıkçı hareketler) çok başarılı biçimde bütünleşmiş. Bunlara “İnanç ve kürkle, deri ve kemikle kurulmuş olsa da sembollerle ve anılarla tutuşturulmuş” Quebec kentinin dokusunu da eklemek gerekir. İnsani tutkular, kültür, siyaset, tarih ve coğrafya polisiye kurgu yoluyla farklı veçheleriyle bir araya gelerek çok canlı bir Quebec manzarası sergiliyorlar.

Haberin Devamı

Aynı ana karakterlerle sürdürdüğü Armand Gamache polisiyelerini, her yeni macerada gerek polisiye kurgu gerek edebiyat tekniği açısından geliştirmesi övgüye değer Penny’nin. İnsani boyutun derinleşmesine elbette kahramanının da katkısı var. ‘Süper’lik vasıflarından kaçınıp insani yanı öne çıkarılarak hayat verilen dedektif Armand Gamache sayesinde suçun ve bir suç etrafında bir araya gelen insanların doğası daha fazla öne çıkıyor. Öyleyse, “Bir cinayeti çözmek kanıtları bulmaktan ziyade insanları tanımaktır”, “Cinayet beyinde başlar, beyinde biter” fikriyatından hareket eden kahramanıyla birlikte Louise Penny, cinayetlerin arkasındaki zihniyeti çözümlemeye yoğunlaşacaktır.
Geçmişin bugüne bıraktığı izleri takip eden ‘Sessiz Kalan’ romanının yenilgiler, pişmanlıklar ve hayal kırıklıklarıyla kararan atmosferini aydınlatan bir umut barındırdığını belirtmek gerekir. Roman kişileriyle aynı geçmişin mirasçısı olan Penny, kitabın sonundaki ‘Teşekkür’ bölümünde “Kendisi için birçok anlamda özel bir roman” olduğunu söylerken bu umudu vurguluyor; “‘Sessiz Kalan’, ölüme değil, hayata dair bir kitap. Geçmişe saygı gösterip bazı şeyleri de oluruna bırakmak gerektiğini anlatıyor.”

Haberin Devamı

Geçmişten kalan...
Sessiz Kalan
Louise Penny
Çeviren: Zeynep Tangün
Martı Yayınları, 2020
496 sayfa, 30 TL.

BAKMADAN GEÇME!