Her damakta eşsiz bir tat bırakan efsane Anadolu lezzetleri

Siirt, Antep, Adana... Anadolu’da her toprağın kendine has yorumu ile her sofranın baş tacıdır İçli Köfte…
İçli köfte ya da Oruk, bulgurun hamur haline getirilerek içinin doldurulması suretiyle yapılan bir yemek. Aslen Lübnan mutfağına ait bir yemek olup, özgün adı Kibbe'dir. Türkiye'de Bitlis, Osmaniye, Sivas, Kahramanmaraş, Tunceli, Elazığ, Malatya, Mardin, Diyarbakır, Hatay, Gaziantep, Adana, Şanlıurfa ve Adıyaman yörelerinde yapılmaktadır.
Köftenin içi yörelere göre kıyma veya kuyruk yağından oluşabilmektedir. Karışım, soğan, maydanoz ve baharat (isteğe bağlı olarak ceviz içi de konulabilir) ile desteklenmektedir. Bazı yörelerde dolgulu köfte olarak da isimlendirilmektedir. Türkiye'nin belli bölgelerinin geleneksel yemekleri arasında olan içli köfte, yapımı zor ve uzun olduğu için gündelik yemek olmaktan çıkıp özel gün yemeği sınıfına girmiştir.
Nasıl hazırlanır?
İnce bulgur açılır, içerisine kıyma ile yoğrularak şekil verilir. Ardından kaynar suda haşlanır. Altına süzme yoğurt, üzerine tereyağlı pul biber ile servis edilir.

Keşkeğin tarihiyle ilgili farklı hikâyeler var. Kimi Osmanlı dönemine, Yavuz Sultan Selim zamanına dayandırıyor keşkeği, kimi daha da eskiye, çok eskiye; Nuh tufanına... Anlatılan hikâyeler farklı olsa da değişmeyen yanı, hazırlanışının meşakkatli oluşu. Hazırlanışı, pişirilişi, saatlerce dövülüp ezilişi olmasa, o tadı almak da pek mümkün olmazdı herhalde.
Bugün bu özel lezzet Unesco’nun bile somut olmayan kültürel miras listesinde yer alıyor. Ardında bu gelenekler ve Anadolu insanının buğdayla yoğrulan yazgısı yatıyor. Büyük şehirlerde unutulan pek çok gelenek, Türk Mutfağı’ndaki zenginliğin ve ortak kültürel mirasın izlerini hayatımızdan silmeye başlasa da yediğimiz yemeğin ardındaki hikâyelerle kurulmuş bir sofranın tadını almak gibisi yok...
Nasıl hazırlanır?
Kuzu incikle yapılan keşkeğin hazırlanış hikayesi önce tarlada başlar aslında… Tarladan mutfağa gelen buğday saatlerce ağır ateşte kaynatılır. Ardından kuzu incik ilave edilir ve saç teli kadar ince oluncaya dek, saatlerce, dövülür. Tam olması gereken kıvama gelinceye, etle buğday özlerini iyice birbirine salıncaya kadar da bu işlem devam eder.

Günümüzde her ne kadar dejenere olsa ve yalnızca “kebap” ile sınırlansa da et yemeklerinin mutfağımızda ayrı bir yeri var. Özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde Diyarbakır, Mardin, Antep, Urfa, Antakya gibi, mutfağıyla dillere destan kentlerimizin Orta Doğu coğrafyasıyla kurduğu etkileşim tarih boyunca damaklardaki yolculuğunu sürdürmüş ve bugün de bu yolculuk devam ediyor.
Konu sac tava olunca, ister istemez herkesin aklı onu kendi bölgesinde, orijinal tadında yemeye gidiyor. Ancak eti ve tüm malzemeleri yöresinden özel olarak getirilebiliyor; en önemlisi de gerçekten ‘sac tavada’ usulünce hazırlanıyorsa o zaman o orijinal tadı her bölgede, her şehirde yakalayabilmeniz mümkün.
Nasıl hazırlanır?
Etler zar şeklinde doğranarak sac tavanın içinde suyu çekilinceye kadar pişirilir. Soğanlar doğranır ve yağda kavurulur. Üzerine doğranmış kırmızı ve yeşil biber ile domates eklenir. En sonunda da tuz ve karabiber ilave edilir. Et kavrulduğunda, sertleşmemesi için hemen servis edilmesi önerilir.

Özellikle Diyarbakır ve Mardin sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden biridir Kaburga Dolması… Onu özel kılan, saatler süren hazırlığı ve sabırla pişirilmesidir… Ancak sonunda öyle bir lezzet çıkar ki ortaya, harcanan bu emeğe fazlasıyla değer.
Nasıl hazırlanır?
Kuzu etinin kafes kısmı, Reyhanlı iç pilav ile doldurulur ve dikilir. Buharda su ve ateş görmeden altı saate yakın usul usul pişirilir. Sonrasında odun ateşinde fırının alev almayan kısmında kızartılır. Altında isli firik ve şehriyeli bulgur eşliğinde servis edilir.

Türk mutfağının en çok bilinen ve muhtemelen ev sevilen yemeklerinden biri olan lahmacunu, popüler beach'lerden klasik aile toplantılarına kadar her ortamda hayatında en az bir kez yemeyen yoktur. Doğu’ya özgü bir lezzet olan lahmacun, özellikle 60’lı yıllardan itibaren tüm ülkeye yayıldı ve girdiği her sofrada büyük ilgi gördü.
Adını, Arapça’da etli hamur anlamına gelen lahm bi ajin'den alan Lahmacun, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfa gibi şehirlerimizde kendine has tariflerle taş fırında pişirilerek servis edilir.
Nasıl hazırlanır?
Lahmacunun en lezzetli haline ulaşmak için, Trakya kuzu kıvırcık, göğüs kısmı tamamen sinirlerinden ayrılarak satır arası hazırlanır. Beklemeden iç harcı et ile karıştırılır. Hazırlanan malzeme kadar pişirme şekli de çok önemlidir. Geleneksel tarzda, odun ateşinde usul usul, sabırla kendi halinde pişirilerek servis edilir.

Gaziantep’in Beyran çorbasından Mardin’in kaburga dolmasına, Şanlıurfa’nın bostane salatasından Sivas’ın hurma tatlısına kadar pek çok özel Anadolu lezzeti Seraf Restaurant’ta İstanbullular’la buluşuyor.

Kendi toprağında yetişen ve mevsiminde toplanan sebzelerin; otlayarak beslenen büyükbaş ve küçükbaş hayvanların helal usule uygun olarak kesilen etlerinin; son teknolojik aletlerle donanmış mutfakta, usta şeflerin elinde şekil alarak eşsiz lezzetlere dönüştüğü yemekler, modern bir ambiyansta sunuluyor.

Seraf Restaurant olarak deneyimli kadromuz ile özel salonlarımızda iş yemeklerinden özel davetlere kadar çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyoruz.

Siz yemeğinizi yerken çocuklarınızın da üst katımızda yer alan tam donanımlı çocuk oyun alanında tecrübeli ekibimizle birlikte keyifli vakit geçirmesini sağlıyoruz.

Seraf Restaurant’ın muhteşem menüsünü daha yakından incelemek için burayı tıklayın!