Bir evi üç şey satar:

Kampanya, fiyat, lokasyon

KAYDIR6657A1DD-6E78-429E-89FB-338B6D446723Created with sketchtool.

katkılarıyla

Donald Trump'ın “Bir evi üç şey satar: Lokasyon, lokasyon, lokasyon" sözü, Türkiye'deki gayrimenkul satış istatistikleri düşünüldüğünde bu topraklarda pek de geçerli gibi görünmüyor. Bu sözü Türkiye için uyarlamak istersek “Bir evi üç şey satar: Reklam, fiyat, lokasyon" demek mümkün. Çünkü ülkemizdeki yatırımcılar, gayrimenkul satın alırken lokasyonun yanı sıra en çok görünen ve güvenilen inşaat şirketini tercih ediyor. Konuyu, gayrimenkul alanında uzman internet iletişim ajansı
Web Planlama'dan Nihan Urel'le konuştuk.

Gayrimenkul projelerinin hızlı satışında ne etkili oluyor?

İnternet öncesi mahrumiyet çağında, gayrimenkul alırken ilk ve neredeyse tek tercih sebebi lokasyondu. Şimdilerde ise reklamın etkisinin, lokasyon etkisini geçtiğini söyleyebiliriz. Şehir merkezine uzak, toplu taşımanın henüz yeterli olmadığı, markete bile gitmek için arabaya binip otobana çıkılması gereken, şehrin en yakın merkezine uzaklığın 15 dakika olduğu projelerdeki hızlı satışın nedenini o bölgedeki konut ihtiyacına değil; inşaat şirketlerinin reklamla markalaşmaları, konsept yaratmaları, konforlu yaşam algısını proje görselleriyle cazip bir şekilde sunmaları ve düşük faizli, uzun vadeli, düşük peşinatlı kampanyalar yapmalarına bağlamak mümkün.

Detaylar için tıklayınız!

Gayrimenkul yatırımcıları satın alma kararını nasıl veriyor?

Özellikle büyük şehirlerde satın alma kararı verirken ilk araştırma internetten yapılıyor. İstanbul’daki gayrimenkul satışların yüzde 90’ı internetin referansıyla gerçekleşiyor. Gazete, televizyon, açık hava gibi iletişim kanallarının etkisi internetin oldukça gerisinde kalmış durumda. Alıcı internetten, projedeki satış danışmanı ya da başvurduğu emlakçı kadar bilgili olmadan, hatta bu yetkililerden çok daha fazla bilgiye ulaşmadan gayrimenkulü görmeye bile gitmiyor. Özellikle projeden alımlarda yatırımcının kararına etki eden en önemli faktör projenin internetteki izleri oluyor. Son 2 yılda gerçekleşen gayrimenkul satışı sonucu 2.630.773 Milyar TL ‘lik işlem hacminin yüzde 90’ının; haberdar olma, fizibilite yapma, karar verme gibi süreçlerinin internetten yapıldığını gösteriyor.

Detaylı bilgi için tıklayınız

Peki, inşaat firmaları internetin nimetlerinden nasıl faydalanabilirler?

İnternet şöhretlerinin kişisel sosyal medya hesaplarından yaptıkları reklamlarla servet sahibi olduğu bir dünyada, Türkiye’nin lokomotifi olan inşaat sektörü de doğru kullanımlarla internetin nimetlerinden minimum maliyetle maksimum fayda sağlayabilir. Günümüzde internetin gücünü kabul eden inşaat şirketlerinin iyi reklamcılarla çalışarak çok kısa zamanda 25 - 30 yıllık şirketlerin şöhretlerini yakaladığına şahit oluyoruz. Bir yandan da 40 yıllık markaların, reklamın ve özellikle internetin gücünü keşfedemedikleri için 3 - 5 yıllık firmalarla artık rekabet bile edemediklerini görüyoruz. Birçok reklam veren, internette ne yapacaklarını bilemedikleri ya da sektör tecrübesi olmayan ajanslarla çalıştıkları için internet reklamcılığının arka sokaklarında yitip gidiyor. İnterneti verimsiz kullananların en trajik örneklerinden biri de ardı ardına kapanan e-ticaret siteleri… Tek müşteri kaynakları olan interneti doğru kullanamadıkları için kapanan e ticaret siteleri, adeta yanlış yerde dükkân açan esnaf gibi. İnşaat firmalarının da bu yanlışa düşmemeleri için neredeyse müşterisi kadar müşterisinin yaptığı işe hâkim internet iletişimcileriyle çalışmaları çok önemli.

Detaylı bilgi için tıklayınız