TRİPOFOBİ (DELİK FOBİSİ) DOSYASI | İnsanların yüzde 10-15’i bu sorunu yaşıyor 'Hem bende hem kardeşimde hem de oğlumda var'

Güncelleme Tarihi:

TRİPOFOBİ (DELİK FOBİSİ) DOSYASI | İnsanların yüzde 10-15’i bu sorunu yaşıyor Hem bende hem kardeşimde hem de oğlumda var
Oluşturulma Tarihi: Eylül 09, 2023 11:16

Siz hiç meyve ve sebzelerin üzerindeki taneciklerden, tohumlu ekmeklerden, bal peteğinden, baloncuklardan korkan ya da rahatsızlık duyan birilerini tanıyor musunuz? "Çileğin üzerindeki noktalardan kim korkar?" demeyin. Halk arasında pek iyi bilinmese de tripofobi yani delik fobisi, insanların yüzde 10-15’inde görülüyor. Biz de hem bu sorunu yaşayanlarla hem de konunun uzmanı ile konuştuk.

Haberin Devamı

Meyve ve sebzelerin, bitkilerin ya da eşyaların üzerindeki küçük delikler bazı insanlar tüylerini diken diken ediyor. Bu kişiler delikli yüzeyler gördüklerinde korkuyor, mide bulantısı ve rahatsızlık hissi yaşıyor.

Belki çoğumuza yabancı bir his ama bu kişiler tripofobi adı verilen delik korkusunun belirtilerini yaşıyor. Tavada göz göz olmuş bir krep sizin iştahınızı açarken, üzerindeki delikler nedeniyle onları rahatsız ediyor. Siz yemeye can atarken onlar tabağa bakmaya bile tahammül edemiyor.

Delikler, puantiyeli kumaşlar, yoldaki küçük çukurlar, boşluklar, çatlaklar, baloncuklar bu rahatsızlığı olan kişilerde; iğrenme, mide bulantısı, baş dönmesi gibi sıkıntılara neden oluyor.

-- Peki bu sorunu tetikleyen şey ne?
-- Teşhis ve tedavisi nasıl yapılıyor?
-- Toplumda ne kadar yaygın?
-- Kalıtsal bir durum mu?

Haberin Devamı

Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Cemil Çelik’ten bu sorularımızın yanıtını almadan önce, tripofobiden mustarip bir ailenin üyelerinin hikâyelerini dinleyelim.

* * * * *

HEM BENDE HEM KARDEŞİMDE HEM DE OĞLUMDA AYNI SORUN VAR

Figen D. (43)

Ben yıllardır bu problemi yaşıyorum ama bunun bilinen bir durum olduğunu, başka insanların da sıklıkla yaşadığını ilk zamanlar bilmiyordum. Bizim ailede benim ve kız kardeşimin yaşadığı bu problemi şimdi de küçük oğlum yaşamaya başladı. Kendimden geçtim artık ama onun için çok üzülüyorum.

Çocukluğumda neler yaşadığımı tam olarak hatırlamıyorum ama ortaokula giderken delikli şeylere karşı hissettiğim tiksinti hissini çok net hatırlıyorum.

TRİPOFOBİ (DELİK FOBİSİ) DOSYASI | İnsanların yüzde 10-15’i bu sorunu yaşıyor Hem bende hem kardeşimde hem de oğlumda var

Bir gün anneme mutfakta yardım ediyordum. Benden domates rendelememi istedi. Rendeye ilk defa o gün o kadar yakından bakıyordum ve o deliklere baktıkça çok tuhaf ve anlamlandıramadığım bir şey hissettim. Daha sonra böyle delikli, çukurları olan, yuvarlak ve içi boş şeylerin midemi bulandırmaya başladığını anladığımda rendeye karşı kötü hissiyatımı anlamlandırabildim.

Haberin Devamı

Çevremde bu durumu kime anlatsam güldü. Ailem dahil herkes, "Öyle şey olur mu?" dedi. Benden küçük kız kardeşim de bir zaman sonra aynı durumu yaşamaya başladı. Biz iki kardeş delikli şeylerden kaçar olduk ama onun durumu benimkinden daha fena. Puantiyeli, delikli, çukurlu şeyler benim midemi bulandırıyor ve başımı döndürüyor. Kardeşim ise meyvelerin üzerindeki en küçük noktalardan bile rahatsız oluyor.

Artık ailemiz bu durumumuzu kabullendi ve bize inanıyorlar. Ama bazı arkadaşlarımız ya da yeni tanıştığımız insanlar şaka yapıyoruz ya da abartıyoruz zannediyor.

Benim üniversiteyken bir arkadaşım vardı, ona bu sorunumdan bahsedince çok şaşırmıştı. Sürekli üzerimde test yapmak istiyordu. Beni deliye çevirme ihtimali olan şeyleri bulup bulup önüme getiriyor, "Şimdi bunu görünce sana ne oluyor anlatsana..." diyordu.

Bir gün beni evine çağırdı, meğer girişteki beyaz dolabın üstüne tahta kalemiyle yüzlerce yuvarlak çizmiş. Hemen gözümü kapatmıştım ama yuvarlaklara bakmam için ısrarla gözümü açmaya çalışıyordu. "Sorunun üstüne gidelim, belki kurtulursun" diyordu ama bu öyle bir şey değildi.

Sonunda vazgeçti ama ilerleyen dönemde böyle görüntüler bulup bana gönderen bir arkadaş grubum oldu. O arkadaşlarımdan mesaj gelince açmadan silmem lazım ama bir şey dürtüyor beni ve çok kısa süre de olsa bakıyorum o fotoğraflara. Sonra da benimle aynı sorunu yaşayan kardeşime yolluyorum. Bu da bambaşka bir rahatsızlık sanırım...

Haberin Devamı

Geçtiğimiz yıllarda evin tavanlarını yaptırdım. Ustaya nasıl bir şey istediğimi tarif etmiştim zaten dümdüz sade bir şeydi. Akşam eve döndüğümde bir baktım tavanlara sıvayla desen yapmış. 

Görünce hem sinirden hem rahatsızlığımdan dolayı midem bulanmaya başladı, başıma ağrı girdi. Ustaya tavanı istediğim gibi değiştirmesini söyledim. Adam ısrarla bu tavanların çok moda olduğunu anlatmaya çalıştıkça benim mide bulantım daha da şiddetlendi, kendimi annemin evine zor attım.

TRİPOFOBİ (DELİK FOBİSİ) DOSYASI | İnsanların yüzde 10-15’i bu sorunu yaşıyor Hem bende hem kardeşimde hem de oğlumda var

Bu arada iki oğlum var. Büyük oğlumda böyle bir şey yok ama küçük oğlumda da ufak ufak benzer rahatsızlıklar seziyorum. Bir keresinde köpük baloncuk yapma oyuncağı almıştık, deliğinden üfleyip yüzlerce baloncuk çıkınca çığlık atmaya başladı, gözünü kapayıp oyuncağı yere attı. Önce oyuncağı sevmedi sandım ama sonradan önüne koyduğum yemeklerdeki boşlukları düzleştirdiğini fark ettim.

Haberin Devamı

Yine başka bir zaman incir kesip verdim, yemeyi reddetti ve kafasını çevirdi. Niye yemediğini sorunca "İçini sevmedim, çok nokta var" dedi. Belli ki o da ben ve teyzesi gibi aynı sorunu yaşıyor ve bu beni çok üzüyor.

‘SİYAH NOKTA SIKTIKTAN SONRA BU RAHATSIZLIĞIM BAŞLADI’

Zeynep T. (39)

Ben bu rahatsızlığın varlığını ilk kez ablamın yaşadığı durumdan dolayı öğrendim. Ben küçükken ablam sürekli bir şeylerden rahatsız olurdu. Yuvarlak, delikli şeylere bakamazdı; midesi bulanırdı. Tam olarak anlamadığımız için pek inanmazdık, hatta dalga geçerdik. Ama bende böyle bir sorun yoktu, ta ki ergenlik dönemine kadar…

O dönemde siyah noktalar başımızın belasıydı. Arkadaşlar bir araya gelince herkes birbirinin siyah noktasını sıkardı. İşte bendeki sorunun başlaması o dönemlere denk geliyor. Siyah noktadan ziyade sıktıktan sonra ciltte oluşan delik benim midemi bulandırmaya başladı.

Bunun farkına varmadan önce birkaç defa da babamın siyah noktalarını sıkmıştım. Ondan sonra yan yana ve sık dizilen yuvarlaklardan, deliklerden, çukurlardan inanılmaz rahatsız olmaya başladım. Bir de o yıllarda siyah nokta karşıtı ürünlerin reklamları sıklıkla yayınlanırdı ve o reklamlar çıktığında köşe bucak kaçardım, çünkü çok yakın çekim gösterirlerdi. Onlara bakınca tüm vücudum ürperiyor tüylerim diken diken oluyordu.

Haberin Devamı

İlerleyen yıllarda internetten bu durumu araştırmaya başladım ve bunun tripofobi isimli bir hastalık olduğunu öğrendim. O araştırmalar sırasında gördüğüm görseller de beni çok fena etkiledi.

Bunlar bilinçli bir şekilde baktığım şeylerdi ama bir de ister istemez maruz kaldığımız görüntüler oluyor. Mesela bir kere gittiğim hastanenin tavanı çok alçaktı ve delikliydi. Ne kadar bakmak istemesem de istemsizce sürekli tavana bakıyordum. Tüm vücudumu bir ürperti sardı ve midem bulanmaya başladı, kendimi dışarıya zor attım.

Bu konuda hâlâ toplumumuzda bir farkındalık yok ve kimseyi inandıramıyorsun. Düşünün biz ailemizi bile zor inandırdık. Sizin için oldukça sıradan olan görsellerin bizi neden mide bulandıracak kadar etkilediğini anlatabilmemiz gerçekten çok zor.

* * * * *

Peki tripofobi gerçek mi? Bu konuda yapılan araştırmalar ve uzmanlar ne diyor?

Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Cemil Çelik, tripofobinin küçük delikler veya tümseklerden oluşan kümelere karşı duyulan güçlü tiksinti veya korkuyu tanımlamak için kullanılan resmi olmayan ve nispeten yeni bir terim olduğunu söyledi. Doç. Dr. Çelik, tripofobisi olan kişileri rahatsız eden görüntüleri sıraladı:

“Lotus tohumu kabukları, bal petekleri veya mercan resifleri gibi bazı doğal nesnelerde bulunanlar gibi küçük, birbirine yakın deliklerden oluşan desenler gördüklerinde yoğun rahatsızlık, endişe, tiksinti ve hatta panik yaşayabilirler. Bu desenler, belirli sünger türleri, duş başlıkları veya havalandırma delikleri gibi insan yapımı nesnelerde de görülebilir.”

TRİPOFOBİ (DELİK FOBİSİ) DOSYASI | İnsanların yüzde 10-15’i bu sorunu yaşıyor Hem bende hem kardeşimde hem de oğlumda var

Doç. Dr. Cemil Çelik, tripofobinin Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı'nda (DSM-5) veya diğer büyük tanı sınıflandırma sistemlerinde resmî bir ruhsal bozukluk olarak tanınmadığını, bazı araştırmacıların tripofobinin deri hastalıklarına veya parazitlere benzeyen desenlere karşı genel bir tiksinti ile ilgili olabileceğine inandığını ancak durumu tam olarak anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Massachusetts Genel Hastanesi'nde doktor, Harvard Tıp Fakültesi'nde tıp eğitmeni ve gazeteci olan Trisha Pasricha, Washington Post’ta kaleme aldığı yazıda tripofobinin tıp literatüründe ilk kez 10 yıl önce ortaya çıktığını, korkudan ziyade çoğunlukla tiksinti ile ilişkilendirildiğini ve herhangi bir psikiyatrik tanıya tam olarak uymadığını belirtti. 

Florida Gulf Coast Üniversitesi'nde psikoloji doçenti olan ve birkaç yıldır tripofobi üzerine çalışan Nate Pipitone, insanların yaklaşık yüzde 10 ila 15'inin bu görüntülere bakmaktan rahatsız olduğunu söyledi. Washington Post’a konuşan Pipitone, görüntülerin tiksinti ve iğrenme duygularının yanı sıra kaşıntı ve mide bulantısına da neden olabileceğini, bu durumun yetişkinlerde ve çocuklarda, hatta 4-5 yaşlarında bile görülebileceğini belirtti.

Doç. Dr. Cemil Çelik, tripofobinin şiddetinin değişkenlik gösterebileceğini, bazı bireylerin sadece hafif bir rahatsızlık yaşarken, diğerlerinin güçlü tepkiler verebileceğini, tripofobisi olduğunu iddia eden bireylerin duygularına karşı duyarlı olmanın ve onları sıkıntıya sokabilecek görüntüleri veya tetikleyicileri paylaşmaktan kaçınmanın önemli olduğunu söyledi ve ekledi:

“Tripofobi bir kişinin günlük yaşamını veya ruhsal sağlığını önemli ölçüde etkiliyorsa, bir ruh sağlığı uzmanından destek almayı düşünebilirler.”

Doç. Dr. Cemil Çelik, tripofobi ile ilişkili semptomların neler olduğunu da anlattı:

Deride sürünme hissi: Tripofobisi olan kişiler, kümelenmiş delikler veya desenler içeren görüntüler veya nesneler gördüklerinde genellikle kaşındıklarını veya ciltlerine bir şey sürünüyormuş gibi hissettiklerini ifade ederler.

Mide bulantısı: Bazı kişiler tripofobik uyaranlara maruz kaldıklarında mide bulantısı veya mide bulantısı hissettiklerini bildirmektedir.

Anksiyete veya korku: Tripofobisi olan kişiler, fobilerini tetikleyen görüntüler veya nesnelerle karşılaştıklarında anksiyete, korku ve hatta panik atak yaşayabilirler.

Kalp atış hızında artış: Tripofobik uyaranların görülmesi bazı kişilerde kalp atışlarının hızlanmasına ve terlemenin artmasına neden olabilir.

Kaçınma davranışı: Tripofobisi olan kişiler, rahatsızlıklarını veya anksiyetelerini tetikleyebilecek durumlardan veya nesnelerden kaçınmak için büyük çaba sarf edebilirler.

Sıkıntı veya rahatsızlık: Genel olarak, tripofobisi olan bireyler belirli tetikleyici uyaranlara maruz kaldıklarında önemli ölçüde sıkıntı veya rahatsızlık yaşarlar.

Bununla birlikte, tripofobi benzeri reaksiyonlar yaşadığını bildiren bireyler için, belirli kalıpların veya nesnelerin rahatsızlığı veya endişeyi tetiklediği görülmektedir. Bu tetikleyiciler genellikle küçük, kümelenmiş delikler içeren görsel uyaranları içerir. Örneğin:

*Bal peteği
*Lotus tohumu kabukları
*Mercan
*Nar
*Süngerler
*Balonlu naylon
*Krep veya çörek gibi belirli yiyecek türleri
*Küçük delikler veya düzensiz desenler içeren cilt rahatsızlıkları

Çelik, bu tetikleyicilere verilen tepkilerin kişiden kişiye değişebileceğini; huzursuzluk, endişe, iğrenme ve hatta panik duygularını içerebileceğini, bazı kişilerde tüylerin diken diken olması, titreme veya mide bulantısı gibi fiziksel reaksiyonların yaşanabileceğini belirtti.

Bazı film yapımcıları da tripofobik desenlerin insanlar üzerindeki etkisine eğiliyor gibi. Korku filmleri dizisi '13. Cuma'nın kötü adamı Jason Voorhees, garip bir şekilde rahatsız edici ve küçük delikleri olan bir hokey maskesi takıyordu. 2018'de vizyone giren 'Kara Panter' filminde de ana karakterin düşmanı Killmonger'ın gövdesinde bazı kişilerin tripofobiyi tetiklediğini bildirdiği küçük yara izleri vardı. Michael B. Jordan'ın karakteri Killmonger'ın gömleksiz gösterildiği sahneleri izlemekte zorlandıklarını belirten kişiler olmuştu. İzleyiciler, Wakandalıların yüzlerine çizilen noktaların ve T'Challa'nın göğsüne çizilen panter desenlerinin de aynı sorunu tetiklendiğini dile getirdi.

Tripofobiye ne sebep olur?

Tripofobinin altında yatan nedenlerin iyi anlaşılmadığını ve herkesi aynı şekilde etkilemeyebileceğini vurgulayan Çelik, bazı araştırmacıların bunun çevredeki potansiyel tehditlere karşı evrimleşmiş bir tepkiyle ilişkili olabileceğine inanırken, diğerlerinin kültürel maruziyet veya kişisel deneyimler yoluyla öğrenilmiş bir tepki, hatta bir tür anksiyete veya fobi olabileceğini öne sürdüğünü, bu fenomeni ve tetikleyicilerini daha iyi anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

Pipitone de tripofobinin bazı insanların temel görsel bilgileri nasıl işlediğiyle ilgili olduğunu düşündüğünü söyledi. Bazı araştırmacılar bu tepkinin öğrenilmiş bir korku tepkisinden ziyade bilinçaltı refleksten kaynaklandığını savunuyor. Bu nedenle Pipitone, tripofobinin bilişsel davranışçı terapi gibi psikolojik müdahalelerle tedaviye uygun olmayabileceğini belirtti. 

Pipitone, "Çoğu insan için tripofobik görüntülere bakmak tiksindirici olsa da, günlük rutinlerine devam edebilirler" dedi. Bu konuda en kolay çözümün mümkün olduğunca bu görüntülerden kaçınmak olduğunu belirten Pipitone, laboratuvarındaki öğrencilerin tepkileri nedeniyle tripofobi projelerinden vazgeçtiklerini söyledi. 

Bu rahatsızlık kalıtsal olabilir mi?

Doç. Dr. Cemil Çelik, tripofobi resmi bir tıbbi tanı olmadığı için, nedenleri veya genetik temeli hakkında sınırlı bilimsel araştırmalar olduğunu, tripofobinin kalıtsal bir bileşeni olup olmadığının belirsiz olduğunu çünkü kalıtım kalıpları hakkında sonuç çıkarmak için yeterli veri olmadığını ifade etti.

Genel olarak fobiler ve anksiyete bozukluklarının bazen ailelerde görülebileceğini, bunun da potansiyel bir genetik yatkınlığa işaret ettiğini ancak resmi olarak tanınan bir bozukluk olmadığı için bu durumun özellikle tripofobi için geçerli olmadığını belirten Çelik, çevresel faktörler, kişisel deneyimler ve kültürel etkilerin de fobi ve tiksintilerin gelişiminde önemli bir rol oynayabileceğini vurguladı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!