Şöhretin bedeli

Güncelleme Tarihi:

Şöhretin bedeli
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 24, 2022 09:56

Bir Ozan Güven klasiği: Bodrum’da plajda fotoğrafları çekilince yine muhabirlerle tartıştı. Ozan Güven bunu niçin yapıyor?

Haberin Devamı

Orkun Ün: Bu Ozan Güven’in huyu ve bundan vazgeçmeyecek. Ne güzel durulmuştu, sakindi. Güler yüzlüydü hatta. Meğer hepsi zorlamaymış. Onu da anlamaya çalışıyorum sevmiyor çekilmeyi. Ama ne diyorduk; ‘şöhretin bedeli’.

Onur Baştürk: Yani aslında tartıştı demek doğru olur mu bilemiyorum. Galiba orada konuşmak istemiş muhabirlerle. Ama Güven’in iletişim dili sert. O yüzden gerginlik yaşanmış.

Ömür Gedik: Sevmiyor fotoğrafının çekilmesini. Artık zorlamasalar, kendi haline bıraksalar güzel olmaz mı?

 Savaş Özbey: Olmaz Ömür. “Şöhretin bedeli” diye bir şey var. Bu bir paket. Ozan Güven de bununla medenice baş etmeyi öğrenmeli.

Şöhretin bedeli

Magazin Konseyi, haftanın konuşulan olaylarını masaya yatırdı...

Haberin Devamı

Ne giyse yakışıyor
Brad Pitt “Suikast Treni” (Bullet Train) filminin Berlin prömiyerinde etek giydi. Konsey nasıl buldu bu kombini?

Şöhretin bedeli

Ömür Gedik: Ben bayıldım. Ama bana bakmayın, Brad Pitt ne giyse bayılırım. Erkeklere eteği de yakıştırıyorum bu arada. Bir önceki hayatımda İskoçya’da mı yaşadım acaba!

Savaş Özbey: Çuval da giyse yakışıyor ama İskoçların bir bildiği varmış... Zaten bir röportajında ailesinin İskoç-İrlandalı kökenleri olduğundan bahsetmişti. Soyaçekim bu, kelimenin tam anlamıyla soyaçekim.

Orkun Ün: Aynen aynen Savaş ‘ne giyse yakışır’, aynen Ömür ya ‘harika olmuş’. Size inanamıyorum! Yapmayın etmeyin. Sırf Brad Pitt giyiyor diye yapıyorsunuz bu güzellemeleri. Yakışmamış demek bu kadar mı zor? Bakın ben diyorum; “OL-MA-MIŞ”!

Onur Baştürk: Ben de çok beğendim. Özellikle keten oluşuna ve botla kombinlemesine. Ben giyerdim valla burada güzel bir açılışta mesela.

Yarım kalmış bir heves
Aleyna Tilki’nin annesi Havva Öztel, ilk klibi “Seni Kalbimden Kovdum”u yayınladı. Nasıl buldunuz klibi ve şarkısını?

Şöhretin bedeli

Savaş Özbey: Kendisinin de sesinin de güzel olduğunu zaten biliyorduk. Ama şarkı ve yorumla birleşince ortaya 2020 model bir assolist çıkmış. Yakında yeni nesil gazinolarda kendimizi Havva Öztel seyrederken bulursak hiç şaşırmayalım.

Haberin Devamı

Ömür Gedik: Ben sesini ve yorumunu beğendim. Klipte de Aleyna’nın annesi değil ablası gibi duruyor.

Onur Baştürk: Kızı çok ünlü bir şarkıcı olan annenin bir zamanlar yarım kalmış hevesini tamamlama çabası olarak gördüm. Ötesi yok.

Orkun Ün: Şimdi ben her şeyi beğenmeyen adam olmak istemiyorum ama bunu da beğenmedim. Bergen öyle büyülü söylemiş ki zamanında bu şarkıyı, azıcık bile yanına yaklaşamamış Havva Hanım. O şarkıya öyle klip,
o şarkıya öyle ses olmaz!

Fazıl Say haksız
Haftaya damga vuran tartışmalardan biri de Fazıl Say’ın çıkan bir eleştiri yazısı üzerinden Andante dergisinin yayın yönetmeni Serhan Bali’yle girdiği polemikti. “Müzisyen olmayan beni eleştiremez” diyen Say haklı mı?

Şöhretin bedeli

 Onur Baştürk: Haksız. Böyle bir mantık olmaz. Ayrıca Bali’yi küçümsemesi de hoş değildi. Herkesin kendine göre bir bilgi birikimi var. Madem yapılan eleştiriye katılmadın, kale alma, görmezden gel. Say’ın 2 yıl sonra tekrar bu konuyu gündeme getirmesine hiçbir anlam veremedim.

Haberin Devamı

Savaş Özbey: Fazıl Say okyanusu geçip derede boğuluyor resmen. Niçin giriyor ki bu toplara? Bırak filanca derginin falanca sayfasında da olumsuz bir şey çıksın hakkında.Yahut o dergi kafayı toptan sana taksın, ne olacak? “Önemsemiyorum” dediği kişileri muhatap alıp reklamlarını yaptığının farkında değil bence.

Ömür Gedik: O zaman aşçı olmayan yemekleri eleştiremez, futbolcu olmayan maç yorumu yapamaz falan diye uzar gider bu konu. Bir şeyi eleştirmek için aynı mesleği yapmak gerekmiyor.

 Orkun Ün: Şöyle ki;Fazıl Say yaptığı müziğe,o müziğin geçmişine, baştan sona tüm hikâyesine hakim olmayan birini ‘sonsuz ciddiye almak’ zorunda değil. Fakat iş eleştiriye gelince, az buçuk da müzikle ilintili biri yapıyorsa, o eleştiriye böyle sert tepkiler vermeye hiç gerek yok. Fazıl Say sayılı müzisyenlerden. Böyle sert tartışmalara girmesin, kapasın kulağını geçsin.

Haberin Devamı

Sıfır risk Umut
Sevgilisi Umut Evirgen’le Yunan adalarında yaptığı tatile Serenay Sarıkaya’nın yaptığı sirtakiler damga vurdu. Sizce neden hep Evirgen oturuyor, Sarıkaya dans ediyor?

Şöhretin bedeli

Onur Baştürk: Belli ki Serenay dans etmeyi seviyor, Umut da sevgilisini izlemeyi. Belki ikisi beraber de dans etmiştir ama o anda çeken olmamıştır, kim bilir?

 Ömür Gedik: Genelde kadınlar dans eder zaten, ben bunda anormal bir durum görmedim. Umut da dans eden biri değil demek ki.

Orkun Ün: Ben de böyle dans mans işlerinde oturma taraftarıyım Konsey. Ayrıca sirtakiydi, zeybekti bunlar zor danslar. İyi bilmiyorsan şak diye rezil olursun vallahi. O yüzden oturmak en iyisi. Yaşa sen ‘sıfır risk Umut’!

Haberin Devamı

Savaş Özbey: Bence de dans etmeyi sevmiyor olabilir. Ama ülkenin en popüler gece kulübünü işletip dans sevmemek de ayrı bir tezat tabii.

Para saadet getirmez mi?
DJ Faruk Sabancı,Savaş Özbey’in “O mu Bu mu?” köşesine konuk oldu, “Para saadet getirmez” dedi. Ülkenin en varlıklı ailelerinden birinin çocuğunun bu açıklamasına ne diyorsunuz?

Şöhretin bedeli

Onur Baştürk: Herhalde “Paranın çok fazla oluşu çok dert getirir” demek istedi. Yoksa bu lafı kullanması çok klişe ve inandırıcı değil.

 Savaş Özbey: Faruk Sabancı hem fiziksel hem de ruhsal olarak zor dönemlerden geçmiş biri. Yıllarca obeziteyle mücadele etti. İnsanlara güvenme konusunda da ciddi sorunları vardı. Ailedeki Hakan Sabancı gibi diğer akranlarıyla kıyaslandığında biraz içine kapanık, ilişki kuramayan, asosyal bir gençti. Bence altında biraz da bu yatıyor.

 Orkun Ün: Acun Ilıcalı da kurmuştu aynı cümleleri. Tabii ki onların bu sözleri tecrübeyle sabittir, yani inanın vardır bir bildikleri de bunu söylüyorlardır. Fakat parası olmayan birine gel de anlat bu sözleri. Anlatamazsın.

 Ömür Gedik: Parası olana bunu söylemek kolay diyen çok olur. Bence hazır para değil ama paraya ulaşmak için çalışmak ve karşılığını almak daha büyük mutluluk getirir insana.

Kokoreç savaşı
Yunanistan’la aramızda “kokoreç savaşı” başladı bu hafta. Sizce bir sonu gelecek mi bu “Hangi yemek kime ait?” tartışmalarının?

Şöhretin bedeli

Ömür Gedik: Kokoreç çok matah bir şeymiş gibi bir de paylaşamıyor muyuz? Bırakın kim sahip çıkarsa çıksın. Hatta bizden uzak olsun. Etsiz bir şeyler için savaşsak varım da kokoreç için asla.

Savaş Özbey: Ne diyorsun Ömür, orada dur. Güzel bir kokoreç için savaşılır da barışılır da. Ha siz yakında onun da veganını yaparsınız, o ayrı. Hatta yaptınız bile galiba...

Onur Baştürk: Çok ortak yemek var iki ülke arasında. Söylenişleri farklı sadece. Dolayısıyla bir yemek savaşı olduğunu düşünmüyorum. Onlar kokoretsi desin, biz kokoreç. Ne fark eder ki?

Orkun Ün: Kokoreç net kırmızı çizgimizdir. Ama bu tartışma inanın bir baklava, bir döner, bir dolma tartışmasına benzemiyor. Çünkü ‘kokoretsi’ denen yiyecek ile ‘kokoreç’ arasında fark var. Buradan bir şey tutturamaz Yunanlılar.Ayrıca bakmayın onların “Bizim kokoretsimiz daha lezzetli” dediklerine, alakası bile yok. Yaşasın kokoreçççç!

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!