Beren, Kenan’ın hayatına uyum sağlayamadı

Onur Baştürk:  Neden bunca net tarihli dedikodular ortalıkta dolaşırken net bir açıklama yapmıyorlar anlamış değilim.
Sanırım aralarında boşanma anlaşması yapmaya çalışıyorlar. Ben bu karmaşadan ve açıklama yapılmamasından bunu anlıyorum.

Cengiz Semercioğlu: Belki bir çocuk sahibi olsalar hayatları daha düzene girebilirdi. Sonuçta evliliklerinin başında çocuk sahibi olmak istediklerini biliyoruz.
Ama belki o zaman da boşanacaklardı. Bu evlilikte Beren, Kenan’ın hayatına uyum sağlayamadı. Bu saatten sonra boşanmaları her ikisine de iyi gelecektir...

Ömür Gedik: Belli ki bir çıkmazda evlilikleri. Aşılır aşılmaz onu bilemeyiz ama her ilişkide olabilecek şeyler bunlar.  Sorunları gün yüzüne çıkaran Beren’in paylaşımları oldu.  Bu açıdan bu kez biraz daha ciddi duruyor ilişkideki çatlaklar ve ayrılık haberleri.

Şarkıdan çok imajı öne geçti

Bülent Ersoy’un Tarkan’dan aldığı şarkıyı ve Beyonce’a benzetilen kapak pozunu nasıl buldunuz?

Ömür Gedik: Tarkan’ın şarkısını güzel, eğlenceli buldum. Bülent Ersoy’un kapak pozu da evet Beyonce’unkine benzese de iddialı. İçinde kürk olmadığı sürece Bülent Ersoy’un giydiği abartılı kıyafet ve takıları beğeniyorum.

Onur Baştürk:  Bülent Ersoy’a böyle uçuk kaçık kostümler/haller yakışıyor. Kimse yadırgamıyor da artık. O başka bir yerde çünkü. Dolayısıyla ben ne kadar Beyonce’a benzese de Bülent Abla’nın bu son imajını pek başarılı buldum. Şarkıyla ilgilenemedim ama orası ayrı. İmaj daha çok öne geçtiği için...

Cengiz Semercioğlu: Tam Arap ritimleriyle hazırlanan bir müziğe, Arabistan çöllerinde ve dekorunda klip çekmişler işte. Bu şarkı Bülent Hanım’a çok yakışmış. Klibi de beğendim. Fazlasıyla prodüksiyon bir poz

Fazlasıyla prodüksiyon bir poz

Sinan Akçıl ve eşi Burcu Kıratlı’nın tesettürlü “hayırlı cumalar” fotoğrafı sosyal medyanın gündemine oturdu.

Cengiz Semercioğlu: İbadetinizi, duanızı, yaptığınız hayır işini lütfen gözümüze sokmayın. Normal bir şekilde hayırlı cumalar deselerdi olmu-yor muydu? Yuvanızda dua ettiyseniz Allah kabul etsin, bize niye gösteriyorsun? Nasıl farklı bir hayırlı cumalar mesajı veririz deyip bunu bul-muşlar herhalde...

Ömür Gedik: Burcu ve Sinan konuşulmayı iyi biliyor. Önce Hollanda’daki gelinlikle medyanın gündemine oturdular. Şimdi de bu ters köşe pozla. İstediklerini yapmakta özgürler sonuçta, ben her ikisini de sevdim.

Onur Baştürk: Özenle, üçüncü bir kişi tarafından çekilmiş, üzerinde düşünülmüş, fazlasıyla “prodüksiyon” bir poz. Samimi değil. Bu yüzden tartışılması doğal. Yoksa kimse fotoğrafa yazılan dileği, temenniyi tartışmıyor zaten.

 Moda haftası değerlendirmesi

Mercedes-Benz Fashion İstanbul Moda Haftası’nın genel bir değerlendirmesini yapalım. Konsey tasarımları ve moda haftasını izlemeye giden ünlüleri nasıl buldu?

Cengiz Semercioğlu: Genel olarak başarılıydı, tasarımcılar iyi ve renkli işler çıkardılar. Katılım da güzeldi... Gelenler arasında benim en çok dikkatimi çeken Nesrin Cavadzade oldu.

Onur Baştürk: Uzaktan izlediğim kadarıyla kimseyi beğenmedim. Ne Moda Haftası’nı ne de davetlilerin kıyafetlerini. Moda Haftası’nda tek sıra dışı olan Zorlu dışında defile yapanlardı. Mekanlar dikkat çekiciydi yani. Tasarımlar değil.

Ömür Gedik: Bu yıl Fashion Week oldukça sadeydi. Modacılar risk almamışlardı, radikal tasarımlara pek rastlamadık. Ama seminer ve paneller ilgi çekiciydi. Fashion Week’e katılanlardan en çok Bade İşçil, Ahu Yağtu ve Başak Dizer’i beğendim.

 Bu sertlik Didem’e yakışmıyor

Didem Soydan sosyal medyada kendisine küfür eden takipçisine açtığı davadan gelecek parayı köy okullarına bağışlayacağını açıkladı. Dava açılan takipçisi ise Soydan’ı özür yağmuruna tuttu ama işe yaramadı. Soydan’ın cevabı “ağzınızı toplamayı öğreneceksiniz” oldu.

Onur Baştürk: Didem haklı. Gerçekten takipçiler de ağzını toplamayı öğrenecek. Kimseye küfür ve hakaret edemezsin. O kadar kolay olmama-lı bu. Soydan’ın bu işin peşini bırakmaması ve her takipçisine ayrıca yanıt yetiştirmesi takdire şayan.

Cengiz Semercioğlu: Tamam sosyal medyada ona buna hakaret eden, ağzına geleni söyleyenleri cezalandırılsın ama aman dileyene karşı bu sertlik de Didem’e ya-kışmıyor. Ne oluyoruz ya, sosyal medyayı bu kadar da ciddiye almaya ne gerek var?

Ömür Gedik: Birinin sosyal medyada ünlülere esip gürleyen, küfreden, hakaret edenlere karşı dik durması ve hadlerini bildirmesi gerekiyor-du, o da Didem Soydan oldu. Bu açıdan kendisini tebrik ediyorum. Ama ben olsam, biraz da yufka yürekli olduğumdan “affedin” diyen bir genci affederdim galiba.

Ne yapsa yeridir

Aleyna Tilki’nin Fashion Week’te poz verirken “paçalarımı indirir misin” sözleri çok eleştirildi. Aleyna’nın bu tavırları ona zarar veriyor mu?

Onur Baştürk: Yok, niye zarar versin? Aleyna bu, onu böyle içinden geldiği gibi davranan genç Yıldız Tilbe kategorisinde kabullendik çoktan. Ne yapsa yeridir, ne yapsa delidir doludur.

Cengiz Semercioğlu: Kızım Pera’yla beraber izledik videoyu; “İnanamıyorum böyle bir şey yaptığına çok ayıp” dedi. “Neden kendisi düzeltmiyor paçalarını” diye sordu. 7.5 yaşındaki çocuğun bildiğini Aleyna bilmiyor. Belki kameraların önünde yere eğilmek istemedi ama o zaman da kenara çekilir üstünü başını kendin düzeltirsin. Yakışmıyor Aleyna’ya böyle hareketler...

Ömür Gedik: Ben videoyu izledim, o anda fotoğrafı çekildiği için eğilmek istememiş gibi duruyor Aleyna. Paçalarını indirmesini de basın mensuplarına değil muhtemelen asistanından istiyor. Yine de eğilse kendi düzeltse daha güzel bir şey yapmış olurdu ve eleştiri yerine takdir toplardır.

Cem tepkisinde haklı

Cem Yılmaz, İşitme Engelliler Dünya Basketbol Şampiyonası’na katılmak için kendisinden destek isteyen takipçisine “Gençlik ve Spor Bakanlığı’na başvurmanızı önersem” yazınca bir başka takipçisi de “gözümden düştü” eleştirisi yaptı. Cem Yılmaz’ın cevabı “Gözünden düşmemek gibi bir kariyer planım yok” oldu. Ünlülerin hayır işleri konusunda çok mu üzerine gidiliyor?

Onur Baştürk: Cem Yılmaz’ı haklı buldum. Ünlüler herkesin derdine derman olamaz. Çok kazanıyorlar diye paralarını sosyal sorumluluk projelerine aktarmak zorunda da değiller. İçlerinden gelirse böyle bir şey yaparlar. Kimse onlara bu konuda baskı yapamaz. Bu yüzden Cem tepkisinde haklı.

Ömür Gedik: Cem Yılmaz daha bir hafta önce Down Sendromu Derneği’ne 300 bin TL bağışlamıştı. Takipçileri Cem hazır para dağıtıyor bizi de görsün dediler demek ki. Cem kibarca “ben devlet değilim, bakanlığa başvurun” cevabını verdi. Sosyal sorumluluk adına hiçbir şey yapmayanları eleştirseler anlayacağım. Ama Cem Yılmaz bu konularda en özverili ünlülerin başında geliyor.

Cengiz Semercioğlu: Cem daha ne yapsın, bir gösteriden elde edilen 300 bin lirayı Down Sendromu Derneği’ne bıraktı. İşitme engelliler için de doğru yolu göstermiş. Her gelene 100-200 dağıtacak hali yok. Zaten ünlülerin kapısına yardım için gelenlerin haddi hesabı yok. Arsızlık boyutuna geldi artık konu, fotoğrafta üzerine giydiğin montu, ayakkabıyı bile istiyorlar. Sorulması gereken soru şu: Nasıl bu kadar arsız olduk biz...

 

HAFTANIN ÖNE ÇIKAN ETKİNLİKLERİ