Anadolu Yakası’nda neler oluyor?

Güncelleme Tarihi:

Anadolu Yakası’nda neler oluyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2023 07:00

Son dönemde ziyaret ettiğim ve damağımda iz bırakan mekânlarda hızlı bir yemek turu atalım mı? Yıllardır deniz kıyısındaki konumuyla bütünleşen Lacivert, hem alıştığımız stilini bozmadan hem de sevdiğimiz tatlarını aratmadan kendini yeniledi. Bağdat Caddesi’nde açılan iki yeni İtalyan da ambiyans ve menüleriyle radarıma girenler arasında…

Haberin Devamı

Çeyrek asra yaklaşan geçmişiyle İstanbul için zoru başaran ender yerlerden biri Lacivert. Çünkü mutfak tarzını, hizmet anlayışını hep aynı çizgide tutmayı bildi. Şef Hüseyin Ceylan yıllar boyunca Lacivert’in mutfağının başında çok iyi işler çıkardı. Böyle bildik yerlerin baştan aşağı yenilendiğini duyunca insanın aklından iki şey geçiyor. Tazelenmek, genç kalmak, zamanın ruhunu yakalamak önemli diye düşünürken öte yandan “Eyvah, acaba o eski sevdiğim mekândan geriye ne kaldı, her şey mi değişti” diye endişe duyulabiliyor. İşte Lacivert’te bunu öyle iyi dengelemişler ki...

Mekânın menü danışmanlığını pek sevdiğimiz Melih Demirel Şefimiz yapmış. Melih menüyü anlatırken özellikle gözettikleri bir dengeden bahsetti.

Ki bu da Ferit Bey’in (Şahenk) kurallarından biriymiş. Yeni menü oluşturulurken önceki menüdeki kalemlerin yüzde 50’sine hiç dokunulmuyor, aynı formülasyonla belki sunumda değişiklik yaparak servis ediliyor. Yüzde 30’u tarifte ufak güncellemelerle tekrar menüye giriyor. Yüzde 20’siyse önceden hiç menüde olmayan ve ilk kez o restoranın menüsüne giren lezzetlerden oluşuyor.

Haberin Devamı

Burası bir şef restoranı ya da genç nesle oynayan popüler bir yer olsa bu formülasyon düşündürücü olabilirdi. Ama gelgelelim konu Lacivert gibi klasikleşen bir restoran olunca o zaman bu, son derece akılcı bir yaklaşım.

Zira Lacivert zaten çok iyi bir müşteri potansiyeline sahip. Bir müşteri müdavimi olduğu yere niye gider? Ortamında rahat eder, ambiyansını sever ve mutlaka ama mutlaka takıntılı olarak sevdiği bazı yemekler vardır. O yemeklere istediğiniz dokunuşu yapın, insanların damak alışkanlıklarını alt edemezsiniz. Mesela Lacivert’in vişneli yaprak sarmasına, köz patlıcan salatası veya irmik helvasına vurgunsan ufacık bir farklılık bile seni hayal kırıklığına uğratabilir.

Anadolu Yakası’nda neler oluyor
Anadolu Yakası’nda neler oluyor

Lacivert’in Boğaz toriğinden yapılmış lakerdası ve Anadolukavağı midye yahni

Haberin Devamı

Melih Şef danışmanlığını yapıyor ama isimleri vermeden geçmeyelim, şu anda mutfak yönetiminde yine başarılı işlere imza atan Barış Torcu var. Restoran şefliğini Rüştü Öztürk yapıyor. Menüde üzerine gezdirilmiş erken hasat zeytinyağı ve birkaç damla limonla sunulan mavi kuyruk karides söğüş ve Boğaz toriğinden yapılmış kalın takoz dilimlenmiş pembe renkli lakerda, haklarında şiir yazılacak kadar iyi. Malzemenin özüne ve geleneksel tekniklere duyulan saygıyı anlayabileceğiniz iki ayrı lezzet. Acılı karides saganaki ekmek banarak yemelik. Süzme ballı sosla gelen taze lor ve parmesanlı kabak çiçeği kızartması, menüye yeni giren yeşil körili ızgara levrek, Anadolukavağı midye yahni, denizci makarnası menünün yıldızlarından birkaçı.
Lacivert’in yeni dekorasyonu da son derece ferah. Toner&Balıklı Mimarlık projesiyle yenilenirken doğal yeşil alanları öne çıkaran bir yaklaşım benimsenmiş. İç kısımdaysa retro ve modern tasarım unsurlarının harmanlandığı özgün bir estetikle zamansız ve şık bir atmosfer yaratılmış. Anlayacağınız Lacivert ortamıyla günün dinamizmini yakalayan, yemekleriyle sizi en az eskisi kadar mutlu edecek bir yer olmuş. Tüm emeği geçenleri tebrik ederim.

Haberin Devamı

10 puanı hak eden lezzetler

Gelelim yakın zamanda gittiğim bir başka mekâna. Anadolu Yakası’na geçmek hele de yemek yemek için geçmek en üşendiğim şeylerden biri. Ama söz konusu olan Ali Abi (Akkaş) olunca akan sular durur benim için. Ali Abi, İstanbul gece hayatının arşivi gibidir. Bir anlatsa sabaha kadar dinlersiniz. İsmini Köşebaşı ve Ali Ocakbaşı’ndan bilirsiniz. Ama bilmediğimiz meğer ne çok yeni şey yapmışlar bu ara. Bunlardan biri Göztepe Parkı’nın hemen yanı başındaki Ristorante Umberto. Bir kebapçının açtığı İtalyan nasıl olur diye bir soru aklınıza gelebilir. Benim hiç gelmedi çünkü biliyorum ki o ve çocukları ne yaparsa iyi yapıyor. Açtıkları her konseptin başına o konunun en başarılı isimlerinden birini koyup onunla işbirliğine gidiyorlar.

Anadolu Yakası’nda neler oluyor
Umberto’nun İtalyan sofrası

Haberin Devamı

Umberto’nun başında da İtalya’da iyi restoranlarda çalışıp tecrübe edinmiş şef Özgür Yavuz var. Menü insanı yoracak kalabalıkta değil ama her gittiğinizde farklı bir şey denemeye heves edebileceğiniz kadar da zengin. Carpaccio’nun et kalitesi çok iyi, doğru dilimlenmiş, sunum şekli ve üzerine gezdirilen zeytinyağı yüksek kaliteli. Adaçayı ve kabak çekirdeğiyle sunulan balkabaklı risotto, ağır ateşte pişmiş dana yanak, bir de yoğurt katkısıyla hafif ekşitilmiş Umberto usulü panna cotta bana göre 10 puanı hak edenler. Anadolu Yakası için oldukça iyi bir İtalyan restoranı alternatifi olmuş Umberto.

Anadolu Yakası’nda neler oluyor
Emporio Ristorante

Haberin Devamı

Bir yeni İtalyan da yine yakın zamanda Caddebostan’da açıldı: Emporio Ristorante. Hatta geçen günlerde Akaretler’de bir şubeleriyle daha Avrupa Yakası’nda hizmet vermeye başladılar. Özellikle Caddebostan’daki restoran oldukça şık. Emporio’nun sahibi asıl işi turizm olan bir Gaziantepli, Kemal Yıldırım. Kemal Bey her Anteplide olan yemek tutkusunu ve yemeğe olan saygısını Emporio’da kurduğu mutfak ve servis ekibiyle gösteriyor. Aslında burası için İtalyan ağırlıklı hoş bir mekân demek daha doğru olur. Çünkü sabahları kahvaltı alternatifi de var, makarna yemem diyene burger servisi de var. Parmesan tekerinde verdikleri makarnalar çoğu müşterinin gözdesi. Her gün 13.00-17.00 arası seçeceğiniz şarapla birlikte ikram yapılan aperitivo (başlangıç sunumları) saati fikrini özellikle sevdim, tavsiye ederim...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!