Suç arabada

Güncelleme Tarihi:

Suç arabada
Oluşturulma Tarihi: Şubat 05, 2023 07:00

Engelli aracı bazı köşeleri dönemiyormuş, manevra kabiliyeti düşükmüş. Bahane değil de gerçekse durum çok komik değil mi? Sokağı arabaya uygun yapmamışlar, o zaman keşke arabayı yola göre seçseydi belediyenin satın almacıları...

Haberin Devamı

Daha önce bahsettiğim dans projesinin ikinci bölümü için toplandık hafta başında. Yine üç farklı ülkeden oluşan ekiple bir araya geldik. Bir duymayan, bir yürüyemeyen, bir de görmeyen bendeniz... Diğerleri bu durumların hiçbirini taşımayan dansçılar. Teknik işlerle ilgilenenlerle birlikte 15 kişilik bir ekibiz. Tabii bu çoklu duruma uygun bir stüdyo bulmakta bayağı zorlandık. Şimdilik istediğimize en yakın ve takvimimize en uygun olarak Akbank Sanat’ta çalışıyoruz.
Ancak ortopedik engeli olan arkadaşımızı oraya götürmek büyük sorun. Belediyeden istediğimiz engelli aracını İstiklal Caddesi’ne sokamıyoruz bir türlü. Gerek şoförlerin bahaneleri, gerek trafik nedeniyle… Trafik bir şekilde bekleyerek de olsa çözülüyor. Şoförün bahanesiyse şöyle: Engelli aracı bazı köşeleri dönemiyormuş, yani aracın manevra kabiliyeti düşükmüş. Suç arabada yani. Bahane değil de gerçekse durum çok komik değil mi? Sokağı arabaya uygun yapmamışlar, o zaman keşke arabayı yola göre seçseydi belediyemizin satın almacıları…

Haberin Devamı

Tam konsantre oluyoruz, bir ambulans çığlığı, sürücülerin küfürleri... Allah’tan Türkçe bilmiyor ekibin çoğu.

Ben hepinizin bildiği bir uygulamayı kullandım bu hafta. Bitaksi uygulamasını. Gideceğiniz yeri yazıp gönder butonuna dokununca iletişim başlıyor. Üstelik göremeyen biri olduğumu bilerek geliyor şoför. Gerçekten çok iyi diyebilirim.

Neyse, biz yine de bütün bunları aşıp her sabah stüdyoda olmayı başardık. Bazı egzersizler biraz meditatif oluyor ve insanın derinleşmesi gerekiyor. Ama öngöremedigimiz bir gürültüyle karşı karşıyayız. Devamlı bir korna sesi geliyor. Bir de motosiklet sürücülerimiz var ve bağırarak giden motorları. Tam konsantre oluyoruz, birden bir ambulans çığlığı, arada sürücülerin küfürleri. Allah’tan ekibin çoğu Türkçe bilmiyor. Soruyorlar “Neden bu kadar kornaya basıyorlar” diye. Gülüyoruz, “Burada korna dili var, arabanın içinden böyle anlaşıyorlar” diyoruz. Kendimce bu durumdan nasıl faydalansam diye düşünürken korna seslerini müzik gibi kullanmaya başlıyorum, kornalara göre dans ediyorum. Biraz çello çalarken biraz da kornalara basılırken dans ettiğimiz bir hafta oldu. Ruh ve beden memnun şimdilik. Umarım hep ruhunuza iyi gelen seslerle karşılaşırsınız.

 

BAKMADAN GEÇME!