‘Başarıların yanında fedakârlıklar çok küçük kalıyor’

nlarla bu hafta internet üzerinden görüntülü sohbetle bir araya geldik. Çok gururlu ve mutlulardı. Bu mutluluk boşuna değil elbette. Merve Tuncel, Sanberk Yiğit Oktar, Mehlika Kuzeh Yalçın ve Batuhan Filiz, 30 Ağustos-4 Eylül tarihleri arasında Peru’da düzenlenen Dünya Gençler Yüzme Şampiyonası’ndan mutlu haberlerle döndüler. Bir zamanlar finale çıktığımızda bile sevindiğimiz bir branştı yüzme. Şimdilerdeyse madalya üzerine madalya haberi alıyoruz. 17 yaşındaki sporcumuz Merve Tuncel 400, 800 ve 1.500 metre serbest stilde dünya şampiyonu olarak şampiyonayı üç altın madalyayla tamamladı. Sanberk Yiğit Oktar, 200 metre karışıkta altın madalyayı kazandı. Mehlika Kuzeh Yalçın 200 metre kelebek stilde, Batuhan Filiz’se 800 metre serbestte gümüş madalya aldı. Sporcularımızla hikâyelerini ve madalyaların onlara hissettirdiklerini konuştuk.

“Türkiye’den çok destek mesajı aldım”

Merve Tuncel, 17, ENKA sporcusu

* Yüzme serüvenin nasıl başladı?
Suyu çok sevdiğim için annem yönlendirdi. 4 yaşındaydım. Ankara Yenimahalle Belediyesi Spor Kulübü’nün altyapı takımına alındım, ilk yarışımda madalya aldım. 10 yaşındayken antrenör Gjon Shyti’yle tanıştım, birlikte çalışmaya devam ediyoruz. Akdeniz Oyunları, Avrupa Gençler Şampiyonası, İslam Oyunları ve Avrupa Şampiyonası gibi yarışlara da birlikte hazırlandık.

* 17 yaşında 3 altın madalyan var. Bu başarının sırrı ne?
Çok fazla antrenman yapmak... Sosyal hayatım neredeyse yok. Sabah antrenmana gidiyorum. Kahvaltı yapıyorum, iki saat kestirip bazen kitap okuyorum, bazen ders çalışıyorum. Dizi-film izleyip tekrar antrenmana gidiyorum.

* Ailenin ve çevrenin desteği nasıl?
Başarımın en büyük sebeplerinden biri ailem. Onların desteği olmasa bu başarıları elde edemezdim. Peru’daki yarışın yapıldığı saatlerde Türkiye’de gece 3-4 gibiydi; beni izleyip uyudular hep. Türkiye’den çok destek mesajı aldım.

* Sana ‘Altın Çocuk’ deniyor, bu lakap nasıl hissettiriyor?
Kürsüde bayrağımızı dalgalandırmak, marşımızı tüm dünyaya dinletmek tarif edilemez bir duygu. Bundan birkaç sene önce yüzmede finale bile kalamazken şu an madalyalar alıyoruz. Yurtdışında çoğu ülke bizi konuşuyor. Eskiden bizi rakip olarak bile görmezlerdi. Ülkemizde yüzmeyi profesyonelleştirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bir Türk kadını olarak böyle başarılara imza attığım için çok mutluyum. Türkiye’de daha profesyonelleşmemiş bir branşta ilklere imza atmak gurur verici.

* Yüzmek ne ifade ediyor?
Su bana psikolojik olarak iyi geliyor. Deniz gördüğümde rahatlıyorum, o gün ne yaşadıysam havuza girdiğimde uzaklaşıyorum. Yüzme artık benim hayatım.
* Seninle aynı yaşta olan, yüzmeyle veya farklı bir sporla ilgilenmek isteyenlere ne tavsiye verirsin?
Sevdikleri bir spor alanına yönelsinler çünkü sevmeden hiçbir spor yapılamaz. Çoğu zaman sosyal hayatlarından fedakârlık etmeleri de gerek. Ama aldığınız başarıların yanında yaptığınız fedakârlıklar çok küçük kalıyor.

* Sosyal hayatın nasıl peki?
Ailem sordu: “Akademi mi yüzme mi?” Yüzmeyi seçtim. Sosyal hayatım kısıtlanabiliyor ama seçtiğim yoldan memnunum. Arkadaşlarım doğum gününü bana göre ayarlıyor, bana yardımcı olmaya çalışıyorlar. Ama Yalın ve Kenan Doğulu konserine gidemediğimde üzülmüştüm tabii.

“Yarıştan önce birinci olacağımı hissettim”

Sanberk Yiğit Oktar, 18, Fenerbahçe sporcusu

* İstanbul’da doğup büyüdüm. Babam da sutopu oynuyor; 3-4 yaşlarında sitenin havuzunda yüzerken kolluksuz suyun içinde kaldığımı fark etmiş. Bu şekilde yüzmeye başladım. 12 yaşımdan beri Fenerbahçe’deyim. Yüzmek bana bulutların üstündeymişim gibi hissettiriyor.
* Yüzme sporu Türkiye’de son senelerde büyük yol kat etti. Diğer ülkelerin çok üst düzey sporcuları var, alttan gelenler onlara bakarak ilerliyor. Ne kadar çok rakip olursa kendimizi o kadar zorlayabiliyoruz.
* Kürsüde milli marşımızı okurken tarif edilemez bir duygu yaşadım. Bir boşluktaydım. Hiçbir şey düşünmüyordum ama bütün dişlerim görünür şekilde gülüyordum.
* Yarıştan önce çevreme “Hissediyorum, birinci olacağım” dedim. Ailem desteklemese şu an
bu konumda olamazdım.
* Yurtdışında okumayı düşünüyorum çünkü oradaki tesisler buradakilere göre çok iyi. Bizim havuzlarımızın çoğu yarı olimpik bile değil.
* Totemim var. Kollarımı yana alıp bir hareket yaparım, bir de uğurlu, siyah bonem var. Bütün madalyalarımı o boneyle aldım.
* Yüzerken şarkı söylemeyi seviyorum. Yarışlardan önceyse davullu şarkılar dinliyorum, çünkü o tür şarkılar dinlerken istesem de bir şey düşünemiyorum.
* Sporseverlerden bir isteğim var: Sadece futbol ve basketbol izlemeyin, bireysel sporları ve bizim gibi gençleri de destekleyin.

“Meditasyon çok işime yarıyor”

Mehlika Kuzeh Yalçın, 17, ENKA sporcusu

* Ben denizsiz bir yerde, Kayseri’de büyüdüm. Dedem bahçemizde küçük bir havuz yapmıştı, ona girerdim. 10 yaşımda annemler, dedemin vefatından sonra aklımı dağıtmam için suyla alakalı bir spor yapmam gerektiğini düşündü. 11-12 yaşıma kadar hiç deniz görmemiştim ama denize girmek hep hayalimdi.
* Su benim her şeyim. Tatile gidince, yani antrenman yapmadığımda bile özlüyorum. Hayatımla bütünleşmiş, onsuz yapamıyorum.
* Olimpiyat hedefim var, olimpiyatta finale kalmak çok güzel bir duygu olur. Orada ülkemizin bayrağını dalgalandırmayı çok istiyorum.
* Madalyayı alıp taktıktan sonra “’Yaptım sonunda. Başardım madalya almayı” dedim. Çok gurur verici. Yüzmeye ilgisi olanlar, hiç umudunu kaybetmesin çünkü hiçbir şey belli olmuyor. Ben neredeydim, nereye geldim. Hiçbir şey imkânsız değil.
* Bazen antrenmanlarda “Şimdi kötü yüzeceğim” diyerek totem yapıyorum. Meditasyon da
çok işime yarıyor. Yüzme dışında pek fazla sosyal aktivitem olmuyor maalesef çünkü sabah akşam yüzüyorum.

“Kolay kolay yıkılmam ve herkese destek olurum”

Batuhan Filiz, 18, ferdi sporcu

* 1-2 yaşlarında yüzmeye çalışırken kolluklarımı atıyor, kollarımı çok hızlı çırpıyormuşum. Ailem yüzmeyi sevdiğimi fark etmiş.
* Ailem yarışlarımı asla kaçırmaz. Annem dünyanın neresinden olursa olsun tüm rakiplerimin derecelerini bulur. Babam yüzme dergilerini çok okur.
* Yarıştan önce depar taşına gelmeden tüm gücümle bağırırım. Fazla enerjimi atmazsam yarışa stresle başlarım.
* Uzun mesafe yüzerken içimden şarkı söylüyorum. Ruh halime göre değişiyor. Bazen Hadise, bazen yabancı pop; değişiyor.
* Olimpiyatta madalya almak, ülkemize ilk madalyayı getirmek istiyorum. Büyükler kategorisinde madalya almaya devam etmek de hedeflerim arasında.
* Başarıya çok aç, hırslı bir insanım. Bence birincilik başarı, ikincilik değil! Gümüş madalyayı alınca “Tüh” dedim ama başarı başarıdır, üzülmedim.
* Ben Aslan burcuyum, bana ‘lider özellikli’ derler. Antrenörlerim “Senden çok iyi antrenör olur” diyor.
* Bir arkadaşım kötü olduğunda hemen motive ederim, beni psikolojik danışman olarak görürler. Kolay kolay yıkılmam ve herkese destek olmaya çalışırım.
* Sporseverler, biz bir tarih yazdık! O tarihi ön plana çıkarmamız lazım. Ülkece çok futbol izliyoruz, “Futbol ülkesiyiz” diyoruz ama atletizm, boks, yüzme gibi bireysel sporlara da önem verin.

Spor ve eğitimi birlikte yürütmek...

* Merve, zorlandığın veya yüzmeyi bırakmayı düşündüğün anlar oldu mu?
Oldu. Bazen yoğun antrenmanlarımın getirdiği psikoloji nedeniyle, bazen de istediğim gibi derece almadığımda... Ama canım ne kadar acırsa acısın devam etmeye çalışıyorum çünkü sudan çıkınca “Keşke daha iyi yapsaydım” demek istemiyorum.

* Hedeflerinde neler var?
Bir sonraki yarışım aralık ayındaki Avustralya Kısa Kulvar Şampiyonası. Finale kalıp elimden geleni yapacağım. Bir de sponsorlar olsa çok iyi olur. Ben Türkiye’yi temsil etmeye devam edeceğim ama yüzme çok pahalı bir spor. Federasyonumuz destek verse de bazı dönemlerde yardımcı olamayabiliyor. Desteğe ihtiyacımız oluyor.

* Çoğu sporcu yurtdışında okumayı düşünüyor. Neden?
Spor ve eğitimi aynı anda yürütmek çok zor ama orada sporcular için spor ve eğitim dengesi sağlanıyor. İstediğimiz bölümü seçme imkânı da sunuyorlar. Ben sayısal bir bölümde okumayı düşünüyorum. Yüzme belirli bir yaşa kadar yapılıyor, o nedenle meslek önemli.