Başardım! Makineye deterjan koydum

Güncelleme Tarihi:

Başardım Makineye deterjan koydum
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2020 07:00

Kayınvalidem enfekte oldu, eşim onun yanında. Çocuklar da babaannelerine gitti ve ben önümüzdeki 20 gün yalnızım. Bakalım bu yalnızlık bana neler öğretecek...

Haberin Devamı

Saat 5.30, kalkıp kahve suyu koydum. O kaynayana kadar radyodan haberleri dinlemek üzere bilgisayarın başına oturdum. Koridordan kaynayan suyun çıkardığı ses gelince kalkıp french press’e iki tatlı kaşığı kahve attım ve suyu boca ettim üzerine. Şöyle bir üfledim dolmuş mu diye. Böyle anlıyorum bir şeyin istediğim oranda dolup dolmadığını; nefesimin gittiği yeri dinleyerek... Kahve demlenirken, akşamdan makineye attığım çamaşırları çıkarıp astım. Bir makine daha çamaşır atmak için kirli sepetinin başına gittim.

Renklilerle beyazları akşamdan, cep telefonumdaki uygulamanın yardımıyla ayırmıştım. Renklileri kucaklayıp makinenin önüne çöktüm. ‘Kirli miktarı çok mu’ diye düşünürken bir fotoğrafını çektim. WhatsApp’tan bir arkadaşıma sordum “Sence bir makine için çok mu bu çamaşır” diye. “Hayır” dedi. Hepsini atıp, bir ölçek deterjan koyup bastım düğmeye. Derken benim unuttuğumu arkadaşım yazdı “Makinenin ayarı o çamaşırları yıkamaya uygun ısıda mı” diye. Ben de bir fotoğraf daha çekip yolladım. Şans eseri uygun bir programda atmışım. 

Haberin Devamı

Sıra bulaşıklara geldi. Akşamki tembelliğin cezası hep bunlar... Onları makineye girecek konuma getirip dizmeye başladım. Dizme işi bitince en zor işe geldi sıra çünkü sıvı olan makine deterjanını taşırmadan koymak gerekiyordu. Bardak doldurmadaki yöntem burada işe yaramıyordu ve ben ilk defa bu işlemi yapıyordum. Bir ölçek lazımdı. Kısa bir düşünüp makineden bir çay bardağı aldım. Makinenin deterjan gözünü açıp parmaklarımla iyice inceledim ‘Ne kadar deterjan alır acaba’ diye. ‘Bir bardak kadar anca alır, herhalde taşmaz’ diye karar verip, bardağa deterjanı doldurup itinayla makinenin deterjan gözüne boşalttım, elimle de bir taraftan kontrol ederek... Çok basit görünebilir ama bana göre başarıydı bu. Sevinçle kapadım makinenin kapağını ve başlat tuşuna bastım. ‘Günlük bulaşıklar hep aynı ayarda yıkanıyordur’ diye ayar konusunu da pek kafaya takmadım.

Minnoş ağladı

Sonunda kızları kahvaltıya çağırdım. Çayları koyduk birlikte ve konuşmaya başladım: “Kızlar biliyorsunuz anneniz anneannenize gitti iki gün önce. Dün sabah anneanneniz boğaz ağrısı ve halsizlik sebebiyle doktora gitmiş ve enfekte olduğunu öğrenmiş.”

Haberin Devamı

Biraz şaşırıp endişelendiler. Bayağı konuştuk. Sonra bir karar verdik. Ben eşimle yakın temasta bulunmuş olduğum için  kızları kendi anneme götürüp benim de kendimi onlardan izole etmem gerekiyordu. Bu kararı verdikten beş saniye sonra küçük sessizce ağlamaya başladı. “Ne oldu minnoş” diye sordum. “Bir daha ne zaman görüşeceğiz baba” dedi. Büyük hemen olgun bir tavırla onu sakinleştirdi. “Her akşam bahçede görüşürüz kızım, çünkü babaannenin yanına gitmem de doğru değil” dedim. Anlaştık ve işi tatlıya bağladık.

Aslında evde enfekte olan biri yok ama bir üyesi enfekte olan ailelerin neler yaşadığını biraz anlamış olduk böylece. Şimdi eşimden ve sevgili kayınvalidemden gelecek iyi haberleri bekliyoruz, dualarınıza ihtiyacımız var...

Haberin Devamı

Ben yaklaşık 20 gün yalnızım. Bu yalnızlık ve çevremde olanlar bana neler öğretecek şimdilik bilmiyorum. Zor zamanlardayız gerçekten, hepimize kolaylıklar diliyorum. Ama sağlıklı günlerin bizi beklediğine inanıyorum. Haftaya görüşmek üzere...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!