‘Ada bana kendimden başka kimseye güvenmemem gerektiğini öğretti’

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Haziran 17, 2023 07:00

Aylar süren maraton sona erdi. ‘Survivor 2023’ün kupasını 3’üncü kez bir kadın yarışmacı kucakladı: 23 yaşındaki milli atlet Nefise Karatay! Onunla ayağının tozuyla buluştuk; adada yaşadıklarını, şampiyonluğu, hayatını konuştuk: “Birkaç kez saçımdan böcek çıkarmışlığım oldu. Ama bir süre sonra alışıyorsun.”

Haberin Devamı

Kupayı kucakladıktan bir gün sonra bir araya geliyoruz. Tabii çok yorgun ve uykusuz. Bacaklarında, kollarında yarışlar sırasında aldığı darbelerin izleri var. Bir de adada maruz kaldığı sivrisineklerin üzerindeki etkisi geçmemiş. İşte yeni Survivor ve hikâyesi...

* Öncelikle tebrikler... ‘Survivor’ tarihinin 3’üncü kadın şampiyonu oldun. Bunu bekliyor muydun?

Bekliyordum. Çok istiyordum ve hayalini kurduğum yerdeydim. 3 kişi kaldıktan sonra bir şüpheye düştüm. Ama 2 kişi kaldığımız finalin stresi gerçekten çok başkaydı. Hiçbir şey düşünemiyorsun. Sadece Acun Bey’in (Ilıcalı) ağzına bakarak hangi ismi söyleyeceğini anlamaya çalışıyorsun. Ama 1’incinin ismini açıklanmasına saniyeler kala hissettim sanırım.

‘Ada bana kendimden başka kimseye güvenmemem gerektiğini öğretti’

Haberin Devamı

*Aylar süren mücadele sonrası birinci oldun. Neler hissediyorsun?

Öncelikle seyircilerin ismimizi haykırmaları muhteşem bir görüntü. Acun Bey adımı söyledikten sonra bağırdım. Duygulandım, mutlu oldum, ne yapacağımı şaşırdım. Gerçekten ismimi söyledi mi? Ben boşuna mı seviniyorum? Asla unutamayacağım bir an... Sonrasını hatırlamıyorum. O gecenin videosunu şimdiden defalarca izledim.

* Kadınların şampiyon olması daha zormuş gibi bir algı vardı. Bu son yıllarda yıkıldı...

Evet, geçen sene kadın şampiyon olmuştu. Bu sene de bir kadının şansı olabilir mi diye düşünmüştüm. ‘Son 3’te elenebilirim’ demiştim hatta. Özgür (Tetik) Abi’yle performansımız denk, ben biraz daha fevriyim; o çok sakin bir karakter, daha tecrübeli. O yüzden bu şekilde düşünüyordum.

*İzleyici neden seni seçti?

Performansımın ön planda olduğunu düşünüyorum. Bir de genelde ağzıma geleni söylüyor, doğal akışında davranıyordum, bir şeyleri planlamıyordum. Bu da onlara geçmiş, bu yüzden beni desteklemişlerdir diye düşünüyorum.

*Ada yaşantısı da çok önemli. İzleyicileri yarışmacılara duygusal olarak bağlayan kısım orası gibi. İnsan ilişkilerinde ne kadar başarılıydın?

Haberin Devamı

Kırmızı takıma geldiğim için çok şanslıydım. Mavi takım sürekli kavga ediyordu. Kırmızı takım beni çok iyi karşıladı. İletişimimiz çok kuvvetliydi, o yüzden sorun yaşamadım ada haya-
tında pek.

* ‘Survivor’a katılma fikri nereden çıktı?

‘Survivor’ı izliyordum. 2021’de bir arkadaşımla başvurduk. O zamanlar antrenmanlarım yoğundu. Beni aradılar, ama hocam “Gidersen kulüple ilişkin kesilir” dedi. Düşündüm, annemle konuştum. ‘Doğru zaman değil’ dedik. Arkadaşım Sena görüşmeleri geçti ve ‘Survivor’a katıldı 2021’de. “2022’de kesin gideceğim” dedim, Her ay bir başvuruda bulunuyordum. 2022’de All Star oldu, katılamadım. Bu seneye nasipmiş.

* Adaya giderken hayatında biri var mıydı?

Yok, hayır.

Haberin Devamı

*Adada bir şeyler oldu mu?

Hayır. Öyle bir şey düşünmüyorsun açlıktan, sinirden, stresten, çirkinlikten... Çok garip bir şey.

*Yarışma sana ne öğretti?

Öncelikle elimdeki her şeyin değerini bilmeyi öğretti. Tabağımdaki en ufak lokmaya kadar her şeyin değerli, önemli olduğunu... Yaşadığım anın tadını çıkarmam gerektiğini, ailemin, arkadaşlarımın değerli olduğunu gösterdi. Sabretmeyi öğretti ve olgunlaştım.

Ya insan ilişkileri konusunda ne öğrendin?

‘Survivor’da çok iyi niyetli düşünmemek gerekiyor, bunu anladım. Biraz geç oldu ama olsun... İyi olduğun bir arkadaşınla bir anda kötü, kötü olduğun arkadaşınla bir anda iyi olabiliyorsun. Ada bana kendimden başka hiç kimseye güvenmemem gerektiğini öğretti.

Haberin Devamı

‘Ada bana kendimden başka kimseye güvenmemem gerektiğini öğretti’

Öğretmenim ‘Yarışlara götürelim’ dedi

* Seni yakından tanısak. Nerelisin?

Balıkesir. Ama  İzmir’de yaşıyorum.

*Anne-baba ne iş yapıyor?

Babam serbest meslek, annem de muhasebeyle uğraşıyor İzmir’de.

* Milli sporcusun. Spora nasıl başladın?

Ortaokulda koşu alanında antrenmanlara başladım. Öğretmenim bende yetenek olduğunu fark etti, “Yarışlara götürelim” dedi. Balıkesir’de il yarışmalarında derecelere girmeye başlayınca “Artık burada olmaz” dediler. Fenerbahçe’ye ulaştılar. Ama yaşım çok küçük olduğundan tesiste kalamadım.  Beni İzmir’de bir öğretmene yönlendirdiler. 10 yıldır hocam, kendisi babam gibi artık. Engelli koşu branşında Türkiye ve Balkan şampiyonlukları elde ettim. Bu süreçte milli takımdaydım.

Haberin Devamı

*Şu anda mili takımda ve Fenerbahçe’de misin?

Milli takımdayım ama ‘Survivor’ sürecinden dolayı Fenerbahçe’de değilim. Atletizm bırakıp geri dönebileceğin bir yer değil ve seneden seneye lisansın yenileniyor. Benimki aralık ayında bitti.

Üniversitede ne okudun?

Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Bölümü’nde okuyordum. Devam edeceğim.

* ‘Survivor’ için takımdan vazgeçtin. Pişman mısın?

Değilim. Spor hayatıma çok şey kattı ama ‘Survivor’ın da kattıkları farklı oldu.

‘Ada bana kendimden başka kimseye güvenmemem gerektiğini öğretti’

‘Kesin yemek veriyorlardır, yıkanıyorsundur’ diyordum, ama yok!

Instagram sayfana baktım çok bakımlısın. Adada zorlandın mı?

Kendimi izledim, utandım. Bu kadar kötü saç, bu kadar kötü yüz olamaz diye. Çünkü güneşten yüzüm soyuluyordu. E, leş gibiyiz, pis kokular, hepimiz pisiz, saçlar dağınık, saçımdan böcek çıkıyor...

Saçından böcek mi çıkıyor?

Evet, birkaç kez saçımdan böcek çıkarmışlığım oldu. Ama bir süre sonra alışıyorsun.

Böceklerden korkmuyor musun?

Çok korkuyordum, hâlâ korkuyorum.  İnanılmaz çirkin böcekler gördüm, çok büyüklerdi. Zaten sinek doluydu. Ben böyle uzun dönem kaşıntı yaşamadım.

Böcek korkunu yendin mi artık?

Türkiye’deki böcekler bir şey değilmiş. Oradakileri gördükten sonra o kadar korkmam artık.

İzlerken bu kadar olmuyordur herhalde diyoruz ama çok mu zormuş?

Ben de izlerken öyle sanıyordum. ‘Kesin yemek veriyorlardır, yıkanıyorsundur’ falan diye, ama yok. Bir gün çamura girdik, ‘Böyle yatacak değiliz herhalde’ diye düşündüm. Birden “Nehre atlıyorsunuz, orada yıkanıyorsunuz” dediler. Nehirde kurbağalar var ama giriyorduk. Yıkanıyorsun, çıkıyorsun. Yoksa öyle yatarsın.

Kokonat kırmayı özleyeceğim 

* En çok neyi özledin?

Yemek yemeyi ve annemi özledim.

* Hangi yemeği?

Patates ve köfte, mantı, lahmacun.

Peki, ada yaşantısına dair en özleyeceğin şey ne?

Nehir manzarasını, nehrin başında toplanıp kahkahalar atmayı, oyunda yaptığımız komik anları konuşmayı... Kokonat (Hindistan cevizi) kırmayı özleyeceğim.

* Kokonat yemiş miydin daha önce?

Yememiştim. İlk orada tattırdılar bana, çok sevdim, yedim, yedim... Kilo yapıyor. Bir de yedikçe sabah kalkıp koşarak tuvalete gidiyorsunuz.

* Bu soru her sene sorulur, geleneği bozmayalım... Tuvalet meselesini falan nasıl çözüyordunuz?

Tuvalet uygun bulduğunuz yer, barakadan uzak. Ama ben geceleri üşenip barakanın yan tarafındaki ağaca gidiyordum. Herkes uyuyor. Sesler geliyor, böcekler falan. Ne yapayım...

* Hem kendiniz kokuyorsunuz, hem de etrafın kokusu...

İlk başlarda ağır koku geliyor, sonra koku almıyorsun. Bir kere ekipten biri bahsetti, ayakkabımı oyun alanında unutmuşum, “Getirebilir misiniz” dedim, getiremediler, o derece kötü kokuyormuş.

‘Ada bana kendimden başka kimseye güvenmemem gerektiğini öğretti’

Şu an bile çağırsalar yine giderim herhalde

* Adada seni en zorlayan neydi?

Hem insanlara hem açlığa karşı sabırlı olmak. ‘Kaçsam mı’ diyorsun, kaçacak yer de yok, orada kalıyorsun.

* En çok sabrettiğin kişi kimdi?

İsme gerek yok, hepsine diyeyim.

* En iyi anlaştığın kimlerdi?

Aziz Ozan Dilber, Cansu Tuman, Zeynep Alkan, Çağla Taşdelen’le ilişkim kesilmez.

* Asla konuşmam dediğin kim?

İsmini anmayayım, o kendini biliyor.

Sence kamera önünde en farklı olanlar kimlerdi?

Bunlar zor sorular. Tabii vardı öyleleri.

* Sen...

Ben hep aynıydım, buradan çıkınca da aynı olacağım... Sadece dediğim gibi fevri olaylarım, hareketlerim, sivri konuşmalarım oldu biraz insanlara karşı.

Bir daha adaya gider misin?

Biraz dinlenmem gerekiyor tabii ama şu anda bile çağırsalar yine giderim herhalde.

Herkesin bir Kıvanç Tatlıtuğ hayali vardır

* 5,5 aydır adadasınız. Çok büyük bir deprem felaketi yaşandı. Siz adadaydınız. Orada bu bilgiyi duydunuz. O süreç nasıldı?

Öncelikle başımız sağ olsun. Çok zordu. Biz oradayken bir şeyler olduğunu hissettik çünkü hiçbir çekim yapılmıyordu adada. Önce acaba büyük bir maç falan mı var diye düşündük. Ne gece ne sabah kimse çekime, röportaja gelmiyordu. 1-2 gün böyle sürdü. Bir sabah konsey var bilgisi geldi. Konseyde açıklama yapıldı. Gerçekten çok üzüldük. Türkiye’ye dönmeyi düşündük. Sonraki adaptasyon sürecimiz de uzun oldu.

* Türkiye’ye döndükten sonra en çok neye şaşırdın?

İnsanlarla konuşmayı özlemişim. Bir de hayranları görünce çok şaşırdım.

* Survivor’dan önce Instagram’da kaç takipçin vardı?

5 bin.

* Şimdi?

94 bin. Hâlâ şoktayım. Telefonu açtım, arka arkaya bir sürü mesaj, aşırı mutlu oldum. Beni bu kadar seven insanı görünce gerçekten tekrar gururlanıyorum.

* Bundan sonrası için hayallerin neler? Oyunculuk, şarkıcılık düşünüyor musun?

Sporu hayatımdan çıkaramam ama oyunculuğu çok seviyorum. Küçüklüğümden beri taklit yapmayı hep sevmişimdir.

* Hayalini kurduğun partner var mı?

Herkesin bir Kıvanç Tatlıtuğ hayali vardır... Şaka bir yana, Aras Bulut İynemli’yi çok beğeniyorum.

 

 

BAKMADAN GEÇME!