Aslında herkes aşkın peşinde

Güncelleme Tarihi:

Aslında herkes aşkın peşinde
Oluşturulma Tarihi: Şubat 06, 2001 00:00


Haberin Devamı

Hürriyet Gazetesi astroloji yazarı Yasemin Boran, bütün insanın aradığı gerçek şeyin ‘‘aşk’’ olduğunu söylüyor. Yasemin'e göre insanların paranın ve sağlığın peşine bu kadar çok düşmelerinin nedeni de gerçek aşka kavuşabilmek...

İnsanın ‘‘muazzam bir yaratık’’ olduğunu belirten Yasemin Boran, ‘‘İntihar etmek için aracıya ihtiyaç yok. Gerçekten hayattan vazgeçtiğiniz zaman ölüyorsunuz’’ diyor.

İşte başarısız erkek aşkta da başarısız

Bütün insanların üçlüsü aynı: Para, sağlık ve aşk. Bence parayı da, sağlığı da aslında iyi aşk yapabilimek için diliyorlar. Özellikle erkekler kendilerini paralıyorlar para için, çünkü işin ucunda kendini aşkta kanıtlamak var. İş hayatında başarısız olan erkek genellikle aşk hayatında da başarısız oluyor. Ben feminist değilim, kadın ile erkeğin birlikte tam olduklarını biliyorum.

6 aylık halimi hatırlıyorum

Ben garip bir çocuktum, farklı haller yaşıyordum. Şaman olan büyük dedemin de paranormal yetenekleri varmış. Bırakın iki yaşımı, altı aylıkken ilk ayağa kalktığım anı hatırlıyorum. Bunu bana kimse anlatmadı, ben anneme anlattım. Emeklediğim sahnenin tamamı gözlerimin önünde. Parmaklarımı divan örtüsünün dantellerine taktığımı, sonra yere düştüğüm sahneye kadar. İki yaşındayken annemle babamın konuşmalarını bile hatırlıyorum. Bunları sonradan kendilerine anlattığımda çok şaşırmışlardı.

YASEMİN'İN BİLİNMEYENLERİ

Çok kazanç sağlamak istiyorsanız cüzdanınızın içinde bir miktar lavanta bulundurun. Bunu yaparken ‘‘Bundan sonra cüzdanım dolacak’’ diye düşünüp niyet edin.

Lavanta kokusu madde dünyasında ihtiyaç elde etmek için enerjiyi yükseltir. Elbette havadan bir şey gelmez, önemli olan kendi potansiyelini harekete geçirmek.

Yalnız yaşıyorsanız evinizde mutlaka bir canlı barındırın. Çiçek, balık, kedi, kuş veya köpek gibi. Evinizde siz yokken mutlaka nefes alıp veren biri olmalı. Evin içinde canlının var olması dişi erkek dengesini sağlar. Çünkü ev de yaşar, onun da enerjiye ihtiyacı vardır. Eğer evinizde sizin dışınızda hiç canlı yoksa, döndüğünüzde ev sizin enerjinizi emer.

Nazardan korunmak için ofisinizde, evinizde mutlaka günlük ağacı veya buhur otuyla tütsü yapın. Yakamazsanız bile mutlaka bir kap içinde masanızda bulunsun. Nazar boncuklarınız ise kesinlikle cam olmalı. Ayrıca firuze, turkuaz gibi yarı değerli taşlar da nazara karşı koruyucudur.

Fesleğen eskiden eve sinek girmesin diye pencere önlerine konulurdu. Bunun bilinmeyen yanı, fesleğenin komşuların kötü düşüncelerinin eve girmesine engel olmasıdır.

Doğru objeler huzur getirir

Evinizde mutluluk, huzur, denge, başarı olmasını istiyorsanız yönlerine burcunuzun doğru objelerini yerleştirin, bir de mum yakın. Böylece evin enerjisi dengeli olur. Siz de kendinizi daha iyi hissedersiniz, dışarıda da başarılı olursunuz. Yönler ve burçları şöyle:

BATI (Yengeç, Akrep, Balık): Su insanı, Batı yönüne koyacakları küçük bir sehpanın üstüne inci, deniz kabukları, gümüş bir şamdan koyup beyaz mum yakabilirler.

DOĞU (Terazi, İkizler, Kova): Hava insanı, havayı çağrıştıracak objeler seçmeli. Mesela minik bir rüzgár gülü, içi boş kristal bir kupa. Bu arada bir de mavi mum yanmalı.

GÜNEY (Koç, Aslan, Yay): Ateş insanı, bu yön için kırmızı renkli objeler seçmeli. Bir de kırmızı bir mum yanmalı.

KUZEY (Oğlak, Başak, Boğa): Toprak insanı kuzey yönüne yerleştirdiği bir sehpaya içine toprak, tuz konmuş kaseler ile saksı içinde bir bitki koymalı.

AYRICA Evinize bol misafir gelmesini istiyorsanız sarı rengi fazla kullanın. Kazancınızın artmasını istiyorsanız güney noktasına mutlaka kırmızı bir obje koyun.

Annemin yanına ölmeye gittim

1987 yılında babamın iflası ile benim boşanmam bir araya geldi. Bir ara bunalıma girip yaşamaktan vazgeçtim. Her şey benim için anlamını yitirmişti, çocuklarım bile bana yaşama sevinci vermiyordu. Yalova'da yaşayan annemin yanına ölmeye gittim. Böbreklerim iflas etti, hastaneye yatmadım. 40 derece ateş içindeydim, vücudum şişmişti, batın bölgemde dayanılmaz ağrılar vardı. Su bile içemez olduğumun üçüncü günü kendi ölüm vizyonumu gördüm. O kadar kötü bir görünümdü ki. Silkinip ‘‘Ben ölmeyeceğim’’ dedim ve o dakikadan itibaren ölmekten vazgeçtim. Bedenimi hıza iyiliştirmeye başladım. Bir güç, o güne adını bilmediğim mısır püskülünü kaynatıp suyunu içmem gerektiğini söyledi bana. Ve sonunda hızla iyileştim. O zaman anladım ki, insan muazzam bir yaratık. İnsan kendini hem yok edebilme, hem de var edebilme gücüne sahip. İntihar etmek için aracıya ihtiyaç yok. Gerçekten hayattan vazgeçtiğiniz zaman ölüyorsunuz, ben bunu kendimde yaşadım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!