Hedeflerimize ulaşabildik mi?

Güncelleme Tarihi:

Hedeflerimize ulaşabildik mi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 23, 2007 00:00

Daha önceki yazılarda belirttiğimiz gibi yaklaşık üç yıl içinde 25 binden fazla kişiye ulaştık, bilgilendirdik ama hepinizin bildiği gibi sayı ancak eğitimin amaçlarına ulaştığına inandığınızda anlam kazanır…

Haberin Devamı

NEŞE HACISALİHOĞLU'NUN DİĞER YAZILARI İÇİN TIKLAYIN....

KAMPANYADA DÜN VE BUGÜN.....TIKLAYIN

AİLE İÇİ ŞİDDETE SON KAMPANYASI TAM GAZ...TIKLAYIN...



Acaba amaçlarımıza  ulaşabildik mi? Bir şeyleri gerçekten fark ettirebildik mi?

Bunu anlamak için öncelikle eğitimin  amaçlarından bazılarına ya da hangi konularda farkındalık yaratmak istediğimize bakmamız da yarar var. Bunlar; katılanları aile içi şiddetin ne demek olduğu, tüm aile bireyleri üzerindeki yıkıcı ve kalıcı etkilerinin neler olduğu, şiddet olmadan nasıl yaşanacağı, aile içi şiddetin durması için kişisel ve toplumsal olarak neler yapılabileceği, şiddet görenlere nasıl yardım edilebileceği, mağdurların hakları ve hangi kurumlardan yardım alabilecekleri  ile ilgili olarak bilgilendirmek, farkındalık yaratmaktı.

Haberin Devamı

Bizler genel anlamda  üç yıl içinde yapılan eğitimler ve diğer kampanya çalışmaları sonucu  "aile içi şiddet" kavramının dilimize yerleştiğine, aile içi şiddet vakalarının ve bu konuda çalışma yapan kurumların çalışmalarının daha fazla görünür hale geldiğine , bu konunun gündemde kalmasına ve daha fazla kurum ve kuruluş tarafından konu ile ilgili çalışma yapılmasına katkıda bulunduğumuza, inanıyoruz… Ama öncelikle eğitimlerin amacına ulaştığına, katılanların yukarıda belirttiğimiz konularda bilgi edindikleri ve farkındalık kazandıklarına inanıyoruz. Bu inancımızı elbette eğitimcilerin ve katılımcıların yorumlarından edindik…

Eğitimcilere göre, en fazla hangi konularda  farkındalık oldu?

o Öncelikle dayağın dışındaki şiddet çeşitlerinin de olduğunu, evlilik yaşamında normal görülen ve özellikle kadının katlanması gerektiğine inanılan bir çok tavır ve davranışın şiddet olduğunu fark ettiler.

o Mağdurlar yalnız olmadıklarını, kendileri gibi bir çok insan olduğunu ve onlara yardım edebilecek bazı kurumlar olduğunu,

o Çocuklarına terbiye diye attıkları dayağın da şiddet olduğunu ve onu ne kadar olumsuz etkilediğini,

o Çocuklarına şiddet gösterdikleri ya da yaşattıklarında yarın onların da kendilerine ya da kendi eşi ve çocuklarına şiddet uygulayabileceğini ,

o Çözümsüz olmadıklarını, sorunlarını şiddet göstermeden de çözmenin yolları olduğunu,

o Mağdurların da hakları olduğunu ve devlet kanalıyla bu haklarını arayabileceklerini, nerelere baş vurabileceklerini öğrendiler, farkına vardılar…

Haberin Devamı

Bazı katılımcılar eğitim sonunda farkındalıklarını çeşitli şekillerde ifade ettiler, kimi oturumlarda ise  katılımcılar birbirlerine destek verdiler. Şimdi raporlarda yer alan geribildirimlerden birkaç örnek verelim;

Eğitime katılan kadınlardan biri eğitimin sonunda gruba kendi hikayesini anlattı. "Eşim kendi evimizde ve yalnızken bana iyi davranı. fakat kendi ailesine gittiğimiz zaman veya onlardan birisi eve geldiği zaman sürekli bana hakaret eder. Bundan çok rahatsız oluyor ve nedenini anlayamıyordum ama  doğuştan itibaren bize  öğretileri dinledikten sonra eşimin neden bunu yaptığını daha iyi anladım Kanımca eşim böyle davranarak ailesine 'eşimi sizden daha çok sevmiyorum, kılıbık değilim' mesajı verip ailesini rahatlatıyor. Akşam eve gidince bunu konuşacağım" dedi ve  " Peki  bu durumu engellemek için ne yapabilirim? "diye  sordu.

Haberin Devamı

"Eğitim sonrası bir itfaiye eri sordu; "Hocam ya! Ben oğluma terbiye amacıyla ara sıra tokat atıyorum. Bu anlattıklarınızdan sonra yanlış olduğunu anladım ama tereddüt ediyorum. Şimdi birden bire hiç tokat atmazsam şımarmaz mı? Arada bir yine atsam mı?"

"Biri zihinsel özürlü iki çocuğu olan bir anne eğitim sonunda kocasının çok sinirli olduğunu, kendisine sözel şiddet uyguladığını söyledi ve 'Bu eğitimde cahilliğimi yendim. Onunla sakin sakin konuşup, kızgınlıkla başa çıkma yollarını anlatacağım'  dedi."

"Katılımcılardan biri, komşusunun kocası tarafından sürekli dövüldüğünü ve bir gün önce de kırık şişeyle yaralandığını anlattı. Bu eğitimlerde öğrendiği şeyleri ona anlatacağını söyledi."

Haberin Devamı

"Özel bir şirkette yaptığım bir eğitimin sonunda genç bir kadın yanıma geldi ve teşekkür ederek 'Çok yakın bir arkadaşım uzun süredir eşinden şiddet görüyor ve ben nasıl yardım edeceğimi bilemiyordum. Şimdi bir çok konuda kafam net. Eğitimden çok yararlandım' dedi."

"İl Emniyet Müdürü yaptığı teşekkür konuşmasında bu programın kendisi açısından da yararlı olduğunu, özellikle sosyal duygusal şiddet tanımı içerisinde verilen örneklerin (uzun süreli küsmenin şiddet olması vb.) şiddet olduğuna ilişkin kendisinin de farkındalığını sağladığını ifade etti."

"Eğitimin sonunda kadınlardan biri çok söylenerek kocasına kendisinin şiddet uyguladığını fark ettiğini ve bu tutumunu değiştirmek istediğini söyledi."

Haberin Devamı

"Eğitime katılan bir kadınla  daha sonra aile mahkemesinde, eşiyle anlaşamaması nedeniyle açtığı boşanma davası  sırasında karşılaştım. Kadın  hakime eşinden duygusal şiddet gördüğünü çünkü eşinin onunla uzun zamandır konuşmadığını söyledi. Hakim ise bunun neresinde şiddet olduğunu anlamadığını ifade etti! Bunun üzerine kadın, bu durumun kendisine acı verdiği için şiddet olduğunu ısrarla vurguladı…"

"Grup çok kalabalık değildi. Kadınların hepsi çocuklarını istememelerine rağmen çaresiz kalıp dövdüklerini ifade ettiler. Ayrıca  eşlerinden şiddet görmediklerini defalarca tekrarladılar. Ancak eğitimin sonuna doğru biri "siz anlattıkça ne çok sözel, duygusal şiddete maruz kaldığımı fark ettim" dedi. Bunun üzerine tüm kadınlar onu onayladılar. Bu grupta özellikle şiddet yaşayan çocukların neler hissettikleri ve çatışmaları şiddet göstermeden çözme yöntemleri üzerinde çok durdum. Katılımları yüksekti. Birbirlerine önerilerde bile bulundular. Ayrılırken çoğu kızgınlık ve nefes alma egzersizlerini çocukları ile çatışmalarını çözmek için uygulayacaklarını söylediler."

"Emniyet personeline verdiğim  eğitimde kadın polislerden biri, kızının gittiği kreşte bir çocuğun ailesi tarafından  şiddete maruz kaldığının gözlemlendiği ve  kreş yönetiminin çocuğun ailesi ile yaptığı görüşmelerden olumlu sonuç alamadığını anlattı ve  eğitimde verilen bilgileri kreş yönetimi ile paylaşacağını söyledi."

"Erkek katılımcılar bu güne kadar eşlerinin kendilerine küsmelerini ya da çok konuşmalarını şiddet olarak algılamadıklarını ancak bu eğitim sayesinde bunların bir şiddet türü olduğunu öğrendiklerini belirttiler."

"Eğitim sonrası bir anne,evlenmeden önce ve evliliği sırasında şiddet gördüğünü,boşandığını ancak kendine güvensizliğinin hala sürdüğünü anlattı.Şiddetin etkilerinin ne kadar uzun sürdüğünü ve yoğun olduğunu fark ettiğini ve  bu eğitimin ona çok şey düşündürdüğünü , güç verdiğini söyledi."

"Bir kadın çocukluğunda anne ve babasının kendisini çok dövdüğünü, kendisinin de çocuğunu kendi anne babası gibi dövdüğünü ancak bir süre sonra kendi çektiği acıları düşünerek bu davranışından vazgeçtiğini ve artık çocuğunu dövmediğini anlattı. Onun paylaşımı üzerine 'şiddeti istersek durdurabiliriz' diyerek şiddetsiz sorun çözme yöntemlerini anlattım. Bu bölümün sonunda bir başka kadın ' Ben de artık dövmeyeceğim. Öğreniyorum…' dedi."

"Kız kardeşinin uzun yıllardır şiddete maruz kaldığını anlatan bir kadın  'Bu eğitimler neden yıllar önce verilmedi?' diye sitem etti."

 "Okuma yazması olmayan bir kadın katılımcı giderken  'Ben bunları öğrendim artık çocuğuma vurmayacağım, kızımı çok dövüyordum ama sen dedin, artık yapmayacağım,senin dediklerini yapacağım' dedi."

"İstanbul'da yasal hakların aranacağı, avukat sağlanacak telefonu alabilir miyim? Bir komşum var. Çok şiddet görüyor, belki ona bir yararı olur"

"Sabah grupta bir kadın işsiz olan eşinin kendisine şiddet uyguladığını, çocuklarının sorun yaşadığını anlattı. Grup içinde konuşmaktan çekinmediği için anlattıkları örnek olarak kullanıldı. Tek erkek katılımcının bu kişiye destek olmak amacıyla eşiyle tanışmak ve ona iş bulmakta yardım etmek istediğini söylemesiyle tüm katılımcılar destek arayışına girdiler. Erkek kendisinin de bir dönem işten atılıp işsiz kaldığını ve durumun zorluğunu bildiğini söyleyerek kendi yaşamından örnek verdi. Bir başka kadın benzer bir sorunu yaşadıklarını, yardımlarla ayakta kaldıklarını ama sorunu aştıklarını anlattı. Kişisel yaşantıların bolca paylaşıldığı bir oturum oldu. Ayrıntılara girilmeden ihtiyaca dönük ve soruları yanıtlayarak gidildi ve katılımcıların birbirlerinin deneyimlerinden yararlandıkları gözlendi."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!