Kadın örgütlerinden bakanlara ‘önerge’ çağrısı: Geri çekilsin

Güncelleme Tarihi:

Kadın örgütlerinden bakanlara ‘önerge’ çağrısı: Geri çekilsin
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2016 23:03

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, tepki çeken cinsel istimar düzenlemesi konusunda kadın derneklerinin yöneticileriyle önceki gün bir araya geldi. KADEM’in Başkan Yardımcısı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın da katıldığı toplantıda kadın örgütleri yöneticileri önergenin geri çekilmesini ya da ertelenmesini istedi.

Haberin Devamı

Hürriyet’e konuşan temsilciler özetle şunları söyledi:

ÇEKİNCELERİMİZİ GÖNDERECEĞİZ

Nilüfer Bulut (Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Başkanı): Sayın Bakanımın çok inanmış olduğunu gördüm ama baskılarımızla üzerinden tekrar çalışma yapılabileceğini, yaş sınırlaması konulabileceğini, Başbakan’la da görüşüp çekme şansı varsa çekilebileceği, yok değilse de bizim istediğimiz şekilde bazı değişiklikler yapılabileceğini söylediler. Pazartesi bizler kendi çekincelerimizi içeren raporları göndereceğiz. Onların da gözden geçirilerek bir değişiklik yapılacağına inanıyorum. Kabul edilebilir bir şey değil bu. Mağduriyet olabilir, kız 15 yaşında hadi en fazla arada 5 yaş fark olsun, aşık oldu, çocukları oldu ve cinsel istismardan hapiste. Sorduk, ‘Bunlar en az 100 kişi’ dediler. 3500 kişiden kalanına baktığınızda 13 yaşındaki kız, 50 - 60 yaşında erkekler...

Haberin Devamı

 SALI GÖRÜŞMEYİN ÖTELEYİN

Sanem Oktar (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı): Mağduriyeti anlıyoruz ama yasada düzeltilmesi gereken çok yer var. Yaş problemi var, emsal teşkil etmesi var, tanımlar belli değil, 60 yaşındaki adamla 15 yaşındaki kız evlendiğinde ne olacak? İlk önerimiz ‘geri çekin’ oldu. Münferit olayları çözmek için komisyon kurulsun dedik. Biz de çalışıp pazartesi görüş ve önerilerimizi ileteceğiz. Ancak bence bu işi daha da zorlaştıracak. 7-8 STK’dan öneri gelecek, nasıl entegre edecekler bilmiyorum, ben hâlâ geri çekilmesinden yanayım. En azından salı günü görüşülmesin, ötelensin. Adalet Bakanlığı aylarca çalışmış bu çıkmış, bize zaman lazım ki üzerinde çalışalım ve iyi bir şey çıkaralım. Bir niyet var ama niyetle yasa birbirini tutmuyor.

RIZA YAŞINA DA DİKKAT EDİN

Sunay Karamık (Kadın Adayları Destekleme Derneği (KADER) Başkanı): Önergenin revize edilmesi değil tamamen geri çekilmesini talep ediyoruz. Burada önergeden daha da önemli bir konu var; bu tasarıyla AYM’nin yaş ve ceza kademelendirme talebini bahane ederek, rıza yaşının 12 yaşa kadar indirilmesi söz konusu ve salı günü oylanacak torba yasada geçerek kanunlaşma riski çok yüksek. Bu yüzden, rıza yaşı meselesinin altını bir kez daha çizmek istiyoruz. 1. maddedeki 12 yaş düzenlemesi görülmekte olan davalardaki sanıkları kurtaracak ve bundan sonra 12 yaş üstü kız çocuklarının üzerinde her türlü cinsel ilişki uygulanabilir ve evlendirilebilir hale gelmesine neden olacak. Bu önergeyle çocuk yaştaki evlilikler teşvik ediliyor. 

Haberin Devamı

TECAVÜZ MEŞRULAŞIR

Vildan Yirmibeşoğlu (Avukat): Önerge, hem kadın ve çocuk haklarına hem de Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerine aykırı. Önergenin kabul edilmesi kadın hakları mücadelesinin sonucunda 2004’te değiştirilen TCK’nın ‘mağdurun tecavüzcü ile evlendirilmesi durumunda failin affedilmesi’ne ilişkin hükmünün açıkça geri getirilmesidir. Tartışılmamış, hukuki dayanaktan yoksun bir önergeyle adeta cinsel istismar faillerine af getirilmesi vahim bir durumdur. Yıllardır çocuk gelinler, töre ve namus cinayetleri, cinsel taciz ve istismarın yaygınlığı ve ‘cezasızlık’la mücadele ediyoruz. Bu tarz önergeler sunmak ve kabul etmek, kanayan yaraya tuz basmaktır. Asla kabulü mümkün değildir ve derhal geri çekilmesi gerekir. Önerge açıkça tecavüzü meşrulaştırıyor.

Haberin Devamı

ARTIK DÖNEM DEĞİŞTİ

MECLİS gündemine gece yarısı getirilen ve kabul edilen önergeyle ilgili olarak ilahiyat profesörü Beyza Bilgin özetle şunları söyledi: “Şeriatla yönetildiğimiz dönemde buluğ çağına gelen kızlar evlendirilirmiş. İslamiyet’in yorumu bu. Her dönem kendi yorumunu yapmalı. Bugün artık kızlar okuyor, iş sahibi oluyorlar. Buluğ çağında evlendirmek kesinlikle yanlış artık reşit olduktan sonra kendi kararlarıyla evlenmeliler. Yeni düzenlemelerle geriye gitmemize neden olmamalıyız. Artık dönem değişti. Son dönemde artan çocuk istismarlarının nedenini de kesinlikle araştırmalıyız. Ahlaksızlığımızın neden arttığını bilmeli, gerekli önlemleri almalıyız.”

Haberin Devamı

ZORLA EVLİLİĞİ TETİKLER

  Ayşe Böhürler Yeni Şafak gazetesinde19 Kasım Cumartesi günü yayımlanan ‘12 Yılın Ardından’ başlıklı köşe yazısında önergeyle ilgili şunları söylüyor:

“(...) Yasal normlar toplumların isteğine uygun olarak onların yanlışlarına göz yummaz, toplumsal gelişmeye destek olur, olumsuzlukları törpüler. Bu af, erken evlilikleri, zorla evlendirilme süreçlerini tetikler. Pakistan gibi ülkelerde bile bu konuda Türkiye örnek alınarak yasal değişiklikler yapılmışken, birçok İslam ülkesine Türkiye bu konularda örnek olmuşken bu düzenlemenin hem siyaseten hem toplumsal olarak izahı, sosyolojik gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Bu nedenle 3000 genci kurtarma amacı tek başına bu düzenleme için yeterli bir gerekçe değildir.” 

Haberin Devamı

BU DA ÇÖZMEZ

BAŞBAKAN Binali Yıldırım’ın hukukçu milletvekilleriyle yaptığı toplantıda ortaya atılan “16 Kasım 2016’ya kadar resmi olarak evli olanların cinsel istismar dava ve cezalarının ertelenmesi” şeklindeki formül de tartışma yarattı. Hukukçular, bu dar kapsamlı yasal düzenleme formülünün kalıcı çözüm yaratmayacağı ve maddenin Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşınarak genişletileceği uyarısı yaptı. Yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) ile Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) mimarlarından olan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Adem Sözüer özetle şunları söyledi: “Bu şekilde düzenleme yapılırsa ancak 2-3 kişi yararlanır. İlk halinde, 3 bin aileyi kapsayacağı belirtilmişti. Başbakan’a önerilen düzenleme çıkarılırsa bu sınırlama (16 Kasım 2016’ya kadar resmi olarak evli olanlarda CMK’daki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmişse cezanın infazının ertelenmesine karar verilecek) Anayasa Mahkemesi’ne gidecektir. Bu sorun kalıcı şekilde çözülmek isteniyorsa; evlilik şartına bağlamamak gerekir. Böyle bir evlilik şartına bağlamak düzenlemenin her halde AYM’nin önüne gitmesi anlamına gelir. Bu yol açılmış olur. Evlenme şartı getirilmesin. Şu aşamada yapılacak en doğru şey geçici maddeyi çıkarmak ve konuyu tartışmaya açmaktır. Böyle bir konuda acele etmemek gerekir.”

İMZACILARA ‘TEŞEKKÜR’

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı (İstanbul Tıp Fak. Adli Tıp Anabilim Dalı Öğr. Üyesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı): Cinsel istismara uğrayan çocukları 30 yıldır en çok muayene eden hekim olarak  çok ciddi kaygılar taşıyorum. Verilen önerge, çocuklarımızla ilgili tehditlerin daha görünür hale gelmesini sağladı. Bu nedenle önergeyi verenlere teşekkür borçluyuz. Cinsel istismarlarda gebeliklerde, hem çocuğun gelişiminde durmaya varan süreçler işliyor hem de çocuğun anatomik yapısının gebeliğe uygun olmaması nedeniyle yaşam hakkının tehdidi söz konusu. Çocuklara eğitimle bir gelecek sunmak yerine ne yazık ki cinsel istismarcıları kurtarmaya yönelik düzenlemeler planlıyoruz.  

BAKMADAN GEÇME!