İsrail dostluk grubunda yaprak dökümü

Güncelleme Tarihi:

İsrail dostluk grubunda yaprak dökümü
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2008 14:04

İsrail'in Gazze'ye başlattığı saldırıların ardından AKP milletvekili Egemen Bağış, Türkiye-İsrail Parlamentolararası Dostluk Grubu'ndan istifa etti. Gruptan önceki gün istifa eden AKP milletvekili Mercan da grubun diğer üyeleriyle basın toplantısı düzenleyerek İsrail'i saldırıları durdurmaya davet etti.

Haberin Devamı

İsrail’in orantısız ve aşırı güç kullandığını belirten Bağış, "Bu saldırıların Türkiye'de yaşayan Musevi vatandaşlarımızı da üzdüğünden ve rahatsız ettiğinden eminim" diyerek gruptan istifa etti.

GRUP ÜYELERİNDEN İSRAİL'E TEPKİ

TBMM Türkiye-İsrail Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Nursuna Memecan, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını kınayarak, “Bu uygulamalar her türlü uluslararası hukuk kuralına aykırı olduğu gibi, İslam ve Musevilik başta olmak üzere hiçbir dini inanca da sığmaz” dedi.

Parlamentoda, Gruptan istifa etmeyen AK Parti'li yönetim kurulu üyeleriyle basın toplantısı düzenleyen Memecan, “İsrail'in Gazze şeridinde kadınlar ve çocukları da hedef alan saldırılarını şiddetle kınadıklarını, çok büyük acılar içinde olduklarını” kaydetti. İsrail'i, “acilen saldırıları durdurmaya” çağıran Memecan, bütün dünya ülkelerini ve uluslararası örgütleri, saldırının acilen durdurulması için göreve davet etti.

Herkesi İsrail'i uyarmaya ve Filistin halkına gerekli olan insani yardımın gönderilebilmesi için acilen iş birliğine çağırdıklarını belirten Memecan, Dostluk Grubu olarak Orta Doğu'da barış, huzur ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmayı amaçladıklarını, insanların ölmemesi, huzur içinde yaşaması, daha iyi şartlarda hayatını devam ettirmesi için gerekeni yapmaya hazır olduklarını söyledi.

Dostluk Grubu olarak bütün sorunların çözümünün dostlukla, birbirini anlamayla, barışla olabileceğine ve şiddetin çözüm olmadığına inandıklarını anlatan Memecan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Son saldırılar, bölgedeki gerginliği tırmandırmaktan ve burada yaşayan masum Filistinlileri haksız bir şekilde cezalandırmaktan başka sonuç getirmiyor ve getirmeyecektir. Hiçbir gerekçe, hiçbir olay, sivillerin, kadınların ve çocukların öldürülmelerini, bir tekine bile dokunulmasını haklı çıkaramaz. Bu uygulamalar her türlü uluslararası hukuk kuralına aykırı olduğu gibi, İslam ve Musevilik başta olmak üzere hiçbir dini inanca da sığmaz. Filistinlilere yaşatılan bu eziyet ve bu saldırgan tavrın, İsraillilere de bugüne kadar hiç bir hayrı olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. On yıllardır süregelen şiddete dayalı çözüm arayışları, bölgenin istikrarsızlığa ve İsrail vatandaşları da dahil olmak üzere, bölge halkının huzursuzluğuna ve yaşam kalitesinin gittikçe düşmesine sebep olmuştur. İsrail'in orantısız güç politikasının, insanlar için hiçbir olumlu yanı olmamıştır. Buna rağmen, hala aynı yöntemleri devam ettirmekten ne beklendiğini anlamamıza, haklı bir yan görmemize imkan yoktur.”

Son zamanlarda diyaloğa dayalı barışçı çözüm önerilerinin halkların ilgi ve teveccühlerini kazandığına işaret eden Memecan, “Bütün dünyada yeniden barışçı bir hava esmeye başlamış, bütün insanlar yeni umutlar beslemeye başlamıştır. Dünya böyle barışçı yöntemlere yönelmişken İsrail'in eski, başarısız olmuş şiddet yöntemlerini seçmiş olması son derece vahim ve çağ dışıdır” dedi.

İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in 22 Aralık'ta Ankara'ya yaptığı ziyareti sırasında verdiği olumlu mesajların barış ve bölgede istikrar konusunda herkesi ümitlendirdiğini belirten Memecan, “Ancak, ziyaretin hemen akabinde Olmert'in buradaki görüşmelerini de hiçe sayacak şekilde uzun süreden beri planlandığı anlaşılan saldırıya geçmesi, güven duygumuzu ciddi şekilde zedelemiş ve bizi hayal kırıklığına uğratmıştır. İsrail bu tutumuyla, iyi niyetle giriştiğimiz çözüm çabalarını sekteye uğratmakla kalmamış, genelde iyi niyetimizin de tek taraflı olduğu görüşünün oluşmasına sebep olmuştur” diye konuştu.
Memecan, “Filistinlilerin maruz kaldığı eziyeti protesto etmek, İsrail ile dostluk ilişkilerinde uğranılan hayal kırıklığı ve ileriye dönük ümitlerini yitirmelerinden dolayı” Dostluk Grubunun büyük bölümünün istifa etmelerini yönetim olarak çok iyi anladıklarını ifade etti. Memecan, “İsrail yönetimi, İsrail halkının bölgede barış, huzur ve istikrar içinde yaşamasını hedefliyorsa; bölgede 'güçten ziyade, dostlukları geliştirmeye özen ve gayret göstermeli. İsrail-Filistin sorunu ancak ve ancak barışçıl yöntemler ve taraflar arası müzakerelerle çözülebilir” dedi.

DİĞER GİRİŞİMLER

Türkiye-İsrail Dostluk Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, olayı AKPM'nin gündemine taşımak ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla yetkililere mektup yazacaklarını belirterek, acil oturum düzenlenmesini isteyeceklerini bildirdi.

AK Parti Antalya Milletvekili Yusuf Ziya İrbeç de Viyana Diplomat Akademisinden mezun olduğunu hatırlatarak, bu okuldan mezunların oluşturduğu Mezunlar Klubü'nün bin 500 üyesi olduğunu, bunların bir kısmının çeşitli ülkelerde bakan, büyükelçi ve çeşitli uluslararası kuruluşlarda görev yaptığını anlattı. İrbeç, “Bu insanların daha duyarlı noktaya gelmeleri için çağrıda bulunacağız. Ayrıca, ABD ve İngiltere'nin İsrail ile ilişkilerini dikkate alarak, İngiltere Parlamentosu ve ABD Temsilciler Meclisi ve Senatodaki dostlarımızın da konuyu takibe almaları için girişimlerde bulunacağız” dedi.

AK Parti Ağrı Milletvekili Hanifi Alır ise Orta Doğu'da yaşayan halklar arasında barışı tesise vesile olabilmek gayretiyle dostluk grubunu oluşturduklarını belirterek, “Ancak son günlerdeki Filistin halkına yönelik saldırılar, bizim uzattığımız dostluk elimizi kırmıştır. Bunu şiddetle kınıyoruz. Bunu İsrail'deki dostluk grubuna da ileteceğiz. Onlara yarın bir kınama yazısı göndererek, hassasiyetimizi paylaşacağız” diye konuştu.

-“İSTİFALARDAN MEMNUNUZ. TEPKİMİZ İSTİFA KADAR BÜYÜK”-

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Memecan, grubun 300'den fazla üyesinden 136'sının istifa ettiğini, “istifaların geleceğini beklediğini” söyledi. Memecan, istifaların haklı gerekçeleri olduğuna dikkati çekerek, “Bu istifalardan memnunuz da diyebiliriz yani. Yönetim olarak bir takım girişimleri yapabilmemiz, mektupları göndermek ve tepkilerimizi gösterebilmek için altında 'Türk-İsrail Dostluk Grubu' imzasının bulunması faydalı olacaktır. Önce bu gayretleri yapalım, sonra bakarız. Şu an yönetim olarak varız, faaliyetlerimize devam etmek için buradayız. Yoksa istifa edebilirdik. İçimizdeki tepki, istifa kadar büyük. Ama kalıp görev yapmak daha önemli” diye konuştu.

İsrail-Türkiye Dostluk Grubu ile konuşamadıklarını belirten Memecan, ülkede uzun süreden beri Hükümet değişikliğinin gündemde olması nedeniyle grubun faaliyette olmadığını, ancak tepkilerini kendilerine ileteceklerini ifade etti. Yakın zamanda İsrail'e gitme planlarının olmadığını bildiren Memecan, “Her şeyi düşünebiliriz, her öneriye de açığız. Yapılabilecek ne varsa yapabilmek için buradayız” dedi.

Bir gazetecinin “Mecliste gruptan toplu istifa daha anlamlı ve etkili olmaz mıydı?” sorusuna karşılık Memecan, “Böyle bir şey olacaksa, bunu Meclisin gündemine getirip karar vermek lazım. Olabilir, o da mümkündür. Bu, İsrail ile Türkiye ilişkilerinin devamı paralelinde olması gereken bir şey...” görüşünü kaydetti.

Memecan, “İsrail Başbakanı Olmert ile Başbakan Erdoğan'ın görüşmesinin ardından saldırının yapılması ve bunun tesadüf olup olmadığı” yönündeki görüşlerin hatırlatılması üzerine, “Bu detayları bilemeyeceğim. Herhalde Türkiye, bunları bilmiyordu. Gelip de buraya haber vermeleri ve Türkiye'nin bunu hiçbir şekilde onaylaması, insanın aklının ucuna bile gelmemeli” derken, Mevlüt Çavuşoğlu da “Bu insani dramdan siyasi rant elde etmek ve komplo teorileri kurmak ve anlatmak, son derece yanlıştır. Türkiye'nin bu tür saldırıları kabul etmesi mümkün değil” karşılığını verdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!