Geleceği yapay zeka belirlemeyecek

Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) tarafından İstanbul Lütfi Kırdar’da 26. kez düzenlenen İnsan Yönetimi Kongresi, ‘Bugün, Yarın ve Gelecek’ temasıyla 3 bini aşkın katılımcıyı 70’i aşkın yerli ve yabancı konuşmacıyı yaklaşık 50 oturumda ağırladı. Farklı disiplinlerden gelen ve aralarında yönetim danışmanları, insan kaynağı uzmanları, akademisyenlerin de bulunduğu konuşmacılar hem bugünü anlamanın önemine vurgu yaptı hem de iş ve insana dair geleceğe yönelik eğilimleri ve öngörüleri paylaştı.

Kongre’de açılış konuşmasını PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Berna Öztınaz yaptı. Öztınaz; “Bugünün iş dünyası biraz türbülanslı. Sorunların fırsata dönüşme şansı var elbette ama doğru yönlere odaklanmazsak girdaba kapılmak da mümkün. İşte tam da bu nedenle bugünü anlamak büyük değer taşıyor” dedi. Konuşmasında 2030’da iş gücünün nasıl olacağını öngören bir araştırmadan da bahseden Öztınaz, “PERYÖN’ün vizyonu, şimdi ve gelecek için daha iyi bir çalışma hayatına liderlik etmek. Geleceğin belirleyicisi yapay zeka olmayacak. İnsanın bu değişimlere nasıl yaklaştığı olacak” diye konuştu.

GENÇLERE GÜVEN
Öztınaz’ın ardından, İlk Fırsat Projesi ile gençlerin iş yaşamına katılımınını destekleyen Esas Holding’in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Esas Sosyal Başkanı Emine Sabancı Kamışlı söz aldı. “Gençlere güvenmek lazım” diyen Sabancı şöyle devam etti, “Değişim ve belirsizlik hep olacaktır. Bu belirsizlikleri aşmanın yolu değişime hazır olmaktır. Kurumların dikkat etmesi gereken en önemli noktalardan biri hedef kitlesini ve bu kitlenin taleplerini tanımasıdır. Gelecekte başarılı olan şirketler adil olan ve takım ruhu ile çalışan şirketler olacak. Bu yolda gençlere güvenmek, inanmak lazım.” Kurumların sosyal alanda sağladığı faydaların global arenada artık çok daha fazla önem kazandığını da anlatan Emine Sabancı Kamışlı, “Bin kişiye burs vermek değil, o bin kişiye sonrasında ne olduğu artık daha önemli” dedi.

SENDİKALARIN GELECEĞİ
Kongrede Sanayi 4.0’ın mavi yakalıları nasıl etkileyeceği de tartışıldı. Bu konuda konuşma yapan DİSK Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu, “Tartışılması gereken konu örgütlü olmak ya da olmamak değil. Sendikal örgütlerin gelecekteki formunun nasıl sağlanacağı meselesidir” dedi. Mevcut durumda teknolojik gelişmelerin emek gücünün kullanım çeşitliliğini artırma, onu emek piyasalarında daha fazla denetleme mekanizmalarını geliştirmeye hizmet ettiğini vurgulayan Çerkezoğlu, “20. yüzyılın son çeyreğinde otomasyon, robotlar ve yeni üretim modelleri gerekçe gösterilerek işçi sınıfın tarihsel misyonu sonlandı denildi. Oysa son 30 yıl bize gösterdi ki robotlar ve otomasyonun gelişimi işçi sınıfının sayısını azaltmadı. Tersine bu dönemde dünya, tarihinin gördüğü en büyük, en geniş kapsamlı ve hızlı gelişen işçileşme sürecine tanık oldu. Hala da yaşanmaya devam ediyor. 30 yıl önce emeğiyle geçinenlerin Türkiye’deki oranı hemen hemen yarı yarıyken şimdi dörtte üçe yükseldi. İşçi sınıfının niceliği azalmadı arttı ama niteliksel ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşadı” diye konuştu.