GeriSeyahat Huzurun adresi Sri Lanka
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Huzurun adresi Sri Lanka

Huzurun adresi Sri Lanka

Dünyada değişime direnen, kendisini adeta müze gibi saklayan birkaç ülke kaldı. Bunlardan Küba ve Myanmar (Burma) giderek dışa açılıyor; hâlâ zaman tünelinin içindeyken yakalamak için acele etmek gerekiyor. Aynı ölçüde olmasa bile, Hindistan’ın Güneydoğu sahilinden yaklaşık 30 kilometre açıktaki Sri Lanka da benzer özellikler taşıyor.

Sri Lanka’nın 26 yıllık kanlı iç savaşa iki yıl önce sona erdi. 20 milyon nüfuslu adada, azınlık Tamillerin yenildiği savaşta 100 bin kişi öldü. Savaştan yeni çıktığı için adada turizm sektörü çok bakir; fiyatlar ucuz, halkı turistlere müşteri değil misafir gibi yaklaşıyor. Hayatın temposu, kentlerin mimarisi 19’uncu Yüzyıl’ın sömürge üslubunu ve ritmini anımsatıyor.

BATI, GÜNEY SAHİLİNDE SEZON KASIMDA BAŞLIYOR

Hindistan’nın geniş doğa ve kültür yelpazesinini bu küçük adada, hem de daha temiz ve organize bir ortamda çok makul fiyatlarla yakalamak isterseniz acele etmelisiniz. Sri Lanka’nın iki muson dışı mevsimi var. Turistik batı ve güney sahilleriyle, tarihle yeşilin kucaklaştığı merkez bölgesininde kasım-nisan arası. Doğu sahiline gitmek için mayıs-eylül öneriliyor, ama bu sahilin turizm altyapısı çok sınırlı. Keza iç savaşın yaşandığı kuzey Sri Lanka da henüz turizme hazır değil. Budist tapınakları, Portekiz ve Hollanda’nın sömürgecilik döneminden kalma tarihi kentler, yemyeşil tropik ormanlar, çay bahçeleri, pırıl pırıl plajlar, vahşi hayvan koruma alanları, renk ve müzik cümbüşü festivaller, körili pilavla deniz mahsullerinin hakim olduğu bir mutfak adanın cazibeleri arasında sayılabilir. Üstelik, Hindistan’ın başdöndürücü kalabalık ve temposu yerine Sri Lanka’ya bir dinginlik hakim.

SÜRÜCÜLER DİKKATLİ

İstanbul’dan THY’nin uçtuğu Dubai veya Umman üzerinden adanın başkenti Kolombo’ya çok uygun bağlantı yakalamak mümkün. İlk gece kentin hemen güneyindeki Mt. Lavinia Hotel’de kaldık. Eski İngiliz Genel Valisi’nin malikanesinden çevrilmiş bu otel bizi 20’nci Yüzyıl’ın ilk yarısına taşıdı. Önündeki plajda denize girip, Sri Lanka’nın bol baharatlı damak tadlarıyla tanıştık. Başkent Kolombo yeni yapılarla briketten gecekonduların karışımı, iç savaşın yarattığı göçün hercümercini yaşayan, etrafta bol askerin dolandığı bir kent. Fazla vakit geçirmeden ülkenin tarihi başkenti Kandy’e yola çıktık. Yollar iki şerit, kaldırımsız; kutsal ineklerden, üç tekerlekli tuktuklara ve TIR’lara kadar herkes ve her çeşit vasıta tarafından paylaşılıyor, ama Hindistan’dan daha dikkatli ve usta sürücüler kurallara genellikle uyuyor. 12 gün boyunca önemli bir kaza görmedik. Turla gitmediyseniz, dünyanın hiçbir yerinde olmayacak kadar ekonomik fiyata şoför-rehberli otomobil kiralayabilirsiniz. Bizi dolaştıran Wicky çok bilgili ve nazik bir rehber olduğu kadar dikkatli sürücüydü.

KUŞ CENNETİNDE KALDIK

Bir göletin etrafındaki tepelerin arasına kondurulmuş Kandy’den antik tapınakların kümelendiği Anuradhapura, 370 metreye tırmanan ünlü Sigiraya kaya kalesi ve sayısız Buda heykellerine evsahipliği yapan Dambulla Mağaraları’na gittik. Bölgede kaldığımız Jetwing Vil Uyana tesisi pirinç tarlaları ve bir kuş cennetinin içine ekolojik biçimde serpiştirilmiş 25 bungalovdan oluşuyordu. Kandy’den Nuwara Eliya bölgesindeki çay bahçelerine uzandık ve dağların serinliğinde yürüyüşler yaptık, çay hasadıyla üretimini izledik, rengarek çarşaflar gibi vadilere serilmiş bostanları fotoğrafladık.
Ertesi gün ülkenin ortasındaki Horton Plains Milli Parkı’nda uzun bir yürüyüşten sonra yola çıktık; fil ve başka vahşi hayvan koruma alanlarının yanından geçip bembeyaz plajlarla bezenmiş güney sahiline ulaştık. İlk durağımız okyanusun ve deniz mahsullerinin tadını çıkardığımız Tangelle, sonra da tarihi Galle liman kenti oldu. Hollanda ve Portekizli sömürge idarelerinin inşa ettiği kale, kilise ve malikaneler bu küçük kenti müzeye dönüştürmüş. Bir Bawa oteli olan Light House’daki odamızdan Hint Okyanusu’nu seyrettik. Sri Lanka’nın marka ismi ünlü mimarları Geoffrey Bawa. Yer yer Bauhaus türü modernizme kaymış, yer yer ise adanın üç bin yıllık tarih ve kültüründen öğelere sadık kalmış. Biz Kandy yakınlarındaki Kandalama’da dağa oyduğu otelde yer bulamadık ama Galle’nin batısındaki Lungalunga Bahçeleri diye bilinen müze-malikanesini gezdik, akşam da gene onun kaleminden çıkmış Villa Bentota’da yemek yedik. Hepsi huzur verici, unutulmayacak ortamlardı, aynı adanın kendisi ve güleryüzlü halkı gibi.

False