Hayalet katil hayalet çıktı

1993 yılından bu yana Avrupa’nın çeşitli yerlerindeki suç mahallinde DNA izi tesbit edilen ’suçluya’ çeşitli isimler takılmıştı. "Hayalet katil", "Heilbronn hayaleti", "Yüzü olmayan kadın." Polis seri suçlunun izini sürerken, kamuoyunda kimliği meçhul kişi efsaneye dönüşmüştü.

Efsane fos çıktı. Çünkü 1993 yılından bu yana başta Almanya, Avusturya, Fransa olmak üzere Avrupa’da 40 kadar suç mahalinde bulunan aynı DNA izinin suçluya değil de testi üreten şirkette çalışan bir kişiye ait olabileceği şüphesi doğdu. Normalde DNA testinde kullanılacak çubuğun steril olması gerekir, fakat şimdi bu çubukların genetik açıdan kirli olabileceği ortaya çıktı. Bu olasılık da Almanya’yı tarihin büyük adli tıp skandallarından biriyle karşı karşıya bıraktı.

Seri suçlu yok mu

Baden Württemberg Adli Tıp Kurumu, çubukların steril olup olmadığıyla ilgili soruşturma başlattı. Bu durumda Baden-Württemberg, Rheinland-Pfalz, Saarland ve Avusturya’da ’hayalet katile’ mal edilen suçlar başka kişi ya da kişiler tarafından işlenmiş olabilir.

Yanlışlığın nasıl ortaya çıktığını gelince. Polis, yanmış halde bulunan bir cesedin kime ait olduğunu araştırdı. 2002

yılında ortadan kaybolan bir siyasi sığınmacıya ait olabileceği şüphesi vardı. Ancak cesedin genetik izinin, ’hayalet katil’ ile aynı olduğu anlaşıldı. Ceset, uzun süre önce ölmüş birine aitti, oysa ’hayalet suçlu’ olay yerinde DNA izi bırakmaya devam ediyordu. Sonuç itibariyle DNA çubuğunun kirli olduğu ihtimali belirdi. Şimdi merkezi Hamburg’ta olan üretici firmadaki kişilerden DNA izi alınarak, ’hayalet DNA’nın kime ait olduğu tesbit edilecek. Polis, "İlgili şirket çalışanları üzerinde yapılacak DNA testiyle kesin sonuç ortaya çıkacak. Durum böyle ise üzerinde durulan seri katil teorisi çürümüş olacak" denildi.

Almanya’nın en çok aranan kadını

’Yüzü olmayan kadın’ Almanya’nın en çok aranan kadınıydı. 22 yaşındaki kadın polis memuru Michelle Kiesewetter cinayeti dahil adam öldürme ve soygun suçlarından aranıyordu. Başına 300 bin Euro’luk ödül konmuştu.