GeriSeyahat Hastanede sabah koşusu
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Hastanede sabah koşusu

Hastanede sabah koşusu

Nine, dede, genç, türbanlı, sosyetik, karaçarşaflı, evkadını, avukat yüzlercesi burada. Aklından değil kalbinden, kilosundan, menopozundan ve andropozundan şikayet edenlerin şifa bulduğu bir bahçe burası. Sabahın altısında toplanıyorlar. Kimi koşuyor, kimi koşar adım yürüyor, kimi jimnastik yapıyor. Statüler, ideolojiler yok burada. Sadece sağlıklı yaşam için spor var! Burası, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin bahçesi.

Güzel bir mayıs sabahı. İstanbul henüz uyanıyor. Otobüs, tren durakları mahmur, asık yüzlü insanlarla dolu. Saat 6.00, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin bahçesi. Eşofmanlı, lastik ayakkabılı her yaştan, her cinsten kadın ve erkek burada. Kimi koşuyor, kimi hızlı hızlı yürüyor. Birbirleriyle karşılaşanlar, gülümseyerek selamlaşıyorlar. Metropol stresine inat, huzurun ve sağlığın egemen olduğu bir yer burası. Yarım asırlık çam ağaçları mis gibi kokuyor. Bahçenin ortasındaki kocaman yeşil alanda yüz kişilik bir ekip, öğretmenleri Mehmet Kaya'yla birlikte jimnastik yapıyor. Ağaç diplerinde termoslar, yiyecek paketleri duruyor.

Saat 7.15 olduğunda bahçe iyice kalabalıklaşıyor. Kadınların çokluğu ilgimizi çekiyor. Erkekler, haftasonunda tercih ediyormuş burayı. Herkes birbirini tanıyor. Konuşma konuları gündelik hayatın gaileleri değil, bu sabah kaç tur attıkları, turu kaç dakikada tamamladıkları. Konfeksiyoncu Yakup Yılmaz, Bakırköylü.

Tavaf eder gibi

Sabah koşusu için uzak semtlerden gelenlerin çokluğuna dikkat çekiyor. Merter'den, Soğanlı'dan, Basın Sitesi'nden gelenler varmış. Ayla Girgin ise Şişli'den gelen bir çiftle tanıştığını söylüyor. Küçükçekmece'den de gelenler olduğunu anlatıyor.

Bakırköy'ün orta yerinde gürültü ve hava kirliliğinden azade bu minik cennette Gülseren Arıkan'la tanışıyoruz. Kendisi hacı. Eşini bugün nihayet yürümeye ikna edip birlikte getirmiş. Kendisi üç haftadır koşuyor. ‘‘Öğlen yemeklerinden sonra uykum gelirdi. Şimdi yok. İlkokul çocukları gibi zindeyim şimdi.’’ diyor. Gülseren Hanım, bir tur daha atıp geliyor. Eşi, saatine bakıp 800 metreyi yedi dakikada katettiğini söylüyor. Gülseren Hanım sevinçle ‘‘Birkaç gün önce 20 dakikaydı’’ diyor. Bahçeye ilk geldiği günü anlatıyor: ‘‘İlk yürüyüşümde gözyaşlarımı tutamadım. Sanki Beytullah'ta tavaf ediyormuş gibi oldum. Buranın mistik havası bizi mutlu ediyor.’’

KOŞUCU PORTRELERİ

69 yaşındaki Sultan Kuşlar, bir yandan koşuyor, bir yandan anlatıyor. Dört yıldır bu parkın müdavimi. Kalbinden rahatsız. Fazla kiloları nedeniyle doktor yürümesini tavsiye etmiş. ‘‘15 kilo verdim. Yılın 12 ayı geliyorum. Kar kış vız geliyor.’’ Sultan Hanım, her sabah 6.15'te gelip 800 metrelik parkurda dört tur atıyor.

Gülseren Arıkan, üç haftadır koşuyor. Arkadaşlarından duyup gelmiş. 18 günde dört kilo verdiğini söylüyor. Sevinç içinde müjdeliyor, ilk kez bugün durmadan koşabildiğini. Kısa süre öncesine kadar sandalye üzerinde namaz kılmak zorunda kalıyormuş. ‘‘Şimdi çok rahat secde edebiliyorum.’’ diyor.

Mehmet Kaya, beş yıldır bu parkın müdavimi. Ücret karşılığında yüz kişiye sabah jimnastiği yaptırıyor. Hem de açık havada, kuş sesleri ve yarım asırlık çamların reçine kokuları arasında.

Savaş Tuğsavul, sekiz yıldır koşuyor. Bahçeye gözü gibi bakıyor. Çeşitli tabelalar asmış çam dallarına. Yürüyüş parkurunda köpek dolaştırılmaması, top oynanmaması ve bisiklete binilmemesi için elinden geleni yapıyor.

SIRA KAHVALTIDA

800 dönüm arazinin üzerine kurulu Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin bahçesi, yaklaşık 60 dönümlük. Yürüyüş parkuru, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Arif Verimli'nin girişimiyle, Bakırköy belediyesi tarafından düzeltilmiş. Yürüyüşün rahat olması için asfaltlanmış.

Verimli, bahçeyi kamuya açmalarının nedenlerini şöyle anlatıyor. ‘‘Bakırköy hastanesi akıl hastanesi olduğu için toplum açısından benimsenmedi. Ürkülen bir yer oldu. Amacımız, Akıl ve Ruh Hastalıkları Hastanesi'ni halkla birleştirmek, uyuşturmak. Bunun için açıklık politikası izledik. Ormanlık alanı yürüş alanı haline getirdik.’’

Gelenlerden otopark ücreti alınmıyor. Verel ‘‘Geçen pazar hastalarla ortaklaşa piknik düzenledik. Bahçenin doğasını bozmadan tomrukla kafeterya yapayacağız. Hastalarımız ve dışarıdan yürüyüşe gelenler, burada sabah kahvaltısı alabilecekler. Hastalar ve sağlıklı insanlar yanyana olacak.’’ diyor.

False