Hasta çocuğu olduğunu söyleyen FETÖ sanığı itirafçı oldu

Güncelleme Tarihi:

Hasta çocuğu olduğunu söyleyen FETÖ sanığı itirafçı oldu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2017 13:11

Hasta çocuğu olduğunu söyleyen FETÖ sanığı itirafçı oldu

Haberin Devamı

İrfan ÖZŞEKER/SİVAS, (DHA)- SİVAS'ta FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakkında dava açılan ve 11 aydır Sivas E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan 'Emniyet mahrem imamı' olduğu iddia edilen eski öğretmen T.A., çocuğunun hastalığı dolayısıyla itirafçı olmaya karar vererek bildiklerini anlattı.
Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme', 'Silahlı terör örgütüne üye olma', 'Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık', 'Usulsüz işsizlik ödeneği alarak devleti zarara uğratma' suçlarından hakkında dava açılan ve 11 aydır Sivas E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan T.A., 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada itirafçı olarak örgüt hakkında bilgi verdi. Sadece örgüt içerisinde kullanılması için kendisine hatlı cep telefonu verildiği bu telefonda örgütün gizli haberleşme programı ByLock'un olduğunu ifade eden T.A., şöyle dedi:
"Bank Asya ile ilgili suçlamaları kabul etmiyorum. Örgütün bankaya para yatırılması çağrısı yaptığı dönemde ben hesaplarımı giderek azalttım. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyorum. Bunun için bir ay önce savcılığa dilekçe verdim ama ifadem alınmadı. Öncelikle mahrem yapılanma ile ilgili konuşmak istiyorum. 2013 sonu ya da 2014 başında kurum müdürü beni yanına çağırdı daha sonra beni kod adı Serkan veya Serdar olan daha sonra adının H.A olduğunu öğrendiğim kişi ile tanıştırdı. Bu kişi bana sohbet verip veremeyeceğimi sordu. Ben daha önce sohbet vermediğimi ancak verebileceğimi söyledim. Daha sonra polislere sohbet vermeye başladım. H.A. bana hatlı bir cep telefonu verdi. Bu telefonla iletişim sağlıyorduk. Beni alarak bilmediğim bir yere götürüyorlardı ve burada 1.5 saat Kuran okuyarak sohbet yapıyorduk. Her seferinde sohbetlere farklı polisler geliyordu. 2014 yılında bu sohbetler giderek azaldı. H.A.'dan sonra benimle gerçek adını bilmediğim Yalçın kod adını kullanan kişi ilgilendi. Daha sonra da Cahit veya Cihan kod adında olan kişi benimle ilgilenmeye başladı. Bu kişi ByLock listemde de vardı. Bundan sonra da benimle Mahmut diye bildiğim Ş.Ç. ilgilenmeye başladı. 2014 ve 2015 yıllarında sohbetler giderek azalmıştı. 2016 yılında da çocuğumun rahatsızlığından dolayı bu yapıdan koptum. Bana ByLock programını hatırladığım kadarıyla Ş.Ç. kurmuştu. Ben kimseye ByLock yüklemedim. Sadece belli günlerde sohbet veriyordum. 2015 yılının Temmuz ayında çocuğum dünyaya geldi."
"ÇOCUĞUM DOĞDUKTAN SONRA BAĞLARIM ZAYIFLADI"
2015 yılında çocuğu olduktan sonra örgütle bağlarının zayıfladığını ve daha az gidip gelmeye başladığını belirten T.A., sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çocuğumun sağlık problemleri bulunmakta. Bazen haftada üç defa hastaneye götürülmesi gerekiyor. Doğduğundan beri çok sayıda ameliyat geçirdi. Bunun için etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak tahliye olmayı talep ediyorum. Ben mahrem yapı içerisinde bir dönem bulunduğumu kabul ediyorum. Tarafıma kod adı verildi. Gizli haberleşme programını kullandım. Benden sorumlu olan kişinin bana tevdi ettiği için de GSM hattı olan ve sadece sohbetlere gideceğim zaman arandığım cep telefonum vardı" ifadelerini kullandı.
Tutukluluk halinin devamına karar verilen T.A.'nın da aralarında bulunduğu sanıkların yargılandığı duruşma 20 Aralık'a ertelendi.
 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!