Hangi tarayıcıyı tutuyorsunuz?

Biz Türkler sevgimizi de nefretimizi de abartarak göstermeyi çok severiz. Bunun en güzel kanıtı ise, hiç kuşkusuz tuttuğumuz takıma olan bağlılığımızdır. Takımımız zaman zaman bizim için her şeyin önüne geçer; yeri geldiğinde ekonomik kriz ya da yaşam koşullarını unutur, hiç koşulsuz tuttuğumuz takımı desteklemeye çalışırız.

Bizim karakterimiz böyle; dediğim gibi, bizler duygularımızı abartarak yaşarız. Durum böyle olunca da, gerek hurriyet.com.tr’nin teknoloji haberlerinde, gerekse de yazı işleri müdürü olarak görev yaptığım CHIP Online’ın haberlerinde çok ilginç okur yorumlarıyla karşılaşmak artık beni pek şaşırtmıyor. Belki bazılarınıza garip gelecek ama, bir Beşiktaş taraftarı bir Fenerbahçe taraftarıyla nasıl tartışıyorsa, bir Internet Explorer kullanıcısı bir Firefox kullanıcısıyla aynı şekilde tartışabiliyor. Üstelik karşılıklı atışmalar bazen öylesine ileri gidebiliyor ki, sanırsınız bu iki taraf bir araya gelse yumruk yumruğa kavga edecek…

Bunu belki “sahiplenme duygusu” olarak açıklayabiliriz. “Yaşasın Internet Explorer” diyen, ancak hayatında bir kez bile Firefox kurup denemeyen o kadar çok bilgisayar kullanıcısı var ki… Aynı şekilde, en son Internet Explorer’ı yıllar öncesinde kalan eski bir sürümde gören bir Firefox kullanıcısı da asla yeni Internet Explorer sürümünü denemek istemeyebiliyor. O kullanıcı için Firefox adeta bir Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray… Belki de takım değiştirmek gibi, tarayıcı değiştirmenin de delikanlılığa sığmayacağını düşünüyor. Bizlerse herhangi birinin işe yarar bir yönünü övdüğümüzde “reklam almakla” suçlanıyoruz; herhangi birini eleştirdiğimizde ise adeta “düşman” oluyoruz.

Ama teknoloji futbol sahalarına hiç benzemiyor. Bu arenada renklere gönül vermek diye bir durum söz konusu değil. Farklı firmalar bizlere en iyi yazılımı sunmak için var güçleriyle çalışıyor. Bugün size en uygun tarayıcı Firefox olarak görünse de, yeni bir Internet Explorer ya da Opera sürümü bugün kullandığınız Firefox’tan çok daha fazlasını sunabilir. Siz takım tutar gibi tarayıcı tutmaya devam ettikçe, size sunulan birçok yeniliği kaçırdığınızın farkına varamayacaksınız.

Buraya kadar hep tarayıcılardan bahsetmiş olsam da, teknoloji fanatikliğini çok farklı konularda çeşitlendirmek de mümkün. Windows XP – Windows Vista, Windows – Linux, Intel – AMD, NVIDIA – ATI ve hatta Nokia – diğerleri… “Asla XP’den vazgeçmem” diyen kaç kullanıcı acaba Vista’yı denemiştir, gerçekten merak ediyorum. “En iyi ekran kartlarını NVIDIA yapar” diyen kaç kişi, acaba ATI’nin kartlarını bir kez olsun araştırmıştır? Bu işlerde mutlak kazanan diye bir şey yok; asla da olamaz. Bugün biri daha iyi bir ürünle karşımıza çıkar, yarın öbürü…

Kısacası bir bilgisayar kullanıcısının kendisine sunulanı fark etmesi için, öncelikle bu “sahiplenme duygusundan” vazgeçmek zorunda. Size sunulan her yeniliği elinizden geldiğince denemeye çalışın. Aksi halde teknolojinin hızına ayak uydurmanız hiç de kolay olmayacaktır.