Güncelleme Tarihi:
ÇOCUKLARIMIN OKULLARINI DONDURABİLİRİM
“Bir şehit annesi diyor ki özellikle siyasetçilere, ‘biraraya gelin ve çözüm bulun.’ Acılı bir anne bu kadar duyarlı davranıyorsa siyasetçilerin buna duyarsız kalması doğru değil. Bir başka baba, ‘17 bin liram olsa çocuğum şehit düşmezdi’, bir başka anne, ‘Oğlumun katili siyasettir’ diyor. Mao’nun oğlu 23 yaşında, savaş meydanlarında savaşmış. Çocuğunu cepheye göndermiş ve sorduklarında, ‘vatan sağolsun, devrim için şehit oldu’ demiş, devlet başkanı iken. Stalin görevdeyken oğlu onbaşı ve Almanlar tarafından rehin alınıyor. Almanlar, bir generalle takas etmek istiyorlar. Stalin, ‘Benim oğlum onbaşı, general değil. Size ancak bir onbaşı verebilirim. Benim çocuğum da feda olsun’ diyor ve çocuğunu feda ediyor. Bu ülkede gerçekten barışı, kardeşliği, sosyal bütünlüğü düşünmek istiyorsak birinci önceliğimiz, toplumsal duyarlılık içersinde, siyasetçilerin tamamı, başta sayın cumhurbaşkanının çocuğu, genel başkanımızın oğlu ve bizim çocuklarımız, üç tane oğlum var ikisi okuyor, buna rağmen çocuklarımın okullarını dondurabilirim, bu çocuklarımızı gönderelim.
TEKİN’DEN İKİNCİ AÇIKLAMA: BİZİM KASTIMIZ SİYASİLERİN ÇOCUKLARI
Bedelli askerlik açıklamalarının büyük yankı yaratması üzerine Gürsel Tekin’den ikinci bir açıklama geldi. Tekin, açıklamasında şunları söyledi: “Bedelli askerlik olmasın demiyoruz. Bedellinin çıkması için CHP olarak TBMM’ye vermiş olduğumuz kanun tekliflerimiz de var. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, oğlu bedelli hakkı kazanmasına rağmen bu hakkı kullanmamıştır. Bu tüm siyasilere örnek olmalıdır. Bizim kastımız siyasilerin çocuklarıdır. Onlar da askere gitmelidir. Kamuoyunun çok iyi hatırlayacağı gibi Cumhurbaşkanı ‘’Askerlik yan gelip yatma yeri değildir’’ demişti. Şimdi kalkıp evladını kaybetmiş bir baba yerde ağlıyorken eline mikrofonu alıp, şehadet makamına ulaşmış bir şehit cenazesinde ‘’Ne mutlu onun ailesine’’ diyor. Bizim bu pişkinliği kabul etmemiz mümkün değildir. Bedelliyse bedelini alırsın ancak aynı şartlardan yoksulun çocucuğu da bedel ödemeden yararlanmalıdır.
EN AZ STALİN KADAR DUYARLI OLMALIYIZ
Bir; siyasetçilerin çocukları askere gitmeli; eğer olağanüstü bir durum varsa, ‘önce vatan’ diyorsunuz ya, önce çocuklarımızı göndermeliyiz. En az Stalin ve Mao kadar bizim de duyarlı olmamız lazım. İki; birinci sınıf kamu görevi yapan; Allah aşkına bütün bu son günlere baktığımızda bu nasıl enteresan birşeydir, gecekonduda oturan, imkansızlıklar içinde boğuşan, yoksul, perişan vatandaşların çocukları şehit düşecek, biz de önümüzdeki seçimde hangi siyasi parti oyunu bir iki puan nasıl arttırabilir anlayışı içine girmemiz vahim bir olaydır. Evlatlarımızı, bir siyasi partinin ya da birkaç siyasi partinin alacağı oy oranlarına ya da milletvekili sayısına göre değerlendirmemiz ne insanidir ne vicdanidir ne dinen ne imanen kabul edilebilir.