Kızı intihar eden baba Şıhca Örel: Kızım töre kurbanı

Güncelleme Tarihi:

Kızı intihar eden baba Şıhca Örel: Kızım töre kurbanı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 15, 2006 16:19

Eşinden ayrılmak istediği için "Ayrılamazsın, töremizde yoktur' cevabını alan Özgül ölümü seçti.

Adana’da, birlikte yaşadığı 20 yaşındaki Mehmet Kelleoğlu’yla oturdukları evin balkonundan atlayarak ihtihar eden 17 yaşındaki Özgül Örel, gözyaşlarıyla toprağa verildi. Kızının töreye kurban gittiğini söyleyen 4 çocuk babası Şıhca Örel, “Kızımı defalarca onlardan aldım, tehditle ve çeşitli yollarla yeniden götürdüler. Aşirete göre, kadın erkeği boşayamazmış. Töreleri batsın. Nikahını beklerken ölüm haberini aldık” dedi.

Kızlarının cenazesini Adli Tıp’tan alıp 200 Evler Mahallesi Ören Sitesi’ndeki evlerine getiren Örel Ailesi daha sonra Kabasakal Mezarlığı’nda toprağa verdi. Özgül Örel'in cenaze törenine Kelleoğlu Ailesi’nden katılan olmadı.

Gözü yaşlı baba Şıhca Örel, “2004’te kızım Mehmet Kelleoğlu’na kaçtı. Sonra birlikte yaşamaya başladılar. Mehmet ve ailesi ‘Düğün yapacağız’ diyerek bizi oyaladılar.

Kızımın bizi arayıp Mehmet'ten dayak yediğini söylemesi üzerine, Mersin’in Erdemli İlçesi'nde bularak evimize getirdim. Kızımızı geri vermemek için İzmir’e götürüp sakladık.

Ancak, bir süre sonra kızıma bana ve annesine devamlı ‘Ya ailenin canı ya senin canın’ diyerek tehdit mesajları
/images/100/0x0/55ea8087f018fbb8f88425ac
geçiyorlardı. Mehmet’in babası Nebi Kelleoğlu’yla konuştuk.

O makul davrandı ve ‘Olmuyorsa olmuyor hayırlısı olsun’ diye olumlu yanıt verdi. Ancak, daha sonra kızımı kandırıp tekrar götürdüler. Ev, araba sözü verdiler. Düğün sözü vererek bir süre tekrar birlikte oturdular” dedi. Bir keresinde kızının kulağından kan geldiğini gördüğünü ve ne olduğunu sorduğunda Mehmet’in kendisini çok kötü dövdüğünü anlattığını belirten emekli işçi Örel şöyle devam etti:

“Kızımızı yeniden aldık. Bir süre daha bizde kaldı. Daha sonra yeniden tehdit mesajları ve tehdit telefonları 0gelmeye başladı. Mehmet Kelleoğlu’nun babası Nebi Kelleoğlu en son peşimize adam gönderdi. Gelenler bize ‘Biz Urfalı aşiretiz. Biz kadını boşamazsak kadın bizi boşayamaz. Bizim töremizde kadının boşaması olmaz’ diye konuştu.

Yine de vermedik. Bir süre sonra kızım evden ‘kuaföre gidiyorum’ diyerek ayrıldı. Yine Mehmet’e gittiğini öğrendik.”
Kızının ölmeden 25 gün önce kendisine cep telefonuyla mesaj gönderdiğini belirten Örel, “Mesajında, ‘İnsan bazen çok zor durumda kalabilir. Hele de ailesinin canı ya da kendi canı arasında kaldı mı? Bir seçim yapmam lazımdı kendi canımı feda ediyorum. Beni affedin’ yazıyordu.

Hemen kızımı aradım ancak ulaşamadım. Bunun üzerine Mehmet'in ailesiyle görüştüm. Mehmet’in babası araya girdi. ‘Namus sözü kızınız bir daha dayak yemeyecek’ dedi. Alanya'da olduklarını ve döndükleri zaman en kısa sürede nikah yapacaklarını söylediler. Ancak, dün nikah günü için aramalarını beklerken kızımın ölüm haberini verdiler. Töreleri batsın. Bu devirde töre mi olur? Kızım intihar edecek biri değildi. Töreye kurban gitti. Mehmet Kelleoğlu ve babasından şikayetçi olacağım.”

Öte yandan, Şıhca Örel, kızının yanlarına ilk geldiğinde, “Buradan gidelim, evimizi satıp İzmir'e yerleşelim” demesi üzerine bir süre evlerine ‘satılık’ tabelası astıklarını, daha sonra ise satmaktan vazgeçtiklerini söyledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!