Yugoslavya olmayız

Polis Akademisi'nde düzenlenen İnsan Hakları Konferansı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Demirel, Türkiye'nin Yugoslavya haline gelmeyeceğini söyledi. İnsan haklarının kemaliyle uygulanmasından yana olduklarını belirten Demirel, ‘‘Manisa’’ ve ‘‘Göktepe’’ olaylarını örnek verip, polisten daha duyarlı olmalarını istedi.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, insan haklarının kemaliyle uygulanmasının yanında olduklarını belirterek, ‘‘Ama Türkiye'yi destabilizasyona götürecek birtakım tedbirler veya birtakım çareler, yollar tavsiye ediliyorsa; Hayır, Türkiye Yugoslavya haline gelmeyecektir’’ dedi. Demirel, Polis Akademisi'nde düzenlenen ‘İnsan Hakları Konferansı’nda, ‘Türkiye’de üniter devlete itirazın' sözkonusu olduğunu, 5 bin asker, 5 bin sivilin öldürüldüğünü belirtti. Demirel, ‘‘Benim askerim sınırlarını korumak için şehit düşüyor. Sınırlarını korumayan devlet olur mu? Hangi devlet sınırlarını korumuyor? Soruyorum. Netice itibariyle her ülke bütünlüğünü korumak hakkına sahiptir’’ dedi. Avrupa ve ABD'nin bütünlüğünü korumak gibi bir sorunun bulunmadığını kaydeden Demirel, Türkiye'nin coğrafyasının bu ülkelerin coğrafyası ile olan farklarına işaret etti. Türkiye'de azınlık olmadığını da belirten Demirel, şunları kaydetti: ‘‘Benim muhatap olduğum olaylardan birisi de; ‘Sen azınlık haklarını tanımadığın için insan haklarını ihlal ediyorsun.' Nedir azınlık hakkı? Bu ülkede bin senedir bu insanlar var, birbiriyle kucaklaşmış. Dili resmi dil olmaktan çıkardığınız zaman, o ülkenin stabilizasyonunun bozulacağı, ülkenin insanlarının birbirini anlamaz hale geleceğini düşünmez onlar.’’

GÖKTEPE’Yİ ÖRNEK VERDİ

Demirel, Olağanüstü Hal'in de tamamen hukuki bir çerçevede karara bağlandığını vurguladı. Türkiye'ye yönelik üçüncü suçlamanın ‘işkencenin cezalandırılmaması’ olduğunu kaydeden Demirel, işkenceyi savunmanın mümkün olmadığını kaydeti. The Ekonomist Dergisi'nin ‘Manisa Davası’nı konu alan yazısından da söz eden Demirel, yazıda, ‘Öğrencilere işkence yapan polislerin serbest bırakıldığının’ belirtildiğini kaydetti. Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Bütün dünyaya ilan ettiği bu. Türkiye, insan haklarını ihlal ediyor. İşte diyor, Metin Göktepe olayı... Polisleriniz adam öldürdü, bunu mahkeme edip cezasını vermiyorsunuz. Yani birkaç gün evveline kadar olanı söylüyorum. Söylenenler bir damla. Türkiye'de bu kadar güzel şeyler oluyor, hiç bunlar aklında değil kimsenin.’’ Valiler ve emniyet müdürlerine seslenen Cumhurbaşkanı, ‘‘Bu söylediğim bizi kurtarmaz. Hepiniz bu çeşit suçların işlenmemesi için azami gayreti gösterin.. Vazifesini yanlış yapan, teşkilatın, arkadaşlarının üstüne yüz kirliliği getiren görevlileri de devlet himaye etmemeli, tasfiye etmelidi’’ dedi. İfade özgürlüğüne de değinen Demirel, devletin temel niteliğinin tartışılamacağını, bu riskin göze alınması halinde ülkenin yönetilemeyeceğini savundu.

YILMAZ: NOKSANLAR ÇOK

Başbakan Mesut Yılmaz da Türkiye'nin çağdaş devlet olma yolundaki en büyük sorununun, devleti, Cumhuriyet öncesi siyasi geleneğin dikte ettiği tarzda telakki etmekten kaynaklandığını söyledi. Yılmaz, insan haklarının ancak demokrasiyi güçlendirerek yerleşeceğini kaydetti. Yılmaz şöyle devam etti: ‘‘Bugün insan hakları ve demokrasi konusunda sıkıntılarımız mevcutsa, bunun sebebini zihniyet değişmesinin gecikmişliğinde ve diğer alanlardaki noksanlığımızda aramamız gerekir. Ekonomideki, sosyal konulardaki handikaplarımız insan haklarını ideal düzeye yükseltemememiz sonucunu doğurmuştur.’’

Polisler karşıladı

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, valiler ve il emniyet müdürlerinin katılımıyla Polis Akademisi'nde düzenlenen, ‘‘İnsan Hakları Konferansı’’na katıldı. Demirel, Akademi'ye gelişinde polis merasim bölüğü tarafından resmi törenle karşılandı.

Birlikte katıldılar

Başbakan Yılmaz, Polis Akademisi'ne Cumhurbaşkanı Demirel'den sonra geldi ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu tarafından törenle karşılandı. Başbakan yerine geçerken Cumhurbaşkanıyla samimi bir şekilde tokalaştı.