Yıldız Teknik'te açıklama
Güncelleme Tarihi:
Mustafa ÖZDABAK/İSTANBUL, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 2011 15:50
YILDIZ Teknik Üniversitesi’nde, üzerinde ‘Polis defol, üniversiteler bizimdir’ yazılı pankart ile öğlen saatlerinde basın açıklaması yapan topluluk, ‘Yaşasın halkların kardeşliği’, ‘Biji bratiya gelan’ diye slogan attı. Beşiktaş-Balmumcu Kampüsü’nde yapılan protestoda, giriş kapısında bekleyen habercilerin yanına gelen 40 kişilik topluluk, dün atılan gaz bombası kapsüllerini gösterdi.
ANA DİLDE EĞİTİMİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Öğrencilerin basın açıklamasını okuyan Pelin Işık, "Üniversitemizde dün bağımsız fikir kulübünün yapmaya çalıştığı etkinliği protesto etmek isteyen üniversitelilere, faşist-polis işbirliği ile saldırılmış, binaların içi de dahil onlarca gaz bombası atılmıştır. Üniversiteliler olarak üniversitenin tüm bileşenleriyle birlikte demokratik, bilimsel, anadilde eğitimi savunmaya devam edeceğiz. Üniversiteleri faşist, ırkçı, şovenist örgütlenmelere bırakmayacağız. Halkların kardeşliğini savunmaya devam edeceğiz" dedi.
SÖYLEŞİYİ İPTAL ETMİŞTİK
Bu arada Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu adına açıklama yapan ve kendisini Bülent Hoca olarak tanıtan sözleşmeli akademisyen de şunları söyledi:
"Dün burada İkinci Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı’mız Sırrı Süreyya Önder için saat 13.00’de bir söyleşi düzenleyecektik. Ama bu provokasyon çalışmasını duyduktan sonra, iptal ettik. İptal ettiğimiz halde rektörlük ve polis, bu iptali göz önüne almadı. Burada dışarıdan gelen gruplarla bir etkinlik yapmak istediler. Burada ortam gerildi. Öğrencilerimiz bir tane afiş, broşür asamazken, dışarıdan gelen Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi olmayan kişiler, burada etkinlik yapıyorlar. Biz bunların baskısını, amacını biliyoruz. Türkiye’deki özgürlük ve demokrasi mücadelesini uzun yıllardır baskı altına alınmak istendiğini, 12 Eylüller ile insanların özgürlük ve demokrasi mücadelesinden, her an vazgeçirilmek istendiğini, baskılarla, zorbalıkla, katliamlarla özgürlük ve demokrasi mücadelesinden geri adım atılması gerektiğini söylüyorlar. Ama biz yılmayacağız, demokratlar, devrimciler, sosyalistler, Kürtler, Aleviler, bu ülkenin gerçek sahibi emekçiler, ezilenler, yoksullar, bu ülkede demokrasi mücadelesi, halk iktidarı gelene kadar bu özgürlük mücadelesini sürdüreceğiz. Bedeli ne olursa olsun baskılar bizi yıldıramaz."
Bu arada kampüste yaşanan kavgada gözaltına alınan protestocuların, polis tarafından İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na çıkarılması bekleniyor.
Öğrencilerin basın açıklamasını okuyan Pelin Işık, "Üniversitemizde dün bağımsız fikir kulübünün yapmaya çalıştığı etkinliği protesto etmek isteyen üniversitelilere, faşist-polis işbirliği ile saldırılmış, binaların içi de dahil onlarca gaz bombası atılmıştır. Üniversiteliler olarak üniversitenin tüm bileşenleriyle birlikte demokratik, bilimsel, anadilde eğitimi savunmaya devam edeceğiz. Üniversiteleri faşist, ırkçı, şovenist örgütlenmelere bırakmayacağız. Halkların kardeşliğini savunmaya devam edeceğiz" dedi.
SÖYLEŞİYİ İPTAL ETMİŞTİK
Bu arada Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu adına açıklama yapan ve kendisini Bülent Hoca olarak tanıtan sözleşmeli akademisyen de şunları söyledi:
"Dün burada İkinci Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı’mız Sırrı Süreyya Önder için saat 13.00’de bir söyleşi düzenleyecektik. Ama bu provokasyon çalışmasını duyduktan sonra, iptal ettik. İptal ettiğimiz halde rektörlük ve polis, bu iptali göz önüne almadı. Burada dışarıdan gelen gruplarla bir etkinlik yapmak istediler. Burada ortam gerildi. Öğrencilerimiz bir tane afiş, broşür asamazken, dışarıdan gelen Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi olmayan kişiler, burada etkinlik yapıyorlar. Biz bunların baskısını, amacını biliyoruz. Türkiye’deki özgürlük ve demokrasi mücadelesini uzun yıllardır baskı altına alınmak istendiğini, 12 Eylüller ile insanların özgürlük ve demokrasi mücadelesinden, her an vazgeçirilmek istendiğini, baskılarla, zorbalıkla, katliamlarla özgürlük ve demokrasi mücadelesinden geri adım atılması gerektiğini söylüyorlar. Ama biz yılmayacağız, demokratlar, devrimciler, sosyalistler, Kürtler, Aleviler, bu ülkenin gerçek sahibi emekçiler, ezilenler, yoksullar, bu ülkede demokrasi mücadelesi, halk iktidarı gelene kadar bu özgürlük mücadelesini sürdüreceğiz. Bedeli ne olursa olsun baskılar bizi yıldıramaz."
Bu arada kampüste yaşanan kavgada gözaltına alınan protestocuların, polis tarafından İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na çıkarılması bekleniyor.