Yeşil'in elinden iki kez kurtuldu

Hürriyet, PKK lideri Abdullah Öcalan'a düzenlenen iki saldırının da perde arkasını açıklıyor. İkisi de Yeşil tarafından düzenlenen saldırıların biri Şam'da, diğeri ise Bekaa Vadisi'nde gerçekleşti. Her iki saldırıda da Apo büyük bir şans eseri kurtulmayı başardı.

Başbakan Tansu Çiller'in dönemin Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Sönmez Köksal'a verdiği talimat açıktı:

‘‘Sizden Apo'nun kellesini istiyorum. Ne yapıp yapıp, Apo'yu imha edeceksiniz...’’

Çiller, bu talebini MİT'e her fırsatta tekrarlıyor, süratle sonuç almak istiyordu. Çiller, MİT'in arzuladığı tempoda hareket etmemesinden şikayetçiydi; bu şikayetini zaman zaman gazetecilere aktarmaktan da geri kalmıyordu.

MİT'E AĞIR BASKI

MİT, Başbakan'ın ağır baskısı altındaydı.

Çiller'in talimatı, örgüt içinde de büyük tartışmaya ve ikiliğe yol açtı. MİT'in doğrudan kendi mensuplarıyla bu operasyonu gerçekleştirebilme kabiliyeti sınırlıydı.

MİT'in bir kanadı, bu yetersizliğe dikkat çekip, ihtiyatla davranılmasını telkin ederken, ikinci kanat iyi planlandığı takdirde pekala sonuç alınabileceğini savunuyordu.

MİT Müsteşarı Köksal, tercihini ikinci gruptan yana kullandı.

Operasyonun sorumluluğunu MİT'in o dönemde kontr-terörizm merkezi yöneticisi Mehmet Eymür üstlendi.

Tarih 1995 yılı sonbaharıydı ve Türkiye seçime doğru yol alıyordu.

YEŞİL, DEVREDE

Bu tür hassas operasyonlar uzun hazırlık ve planlama gerektiriyordu. Eymür, bu operasyon için teşkilatın operasyonel kadrolarından seçilen gözüpek bazı isimlerin yanısıra, cinayet eylemlerinde acımasızlığıyla ünlenmiş bir isim daha buldu: Yeşil...

Operasyonun kod ismi Mercedes'ti. Yeşil'e, bu operasyon çerçevesinde MİT'ten belli bir ödenek de bağlandı.

Önce operasyonun istihbaratı toplama aşaması uygulamaya konuldu. Bu amaçla bir grup istihbaratçı, Suriye'ye sızdı ve Apo'nun faaliyetlerini gözlemeye aldı.

Amaç, Apo'nun yaşam biçimini gözlemek, hangi zamanlarda nerede bulunduğunu tespit edip, ‘‘vurma noktası’’nı bu bilgilere göre saptamaktı.

Bu istihbarat faaliyeti, meyvesini aylar sonra verecekti. PKK liderinin en düzenli konakladığı mekan, Şam'ın güneyinde Basatin semtindeki çiftlik eviydi.

MERCEDES OPERASYONU

Mercedes operasyonunun icra noktası bu çiftlik evi olarak seçildi.

Sıra, icra aşamasının planlanmasına geldi. Apo'nun evi çok iyi korunuyordu. Bu nedenle çiftlik evinin mümkün olduğu kadar yakınına park edecek bir araca yüklü miktarda patlayıcı madde konup, patlamanın etkisiyle Apo'nun bulunduğu ev havaya uçurulacaktı.

İcra planı, pek çok aşamanın önceden kurgulanmasını gerektiriyordu. Bunlar içinde en zoru, patlayıcının Suriye'nin içine sokulmasıydı. Bunun için Suriye sınırında kör bir nokta bulundu.

Mayıs ayının ilk günlerinde yüzlerce kilo C-4 patlayıcısının bulunduğu bir minibüs, sınır noktasını geçerek, geceyarısı Suriye topraklarının içinde kayboldu.

Operasyon adım adım ilerliyordu. Bir iki gün sonra patlayıcı yüklü minibüs hedefi buldu.

Tarih, 6 Mayıs 1996'ydı. Start verildi.

Apo, çiftlik evinin içindeydi. Uzaktan kumanda aleti çalıştırıldı.

Büyük bir infilak meydana geldi. Patlamanın sesi Şam'ın her semtinden duyuldu. Minibüsün olduğu noktada patlamanın etkisiyle dev bir çukur açıldı.

PATLAMA İŞİ YARAMADI

Patlayıcı yüklü minibüsün güvenlik önlemleri nedeniyle Apo'nun evinin istenildiği kadar yakınına park edilememesi, Mercedes operasyonunun başarısızlıkla sonuçlanmasına yol açacaktı.

Apo suikastten sağ olarak kurtulmuş, ancak kendisini ortadan kaldırmak isteyen Ankara'nın evinin dibine kadar sokulabileceğini de görmüştü.

Şam'da Yeşil'in uzaktan kumanda aletine bastığı 6 Mayıs 1996 tarihinde Ankara'da Başbakanlık koltuğunda oturan kişi ANAYOL döneminin Başbakanı Mesut Yılmaz'dan başkası değildi.

Operasyon başarıya ulaşmış olsaydı, Yılmaz, Apo'yu ortadan kaldıran siyasi lider olarak tarihe geçecekti. Üstelik, bu ünvanı, Çiller'in verdiği bir siyasi kararı hayata geçirerek kazanacaktı.

Ancak minibüsün binanın uzağına park etmesi buna engel oldu. Operasyonun başarısızlıkla sonuçlandığı, MİT tarafından Başbakan Yılmaz'a aktarıldı.

REFAHYOL'DAN 2. ATAK

Anayol hükümeti, Mercedes operasyonundan tam bir ay sonra 6 Haziran 1996 tarihinde son buldu. Yerine Necmettin Erbakan'ın Başbakanlığındaki Refahyol Hükümeti kuruldu. DYP lideri Çiller, koalisyonda Dışişleri Bakanlığını üstlenmişti.

MİT'in Apo'yu hedef alan planlarında bir değişiklik olmadı.

Planlanan ikinci operasyonun hedef tarihi 27 Kasım 1996 olarak belirlendi.

Bu tarih, PKK'nın kuruluş yıldönümüydü. Apo, her yıldönümünde PKK'nın Bekaa Vadisi'ndeki bir örgüt evine giderek, buradan örgüte hitaben bir radyo konuşması yapardı.

PKK lideri, bu konuşmaları bir gelenek haline getirmişti.

Apo, bu konuşmayı yaparken imha edilecekti.

Yeşil, Metin Atmaca adına düzenlenmiş bir diplomatik pasaportla 23 Kasım 1996 tarihinde Esenboğa Havaalanı'nın protokol salonundan uçağa bindi.

Yeşil, önce THY iç hatlar uçağı ile İstanbul'a geçti. İstanbul'dan transfer yaparak Lübnan Havayolları'na ait bir uçakla Beyrut'a hareket etti.

Yanında MİT'in kontr-terör merkezinin operasyonel isimlerinden Duran Fırat vardı.

HEDEF BEKAA VADİSİ

Yeşil, Bekaa Vadisi'ne Beyrut üzerinden geçecekti.

Ve operasyon günü geldi çattı. 27 Kasım 1996 günü, belirlenen saatte PKK evinde büyük bir infilak meydana geldi.

Ancak patlamaya rağmen bu operasyon da başarısızlıkla sonuçlandı.

Nedeni, Apo'nun binada bulunmamasıydı.

PKK lideri, konuşmasını yapmak üzere kortejle Şam'dan Bekaa'ya hareket etmiş, ancak Suriye-Lübnan sınırındaki kontrol noktasında ani bir karar değişikliğiyle Bekaa'ya girmekten vazgeçip, Şam'a dönmüştü.

Apo, bir şüphe üzerine mi geri adım atmıştı? Bu husus hiçbir zaman açıklık kazanmadı.

Eğer, operasyon başarılı olsaydı, Apo'yu ortadan kaldıran Türk devlet adamı ünvanını kazanan siyasetçi Necmettin Erbakan olacaktı.

Her iki olay da devletin en üst kademelerinin bilgisi ve onayı dahilinde yapılmıştı.

YILMAZ'IN ÇELİŞKİSİ

Mesut Yılmaz, Başbakanlığa geldikten sonra MİT'e verdiği talimatlardan biri, Yeşil'in MİT tarafından kullanılması konusunda idari tahkikat açılması talebini içeriyordu.

Oysa 27 Kasım tarihli Bekaa operasyonuna çok önceden siyasi onayı veren kişi, ANA-YOL dönemi sırasında Başbakanlık koltuğunda oturan Mesut Yılmaz'dan başkası değildi.

Bekaa'ya gelseydi ölmüştü

Yeşil'in Apo'ya düzenleyeceği ikinci saldırı Bekaa Vadisi'nde gerçekleştirilecekti. Şam'dan geriye kalan zamanlarını Bekaa Vadisi'nde geçiren Apo, örgütün kuruluş yıldönümünde konuşma yaparken ortadan kaldırılacaktı. Ama o gün ne olduysa oldu, Bekaa'ya gelmekte olan Apo aniden geri döndü ve mutlak bir ölümden kurtuldu.